Hüsnü Mahalli: Erdoğan, 'siyasal İslam'dan vazgeçerse, son bir şans yakalar

Hüsnü Mahalli, Barış Pınarı Harekatı'nın devam ettiği bölgedeki gelişmelere ilişkin yazdı. Mahalli, Erdoğan'ın 2011 öncesine dönerek siyasal İslam projesinden vazgeçerse bölgede son kez önemli bir şans yakalanacağını ifade etti. Mahalli, Rus lider Putin faktörüne de dikkat çekerek,"Putin bunu da başarırsa artık ‘en büyük çar' sıfatını hakketmiş olur" dedi.

Korkusuz yazarı Hüsnü Mahalli, "Çar, Sultan ve Kovboy" başlıklı yazısında Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyine yönelik başlattığı harekat hakkında izlenimlerini yazdı.

Mahalli, "Şam'la anlaşmanın bölge için son şans olacağının altını çizen Mahalli, "Erdoğan çözmek isterse! 2011 sonrası tüm ideolojik hayallerinden vazgeçerse! Başta demokrasi olmak üzere her şeyi yeniden rayına koyarsa. Şam'la yeniden dost olmak isterse. Hepsi çok kolay: Yeter ki istesin!" ifadelerini kullandı.

Mahalli'nin yazısı şöyle:

Kanlı Arap Baharı'ından bu yana konuştuğumuz her şey Suriye merkezli ve bu böyle devam edecek.

Bir daha söylüyorum Türkiye'nin tüm iç ve dış sorunlarının nedeni Suriye'dir.

Suriye sorunu çözülürse Türkiye düzlüğe çıkar.

Çözülmezse Türkiye'nin işi zor.

Suriye sorununun çözümü demek Siyasal İslam projesinin toptan çökmesi demek.

Arap coğrafyasında artık hiç kimse bu konuyu konuşmuyor bile.

Batılı ülke ve güçler ‘Demokratik, laik ve ılımlı Müslüman AKP modeli'nin işe yaramadığını gördü.

Hepsi de Yeni Çar Putin'in Suriye'yi sahiplenmesi sayesinde.

Astana ve Soçi'de ‘Osmanlı Sultanı' Erdoğan'la anlaştı sonra da geleneksel iki rakip ve düşman Sünni Türkiye ile Şii İran'ı yakınlaştırdı.

Erdoğan'ın özür dilemesinden sonra Rusya ile her alanda yaşanan yakınlaşma doğal olarak Suriye'ye yansıyordu.

İdlib ve oradaki Nusra'cı teröristler her zaman problemdi ama Putin hep sakin davrandı, Esad'ı sakinleştirdi ve bütün kurumlarıyla Türkiye'nin Fırat'ın batısındaki varlığını tartışma konusu yapmadı.

Geçen hafta TSK'nın Fırat'ın doğusuna girmesine izin verdi.

Yeni Çar Putin bölgesel ve uluslararası tüm dengeleri iyi değerlendiren müthiş bir adam.

Türk askeri bazı yerlere giriyor hemen peşinden Suriye ordusu bölgenin başka yerlerine dağılıyor.

Sorun çıkmasın diye müthiş bir görüşme trafiği yaşanıyor.

Ankara-Moskova-Şam üçgeninde.

Bazen de Bağdat-Tahran-Washington.

Sürece bakılırsa YPG/SDG silahlı güçleri dağıtılacak ve Şam ile devam eden görüşmelerle Kürt sorununa çözüm bulunacak.

Bu sorun çözülürse Suriye'ye komşu Irak'ta da çok önemli gelişmeler yaşanacak.

Belki Türkiye de rahatlayacak.

Putin bunun için çalışıyor.

12 yıl aradan sonra Suudi Arabistan ve BAE'yi ziyaret eden Putin bu iki ülke liderleriyle çok önemli görüşmelerde bulundu.

Bu liderler Erdoğan'ın düşmanı ama Putin yakında bu işin de çaresine bakar.

Kovboy Trump'ın her fırsatta hakaret edip aşağıladığı kral, emir ve şeyhler belki hayatlarında ilk kez ‘adam gibi' davranabilirler.

Putin'in sayesinde!

Putin bunu da başarırsa artık ‘en büyük çar' sıfatını hakketmiş olur.

Putin'e göre ‘Suudilerin olumlu tavrı olmasaydı Suriye sorunu çözüm yoluna koyulamazdı'.

Putin İran'la Suudileri de barıştırmaya çalışıyor.

Başarırsa Yemen savaşı biter ve her iki ülkeye komşu Irak çok rahatlar.

Sırada Erdoğan'la Esad'ı barıştırmak var.

Sırada BAE, Suudi Arabistan ve Mısır liderleri var.

Olur mu olur.

Erdoğan 2011 öncesine döner mi?

Dönebilir.

Siyasal İslam projesinden vazgeçer mi?

Türkiye'nin çıkarları bunu gerektiriyor.

Erdoğan dışarda olduğu kadar içerde de çok zor durumda.

Bir tarafta Gül-Davutoğlu-Babacan gibi kendi muhalifleri diğer tarafta İmamoğlu gibi korkulu bir rüya.

Ekonomiyi anlatmaya gerek yok.

Trump tehdit edip duruyor ve AB ülkeleri pusuda.

Erdoğan ne yapar ya da Putin'le nereye kadar gider bilinmez ama çift tabancalı Trump'ın neyi nasıl yapacağını bilen yok.

Sonuçta o da ikinci kez seçilmek istiyor.

Putin'le Trump arasında bir tezgah var mı bilinmez ama bölgemiz belki son kez önemli bir şans yakalamış gibi görünüyor.

İlginç ama gerçek:

Bir Çar tarihsel iki düşman Sultan ve Kovboy'u bataklıktan kurtarmaya çalışıyor.

Başarır mı bilinmez ama her şeyi anlamak için bir ayımız var.

O tarihe kadar tersi bir twit atmazsa Trump'ın Erdoğan'la buluşması başta Türkiye olmak üzere bu coğrafyanın bir çok sorununu çözecektir.

Erdoğan çözmek isterse!

2011 sonrası tüm ideolojik hayallerinden vazgeçerse!

Başta demokrasi olmak üzere her şeyi yeniden rayına koyarsa.

Şam'la yeniden dost olmak isterse.

Hepsi çok kolay:

Yeter ki istesin!