İlker Başbuğ: Mustafa Kemal’in askerleriyiz demekle olmuyor

Kırklareli'nin Lüleburgaz ilçesinde düzenlenen Çınaraltı Sohbetleri'nde konuşan 26. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ "Ben gelecek hakkında karamsar değilim. 'Mustafa Kemal’in askerleriyiz' demekle olmuyor. Bir şeyler yapmak lazım ama hiç ümitsiz değilim." dedi.

Independent Türkçe'nin haberine göre; Çınaraltı Sohbetleri 2019, “Atatürk ve Gençlik” konu başlığıyla 17 Ekim 2019 Perşembe günü saat 19.00’da Zübeyde Hanım Parkı’nda gerçekleşti. Lüleburgaz Belediyesi tarafından 3 yıldır düzenlenen, moderatörlüğünü gazeteci Ümit Zileli’nin yaptığı Çınaraltı Sohbetleri’nin ikinci program konuğu 26. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ oldu.

Program, Lüleburgaz Belediye Başkanı Dr. Murat Gerenli, Belediye Başkan Yardımcıları, Belediye Meclis Üyeleri, siyasi parti temsilcileri, milletvekilleri ve Lüleburgaz halkı ile beraber, çevre il ve ilçelerden gelenlerin büyük katılımı ile gerçekleşti.

LÜLEBURGAZ MÜKEMMEL BİR ATMOSFER

İzmir Marşı ile karşılanan İlker Başbuğ “Bu şekilde bir toplulukla ilk defa karşılaşıyorum. Mükemmel bir atmosfer. Çok samimi. Sanki bir yaz günü. Hava güzel, sizler çok güzelsiniz. Beni böyle güzel bir program için davet etmenizden büyük mutluluk duydum” ifadelerini kullandı.

11 ÖLÇEĞE GÖRE DÜNYANIN EN BÜYÜK LIDERI ATATÜRK

Gazeteci Ümit Zileli’nin, Amerikalı Tarihçi ve Psikiyatrist Prof. Arnold Ludwig’in M. Kemal Atatürk’ü 20.yüzyılın en büyük lideri olarak nitelendirilmesi ile ilgili düşüncelerini sorması üzerine İlker Başbuğ; dünyanın çeşitli siyasi önderlerinin başarı ve önem derecelerini sınıflandıran 11 ölçeğe göre bu değerlendirmenin yapıldığını ancak dünyanın en büyük lideri seçilmesine rağmen Ludwig’in yazdığı kitapta Atatürk’ten çok az bahsedildiğini söyledi.

DÜNYADAKİLER İÇİN ÖYLE OLABİLİR AMA ASKERLİK BİZİM İÇİN MESLEK DEĞİL

İlker Başbuğ sözlerini şöyle sürdürdü:

Dünyadakiler için öyle olabilir ama askerlik bizim için meslek değil. Üniformamı 53 yıl taşıdım. Üniformayı giydiğimizde başlayan çıkardığımızda biten bir sorumluluk değil bizimkisi. Sorumluluğumuz ancak mezarda biter. Biz M. Kemal Atatürk ile ilgili düzgün bir kitap yazamadığımız ve çeviri yapıp dünyaya gönderemediğimiz için onlarda Atatürk ile ilgili çok az bilgi var. Bu sorumluluktan hareketle ben bir kitap yazmalıyım ve bunun yayımlanmasını sağlamalıyım düşünceleriyle kitap yazmaya başladım.

ATATÜRK’ÜN YANINA YAKLAŞAMAZLAR

Başbuğ, programın devamında; “Dünyanın gidişatına baktığım zaman sadece 20. yüzyılın değil aynı zamanda 21. yüzyılın da en büyük lideridir Atatürk. Mustafa Kemal’in yanına yaklaşabilecek bir lider çıkacağını düşünmüyorum” diye konuştu.

YÜZYILIN EN BÜYÜK TRAJEDİSİ SURİYE’DE YAŞANIYOR

Atatürk ile ilgili bilinmeyen bilgileri halkla paylaşan Başbuğ, Mustafa Kemal’in Şam’a gönderilmesini anlattığı sırada şunları da söyledi:

Şam’ın da Suriye’nin de talihi pek iyi değil. 21. yüzyılın en büyük insanlık trajedisi Suriye’de yaşanıyor. Umut ederiz ki bu sona erer. Bütün olarak, millet olarak yapmamız gereken tek şey şudur; Türk Silahlı Kuvvetleri'nin arkasında olmak ve destek olmak.

"Osmanlı tarihi belirli kişilere ait değildi" diyen Başbuğ, sözlerini şöyle sürdürdü:

Türkiye’de herkes her konuda fikir sahibi. Bu ne biçim iştir! Uğur Mumcu’yu hatırlayın ne demişti; 'bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olamazsınız'. Bizim sözlerimizi yaptıklarımızla ispat edebiliriz. Osmanlı tarihi belirli kişilere ait bir tarih değildir. Osmanlı tarihi bana da ait bir tarih. Fatih Sultan Mehmet gibi hayran olduğumuz padişahlar sultanlar var. Beşiktaş’ta bir heykel var. O heykeli bilen var mı? Beşiktaş’taki Fatih Sultan Mehmet’in heykelini 2009 yılında biz koyduk oraya. Fatih Sultan Mehmet’in heykeli İstanbul halkına Türk Ordusunun armağanıdır.

"Uygarlık seviyesinin üzerine kadınlarla çıkacağız"

İki saati aşkın bir süre halk ile sohbet eden ve gelen sorulara yanıt veren 26. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ programı şu sözlerle bitirdi:

Ben gelecek hakkında karamsar değilim. 'Mustafa Kemal’in askerleriyiz' demekle olmuyor. Bir şeyler yapmak lazım ama hiç ümitsiz değilim. Yasalar, kanunlar ve imkanlar çerçevesinde Türkiye Cumhuriyeti olarak ağır sorumluluklarımız var. Mücadele edeceğiz. Türkiye çağdaş uygarlık seviyesinin üzerine bir gün çıkacak ve bu da kadınlarla olacaktır.