İmamoğlu: İnancın istismar edildiği her yerde acı ve zulüm vardır

İsrail-Filistin çatışmasına değinen İmamoğlu, “İnancın istismar edildiği her yerde acı ve zulüm vardır. İnancı istismar eden her toplumun içerisinde katliam vardır, zulüm vardır. İnançları, kendi çıkarlarına, kendi yaşamlarını iyileştirmeye, iktidarlarını sağlama almaya, korumaya, kullanmaya kalkan kim var ise sonuna kadar onlarla mücadele edeceğiz" dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 'Avcılar Meydanı Düzenlemesi ve Zemin Altı Otoparkı' temel atma törenine katıldı.

"Bir müftü bizi yapacağımız cami küçük diye dava etti"

Törende konuşan İmamoğlu, “Arkadaşlarıma dedim ki, burayı çok sağlıklı bir meydana, insanların Avcılar'a girerken hem güzel bir camiyi görmeleri, hem camiyle ilişki kurmaları, bundan daha iyi bir şey olabilir mi? Tabi ki aynı zamanda ibadet etmeleri, farklı ihtiyaçların da görüldüğü, kütüphane, taziye evi, konferans salonu gibi noktaların da olduğu güzel bir cami tasarımıyla çalışın demiştim. Bir müftü, bizi dava etti. Buraya yürütmeyi durdurma kararı aldı. Niye? Küçükmüş cami. 800 kişi kapalı alan dışarısıyla beraber 2 bin kişiyi bulan ibadet noktası olan bir yer küçükmüş. Bir şehirde 3 yol ağzı, hem köprü geçişi, hem D-100'e bağlantı yolu, hem yaya geçişi, böyle bir kavşak noktada. Büyük yapacağız. Hayali neymiş? Binlerce kişinin olduğu. Kardeşim, binlerce kişi oraya gelemiyor bile. Hemen karşıda Cerrahpaşa var, biliyorsunuz üniversitesinin ismi de değişti. Oranın yerleşim planına da baktım. Bu kadar ısrarla baktım. Baktım, orada üniversite içerisinde kocaman bir cami tasarlanmış zaten. Hemen 200 metre karşısı. Hatta ben dedim ki, burada zaten büyük bir cami var, burada burayı boğan değil, ferahlatan bir cami yapılmalı. Sonra dediler ki, ya bir de müftülük istiyorlar ısrarla onun için bunu zorluyorlar. Yazı yazın dedim, Hazine ya da Milli Emlak. Neyse, devletin bir yerde arsası varsa onu bize göstersinler. Avcılar'ın müftülük binasını da biz yapacağız dedim İBB olarak. Hiç sorun yok. Ama oraya sığmaz dedim. Orası zaten bir avuç içi kadar yer. Orası şehircilik açısından ferahlatan bir şekilde, Avcılar'ın girişi meydanla buluşma yeri orası" ifadelerini kullandı.

“Ben bu aklı tanıyorum, dert CHP'li Belediye cami yapmasın"

"Ben bu aklı biliyorum. Ne biliyor musunuz dert, CHP'li Büyükşehir Belediye Başkanı buraya cami yapmasın, derdi bu. Ben bu müftü aklını tanıyorum." diyen İmamoğlu," Bakın, Beylikdüzü Belediye Başkanımız da burada, bana Beylikdüzü'nde cami yaptırmadılar. Zorla yaptık, ben kaçak cami yaptım biliyor musunuz? Mecburen kaçak cami yaptım. Hatırlatıyorum mecburum. Daha ileri de gideyim mi? Camiye, aynı müftü imam vermedi. Vermesinler, gider imamlık yaparız, yapacak bir şey yok. Ayıp, bakın ayıptır, günahtır yapmayın. O koltuklarda siyaset yapmayın. Ben buradan Diyanet İşleri Başkanı'na daha önce bu konuyu anlattırdığım İstanbul Müftüsüne sesleniyorum. 800 kişilik cami, proje tam önünüzde. Şuna mescit diyerek, yürütmeyi durdurma mahkemesini açan akıl, kötü niyetli akıldır. Bakın buradan ihbar ediyorum, kime? Dini siyasete alet edip bu tür hizmetlerin önünü kesmeye çalışan bir kısım memuru, amiri ya da Avcılar'daki müftüyü şikayet ediyorum, ihbar ediyorum. Kime ediyorum? Hükümetin başına, Sayın Cumhurbaşkanından tutun kim varsa, Diyanet İşleri Başkanına, bakana kadar, şikayet ediyorum. İlk defa bu konuyu anlatıyorum, hiçbir yerde ağzımı açmadım. İlgili kişilere gitmedin mi? Hayır yolladım. Vali Bey'e, müftüye herkese gitti bu konu" diye konuştu.

“İnancı istismar eden her toplumun içinde katliam vardır"

İsrail-Filistin çatışması hakkında konuşan İmamoğlu, “Niçin acı var biliyor musunuz? İnancın istismar edildiği her yerde acı ve zulüm vardır. İnancı istismar eden her toplumun içerisinde katliam vardır, zulüm vardır. Onun için biz bu şehirde ve ülkemizde inancımızı, inançları, herkesin inancı kendine kul ile Allah arasında. İnançları, kendi çıkarlarına, kendi yaşamlarını iyileştirmeye, iktidarlarını sağlama almaya, korumaya, kullanmaya kalkan kim var ise sonuna kadar onlarla mücadele edeceğiz" şeklinde konuştu.