İmamoğlu: Kanal İstanbul ile bugünkü müsilaj dediğimiz meseleye dua okuturuz

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nde yıllardır süren ıslah çalışmaları tamamlanan Kadıköy Kurbağalıdere’deydi.

Kurbağalıdere’de düzenlenen Dünya Çevre Günü etkinliğine, CHP’li milletvekilleri Turan Aydoğan, Mahmut Tanal, Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, CHP’li ve İYİ Partili meclis üyeleri ile İBB üst düzey yönetimi katıldı.

Sözcü’den Özlem Güvemli’nin haberine göre İmamoğlu, etkinlikte yaptığı konuşmada, Kurbağalıdere’de tamamlanan ıslah çalışmaları ve süren diğer dere ıslah çalışmaları hakkında bilgi verdi. İmamoğlu, “Sadece dere ıslahı ile uğraşmıyoruz, buraları yaşam alanlarına yaşam vadilerine dönüştürmek için uğraşıyoruz” dedi.

‘ONU BUNU SUÇLAMAYACAĞIZ, İŞİMİZE BAKACAĞIZ’

Dünyada bazı ülkeler ulusal güvenlik masalarının en önemli üyelerinin çevre uzmanları olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, “Çünkü çevreyi iyi yönetemezseniz, çevreyle ilgili tedbirleri iyi almazsanız artık o bir ulusal güvenlik meselesidir” ifadelerini kullandı.

Marmara Denizi’ni tehdit eden müsilaj (deniz salyası) sorununa dikkat çeken İmamoğlu, “Onu bunu suçlamak için hiçbir zaman konuşma yapmadım, burada da yapmayacağım. İşimize bakacağız biz. Milletimiz bize işine baksın diye oy verdi, işimize bakacağız. İyi yapamamış kişiyi konuşmak zaten ona da prim kazandırır. Gerek yok, biz işimize odaklanacağız” diye konuştu.

‘MARMARA’YA GÖZÜMÜZ GİBİ BAKMALIYIZ’

“Marmara’ya gözümüz gibi bakmalıyız” diye kaydeden İBB Başkanı, şöyle devam etti: “Dünyanın en genç denizlerinden birisi. Dün bir bilim insanımızla sohbetini yaptık. Dedi ki, ‘Marmara daha çocuk. Hatta doğum sancısı yaşayan bir anını düşünün. Öyle bir çocuk.’ 3-4 bin yıllık bir geçmişi var. Dünya tarihine göre daha dün. O bakımdan ona gözümüz gibi bakmalıyız. Hatta astımlı bir çocuk. Marmara Denizi’nin bu bereketli halini korumak adına her sathında çok organize iş birliği halinde bütün belediyeler, kamu kurumları, özel kuruluşlar, sanayi kuruluşları, tarım yapan insanlarımız, devletin bakanlıkları topyekün ortak akılla tek şartla; bir kişinin sözüyle değil, bilimle hareket ederek bu sorunu çözmek zorundayız.”

ÇALIŞTAYA KATILACAK

İmamoğlu, Marmara Belediyeler Birliği ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Marmara Denizi’nin saran müsilaja karşı İzmit’te gerçekleştirdiği çalıştaya davetli olduğunu, 6 Haziran günü katılacağını açıkladı.

İmamoğlu, “Bu konuyu ortak akılla, sorunu çözmeye dönük bir modeli gerçekleştirilebilirsek ne mutlu bize. Bu işin partisi, a kişisi, b kişisi olmaz. Daha ileri de gideyim; bu işin milleti ülkesi de olmaz. Çevreye burada verdiğiniz bir zararın, bir bakmışsınız bir başka ülkede bedelini ödeyen insanlar olabilir. Aynı şekilde bu bizim için de geçerli. Hatırlayın, Karadeniz’in karşısında bir nükleer facia yaşandı. Yıllarca onun korkusuyla yaşadık” değerlendirmesini yaptı.

‘KANAL İSTANBUL MÜSİLAJA DUA OKUTUR’

Kanal İstanbul projesine de değinen İmamoğlu, “Marmara Denizi’ni bitirecek olan, bu şehrin tarihi geçmişini yok edecek olan ve İstanbul’u büyük bir güvenlik sorunu yaşatacak olan, sadece birilerinin cebine para girsin diye düşünülen başka hiçbir haklı tarafı olmayan Kanal İstanbul ile bugünkü müsilaj dediğimiz meseleye dua okuturuz. Bırakın müsilajı, tümden Marmara’yı yok edecek olan Kanal İstanbul’a karşı çıkmak, 16 milyon insanın insani sorumluluğundadır. Bir partiye ya da bir kişiye ait değildir. Bunu anlatıyoruz, anlatmaya devam edeceğiz. Akıl ve bilim bana ne anlatıyorsa onu anlatıyorum zaten. Bana ait tek bir cümlesi yoktur” ifadelerini kullandı.

‘BİR DEFA DA BU ŞEHRİ İÇTEN SEV’

İstanbul’un artık daha fazla betonu kaldıramadığına dikkat çeken İmamoğlu, özelleştirilmesi tekrar gündem olan Kalamış Yat Limanı ve Yelken Kulübü ile ilgili de önemli açıklamalar yaptı. İmamoğlu, şunları söyledi:

“Yani Kalamış’ın şu hali bize yetmiyor; buraya binalar yapalım, başka başka tesisler kuralım… Bu şehir bunu kaldırmıyor arkadaş. Bakın; bu hataların her birimiz bir parçası olmuş olabiliriz geçmişte. Her birimiz, bir eksik yapmış olabiliriz. Çevreye kötü davranmış olabiliriz. Ama pişman olma zamanı be… Pişman ol yahu… Ya bir defa da bu şehri içten sev ya. Kalamış’la ilgili biz de fikrimizi, Kadıköy Belediyemizle çalışacağız, inşallah ortak bir açıkllakin yapacağız. Verin; beraber, insanlara dönük nasıl bir yer yapacağımızı size gösterelim insanlara sorarak. Bakın biz, meydanlarımızı yaparken artık nereye en fazla ağaç dikeriz, ona bakıyoruz. Ne kadar az beton dökeriz, ona bakıyoruz. Dünya da buna bakıyor. Dünyanın en güzel şehri, bize emanettir. Bütün insanlığın bize emanetidir. Yetmez; Fatih Sultan Mehmet’in emanetidir, Mustafa Kemal Atatürk’ün emanetidir. Emanete ihanet olmaz; yapmayın. Yani benim doğduğum köyümde kopan bir dal, benim canımı yakıyor. Yani benim köyümde yakıyor da İkizdere’de yakmıyor mu canımı? Orada koparılan ağaçlar ve dallar, içimi dağlıyor. Yakmıyor, dağılıyor. O bakımdan, bizim doğaya zarar vermeye artık haddimiz yok; milletçe de tahammülümüz yok. Bu yönüyle sizlerle dertleşmek istedim.” ‘SİZİN PARANIZLA YAPILIYOR’

Salı günü Esenyurt-Beylikdüzü hattında yıllardır ihmal edilmiş yaklaşık 100 bin metrekarelik Yakuplu Kent Ormanı’nı açacaklarını da duyuran İmamoğlu, “Bunların hepsi sizin paranızla yapılıyor. Her tek kuruşunuzu, ahlaklı bir şekilde harcamak için elimizden gelen çabayı yerine getiriyoruz. Her tek kurşunuzun hakkını vermek için, kentimize hizmet ediyoruz. Allah, sizlere beni mahcupsi etmesin; ekibimi de” dedi.

‘KADIKÖY, ESKİ İBB’DEN ÜVEY EVLAT MUAMELESİ GÖRDÜ’

Etkinlikte konuşan Kadıköy Belediye Başkanı Odabaşı da yönettiği ilçenin uzun yıllardır eski İBB yönetimi tarafından görmezden gelindiğini ifade ederek, şöyle devam etti.

“Kadıköy, yıllarca haksızlığa uğramış, Büyükşehir tarafından üvey evlat muamelesi görmüş bir ilçe. 25 yıl boyunca İstanbul’da iktidarda olanların, sırf kendi iktidarlarını desteklemediği için cezalandırılan ve değişen zihniyetle birlikte alt yapısı çehresi değişmeye başlayan bir ilçe. Ama, Kadıköy’den fazlasıdır Kurbağalıdere. Dünyanın incisi güzel İstanbul’un , Kadıköy’de saklanmış kül kedisidir dere. Bu duygularımı en iyi, derenin çevresinde yıllarca pencereleri kapalı yaşamak zorunda kalan komşularım anlayacaktır. Böyle kıymetli bir coğrafyanın yanı başında çile çeken Kadıköylüler anlayacaktır. Ve elbette, Kadıköylünün çilesini dert eden iyi insanlar anlayacaktır. Anladı. Bugün 5 Haziran Dünya Çevre Günü. Dere, maharetli ellerle yeniden döndü hayata. Dere’nin doğum günüdür bugün.”