İmamoğlu’na çağrı: "Adalar’daki orman yollarına “azmanbüs” yakışmıyor!"

Akademisyenler, sanatçılar, yazarlar, çevirmenler, yayıncılar, hukukçular, mimarlar, kent planlamacıları ve çeşitli meslek gruplarından aydınlar, Adalar ilçesinde hizmete giren minibüsler konusunda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na çağrıda bulundu.

Adalarlıların "azmanbüs" olarak adlandırdığı minibüslere karşı başlatılan eylemlerin 13. gününde, aydınlar İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na çağrıda bulunarak konuyla ilgili adım atılması çağrısında bulundu.

İstanbul Adalarında toplu taşıma için kullanılmaya başlanan minibüslere karşı devam eden eylemler 13. gününde de sürerken, 411 aydın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na minibüslerle ilgili çağrıda bulundu.

Bir grup akademisyen, sanatçı, yazar, mimar ve kent planlamacı tarafından imzalanan bildiri metninde, İstanbul Adaları'nın doğası ve tarihî yapılarının korunması gerektiği vurgulanmıştır. Metinde, Adalar'ın özel amaçlı araçlar haricinde motorlu taşıt trafiğine kapalı olmasıyla diğer yerlerden ayrıldığı belirtilmiştir. Ayrıca Adalar'ın Türkiye'nin yaya bölgesi olan tek ilçesi olduğu ve dünyada ender örneklerden biri olduğu ifade edilmiştir. Kültürel miras açısından zengin olan İstanbul Adaları'nın, korunmuş yapısıyla sivil mimarinin değerli örneklerini barındırdığı ve açık hava müzesi niteliği taşıdığı vurgulanmıştır.

"Adalar’a minibüs getirilmesi sürecini endişeyle takip ediyor" denilen metnin devamı şu şekilde: "Bu özel coğrafyayı korumak için verilen mücadeleye rağmen, söz konusu araçların ilçede kullanımında ısrar edilmesini anlamakta güçlük çekiyoruz. Adalar’da kedilerin, köpeklerin, kirpilerin ve insanlarımızın gezdiği güzel sokaklara ve orman yollarına "azmanbüs" denen bu minibüsleri yakıştıramıyoruz. Adalar’da motorlu taşıt kullanımının yapılaşma baskısına, ekosistemin tahribatına, orman yangınlarına ve kazalara zemin hazırlayacağından kaygı duyuyoruz. Adalar’ın kültürel ve doğal mirasını korumaya yönelik bir çözüm bulunacağını umuyor, İstanbul Adaları'nın dokusuna ve yaşam kültürüne zarar verecek uygulamalardan vazgeçmenizi diliyoruz. Bütün samimiyetimiz ve kararlılığımızla size, bir dünya mirası olan İstanbul Adaları’na dair tüm kararların duyarlılık ve incelikle alınmasını, Adalar’da katılımcı demokrasi ilkelerinin hayata geçirilmesini öneriyoruz."