İnan Kıraç da açıklama yaptı: SBK'dan 6 milyon doları karşılığı hisseleri aldık

İnan Kıraç: İçişleri Bakanı’nı devreye soktuğumuz doğru değil; sorunumuzu hukuk yoluyla çözdük ve 6 milyon dolar karşılığında hisseleri devraldık

Organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in, SBK Holding’in sahibi firari Sezgin Baran Korkmaz’ın silindiğini iddia ettiği 45 milyon dolar alacağı olduğu İnan Kıraç, açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun bu işin içerisinde yer almadığını, kimseyi devreye sokmadığını söyleyen Kıraç, "Biz sorunumuzu hukuk yoluyla çözdük ve 6 milyon dolar karşılığında hisseleri devraldık. 40-54 milyon yazılıyor. 6 milyon dolar, Türk Lirası olarak o rakama denk geliyor" dedi.

Sözcü yazarı Deniz Zeyrek bugünkü yazısında İnan Kıraç’ın açıklamalarına yer verdi. Zeyrek Kıraç’ın açıklamaları öncesinde Veyis Ateş’in de içinde bulunduğu hisse konusunu şöyle özetledi:

"John Naum ve kardeşi, Silcolux isimli şirketlerini Sezgin Baran Korkmaz'a satmıştı. Silcolux, İnan Kıraç'a ait Kıraça ve Karsan şirketlerinde hisse sahibi olduğundan, Silcolux'u alan Sezgin Baran Korkmaz da bu iki şirkete hissedar haline gelmiş. Bu durumdan rahatsız olan İnan Kıraç, Silcolux aracılığıyla Sezgin Baran Korkmaz'a geçen Kıraça ve Karsan hisselerini geri almak için bir mücadele başlatmış. Sezgin Baran Korkmaz da o hisseler karşılığında Kıraç'tan para talep etmiş. Sezgin Baran Korkmaz'ın iddiası, bir grubun o hisselerin Kıraç'a devredilmesi ve bunu yaparken istediği paranın yarısından vazgeçmesi yönünde baskı yaptığı yönündeydi. Korkmaz, Veyis Ateş'in de bu grup adına kendisiyle pazarlık ettiğini ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun da bu çerçevede devrede olduğunu ileri sürüyordu."
“Ben şirketlerimi ayakta tutmak zorundayım ve o hisseleri kaybedemezdim”

Zeyrek öncelikle kendisini İnan Kıraç’ın avukatının arayarak, “Sezgin Baran Korkmaz ve Veyis Ateş ekseninde dönen tartışmanın kendileriyle bir ilgisi olmadığını, sorunu 10 günlük bir hukuki maratonla çözdüklerini anlattığını” aktardı. Zeyrek ardından Kıraç’ın da kendisini telefonla aradığını belirterek şu açıklamalarda bulunduğunu kaydetti:

“Şirket (Silcolux) satıldığında, hukuki açıdan önce bana sorulmalıydı. Kanun, o şirket (Silcolux) bizim hisselere ortak olduğu için önce bize teklif edilmesini zorunlu kılıyor.  Ancak öyle yapmamışlar. Doğrudan SBK'ya satmışlar. Naum kardeşler yanımda büyüdü. Ancak bir sorun yaşadık ve bana eziyet etmek için olsa gerek böyle bir iş yapmışlar.
“6 milyon dolar karşılığında hisselerimizi geri aldık”

Ben şirketlerimi ayakta tutmak zorundayım ve o hisseleri kaybedemezdim. Haliyle geri almak için hukuki yollara başvurduk. Onlar bize alacak davası açarken biz de Silcolux'un satışı konusunda dava açtık. Hukuki sürecin sonunda 6 milyon dolar karşılığında hisselerimizi geri aldık.”
“Süleyman Soylu’yu devreye soktuğumuz da doğru değil”

İnan Kıraç, “Peki diğer tarafta bir pazarlıktan söz ediyorlar. Cumhurbaşkanı'nı, İçişleri Bakanı'nı devreye soktunuz mu?” sorusuna ise şöyle yanıt verdi:

“Cumhurbaşkanı ile görüşmemin bu konuyla ilgisi yoktu. Cumhurbaşkanlığı yerleşkesinde şoförsüz otobüs sürüşü sırasında görüştük. Herhangi bir şey istemedim. Sayın Bakanı (İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'yu kastediyor) devreye soktuğumuz da doğru değil. Konuşulan şeyler her neyse tamamen bizim dışımızda yaşanmış. Biz sorunumuzu hukuk yoluyla çözdük ve 6 milyon dolar karşılığında hisseleri devraldık. 40-54 milyon yazılıyor. 6 milyon dolar, Türk Lirası olarak o rakama denk geliyor.”
“‘Her şeyi hukuk çerçevesinde bitirin' dedim ve hukuk çerçevesinde hallettik”

Kıraç son olarak, “Bunlar güvenilir adamlar değil. Bir roman yazılmaya çalışılıyor ama ben böyle bir insan değilim. ‘Her şeyi hukuk çerçevesinde bitirin' dedim ve hukuk çerçevesinde hallettik. Bana maliyeti 6 milyon dolar oldu. İsmimi karıştırdıkları için hakikaten çok üzgünüm” ifadelerini kullandı.