İş hayatında başarı için mola verin!

Yirmi birinci yüzyılda hem iş hayatında hem de sosyal hayatta başarı için ilham veren, pratik ilkeler sunmaya çalışan Nigel Cumberland, bu ilkeleri 100 maddede sıraladı.

İngiliz yazar/yönetici Nigel Cumberland’ın kaleme aldığı “Başarılı İnsanların Yaptıkları 100 Şey” Kübra Tekneci’nin çevirisi ile Epsilon Yayınları’ndan çıktı.

Yirmi birinci yüzyılda hem iş hayatında hem de sosyal hayatta başarı için ilham veren, pratik ilkeler sunmaya çalışan Nigel Cumberland, bu ilkeleri 100 maddede sıraladı.

Tüm dünyada yirmi farklı dile çevrilen kitapta, yaygın kişisel sorunlara basit aktiviteler ve alıştırmalarla müdahale ederek hedeflere ulaşmada ihtiyaç duyulan uygun bakış açıları ve alışkanlıklar okuyucuya aktarıldı.

Dünyada birçok kuruma yönetici koçluğu ve liderlik eğitimi çözümleri sunan The Silk Road Partnership’in kurucu ortağı olan Nigel Cumberland, iş hayatını sağlıklı bir şekilde devam ettirip başarılı olabilmenin en önemli yollarından birinin “mola vermek” olduğuna değindi. Başarılı insanların yaptıkları 100 ilkeden birinin “mola vermek” olduğunu söyleyen yazar, Britanyalıların yüzde kırk beşinin tatillerde de ofis işi yaptığını bunun stres, yorgunluk ve tükenmişlik sendromuna yol açtığını belirtti.

Gün boyunca kısa molalar vermenin öneminden bahseden Cumberland, okurlarına “Tatildeyken işle ilgili e-postalarınızı kontrol etmeyin. Cep telefonunuzu kapatın” diye seslendi.

İşte “Başarılı İnsanların Yaptıkları 100 Şey”de yer alan “Mola Verin” ilkesi:

‘Hiçbir sorun çıkmayan, hiçbir çözüm aramayan bir gün geçirmeyi herkes hak ediyor. Her birimiz, kendimizi endişelerimizden kurtarmalıyız, çünkü endişelerimiz bizi kendi kendilerine bırakmazlar.’ Maya Angelou

Birleşik Krallık’ta çalışan kesimin yüzde ellisi ücretli yıllık iznini kullanmıyor. Bu istatistik 2014’te yapılan bir Harris Anketi’nden geliyor ve aynı zamanda Britanyalıların yüzde kırk beşinin tatillerde de ofis işi yaptıklarını ortaya koyuyor. İşle ilgili stres, yorgunluk ve tükenmişlikte artış görmemiz şaşırtıcı mı? Yeterince mola vermezseniz, kariyerinizin bitmesi riskiyle karşı karşıya kalabilirsiniz. Ben yirmili yaşlarımın sonunda Hong Kong’da yaşayan bir finans yöneticisiydim. Aylarca, her gün uzun saatler boyunca çalışmak zorunda kaldım. Mola ya da tatile ayıracak zaman yoktu. Stres ve moral çöküntüsünün etkisiyle istifa etmem gerektiğine karar verdim. Koşu bandında saatlerce hızlı koştuktan sonra yere düşmüş gibiydim.

Sıradan bir iş gününde ne sıklıkla durup mola veriyor, kafanızı toplamak için masanızdan uzaklaşıyorsunuz? Çok az mola vermek, üretkenliğinizi öldürebilir. İş dünyası yazarı Stephen Covey bunu ağaç kesme benzetmesiyle açıklıyor: Ağaç kesmeye çalışırken, testerenizi keskinleştirmek için mola vermelisiniz. İşkolik olursanız bunu başaramazsınız, körelirsiniz, işinizi yapamazsınız. Bu kitabı yazarken bile, dinlenmeden çalışınca üretkenliğin nasıl düştüğünün farkındayım. Odaklanamadığımı hissedince kısa bir mola veriyorum ve böylece enerjimi kazanmış bir şekilde geri dönüp yazıma odaklanabiliyorum.

Uzun tatillere çıkmakla neyin önemli olduğunu ve vaktinizi neyle harcamak istediğini görürsünüz. Normal çevreniz ve günlük rutinlerinizden uzaklaştığınızda ne yaptığınız ve ne yapmayı istediğinize dair yeni fikirler edinirsiniz.

Gün boyunca kısa molalar verin.

Her yirmi beş dakikada bir, beş dakika mola verin. Her iki saatte bir, daha uzun mola verin. Ev işlerine, ofis görevlerinize bu tür düzenli ara vermek zeki, uyanık ve dikkatli olmanızı sağlar. Pomodoro Tekniği adı verilen bu metot, İtalyan Francisco Cirillo tarafından yaratılan, zihinsel yorgunluğu azalttığı görülen bir zaman yönetimi aracıdır. Neden bu fikri iş arkadaşlarınızla paylaşmıyorsunuz? Böylece toplantılarda ya da bilgisayar ekranı karşısında uzun süre oturmaktan kaçınabilirsiniz.

Tatildeyken tatilde olun.

Hak ettiğiniz bütün yıllık izinlerinizi kullanın. Gerekirse onarı kısa tatillere bölün. Hepsini kullanmak için ne gerekiyorsa yapın. Hayat çok kısa, işten uzaktaki günlerde faydalanmamız lazım. Planlı olun, iş dağılımını düzgün yapın ve işinizde vazgeçilmez olduğunuzu düşünmeyin. Hak ettikleri tatile çıktıkları için ya da tatile zaman ayırdıkları için suçluluk hisseden birçok kişiye koçluk yaptım.

Tatildeyken işle ilgili e-postalarınızı kontrol etmeyin. Cep telefonunuzu kapatın. Gerekirse, önemli sesli mesajları ve mesajları günde bir kez kontrol etmeyi kabul edin. İşvereniniz. Siz izinliyken ‘şalteri indirmenizi’ destekliyor mu? Bu konuda bir sorun varsa, patronunuzla görüşün ve uzlaşmaya çalışın. En azından tatildeyken nasıl çalışacağınıza dair kendi kurallarınızı koyacak cesareti gösterin.

Haftanın iki günü tatildir. Kendinize kurallar koyun. Örneğin, hafta sonu cep telefonunuzu ve e-postanızı sadece bir ya da iki kez kontrol edin. Yoksa pazartesi sabahı işe dinlenmiş ve enerji dolu bir şekilde dönmeyi nasıl umabilirsiniz?”