Kalp Krizi ve Diyabet: Kalp Krizinden Koruyacak 5 Altın Kural!

Denizli Özel Egekent Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Bilgin Emrecan, dünya genelinde her yıl 19 milyona yakın kişinin kalp ve damar hastalıkları nedeniyle hayatını kaybettiğini belirterek, diyabet hastalarında kalp krizinin farklı bir seyrettiğine dikkat çekti.

KALP KRİZİ NEDİR?

Kalp ve damar hastalıkları arasında en tehlikeli olanlarından biri kalp krizidir. Prof. Dr. Emrecan, diyabet hastalarının %30'unun gizli kalp krizi geçirdiğini vurgulayarak, "Kalp krizi göğsün tam ortasında ağrı, çarpıntı, nefes darlığı ve ani bilinç kaybıyla kendini gösterir. Gençlerde mide ağrısı, bulantı ve ekşime de sıkça görülmektedir" dedi.

BELİRTİLERİ NE?

Kalp krizinin en önemli belirtilerinden biri olan ağrı, genellikle göğsün ortasında hissedilir. Prof. Dr. Emrecan, "Bu ağrı yanma şeklindedir ve çeneye, sol kola doğru yayılır. Eğer eforla ilişkiliyse, ağrı dinlenme ile 3-5 dakika içinde geçebilir. Ancak kalp damarının %100 tıkanması durumunda ağrı daha şiddetli hale gelir ve yarım saatten fazla sürer" şeklinde uyardı.

KORUNMA YOLLARI

Kalp krizinden korunmanın yollarını da sıralayan Prof. Dr. Emrecan, şu noktalara dikkat çekti:

• Risk Faktörlerine Dikkat: Sigara içmekten kaçınmak ve düzenli fiziksel aktivite yapmak çok önemlidir.
• Diyabeti Kontrol Altında Tutmak: Şeker seviyelerinin kontrolü gereklidir.
• Hipertansiyonu Yönetmek: Tansiyonun kontrol altında tutulması kalp sağlığı için şarttır.
• Sağlıklı Beslenme: İşlenmiş gıdalardan uzak durulmalı, sebze ve meyve ağırlıklı beslenmelidir.
• Hafif Spor ve Yürüyüş: Düzenli olarak hafif spor ve yürüyüş yapmak kalp sağlığını destekler.

KRİTİK YAŞ 40

Prof. Dr. Emrecan, 40 yaşında ve üzerindeki bireylerin kalp krizi riski taşıdıklarını unutmamaları gerektiğini belirtti. "Eğer ailenizde 50 yaş altında kalp krizi geçiren biri varsa, risk altında olduğunuzu bilmelisiniz" diyerek uyarılarda bulundu.

Kalp-damar hastalıkları, hem ülkemizde hem de dünyada ölümlerin en yaygın nedenleri arasında yer alıyor. Sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek ve risk faktörlerini yönetmek, bu tür hastalıkların önüne geçmenin en etkili yollarından biridir.