Karar yazarı Akif Beki: Elekten deve geçiren İmamoğlu mu

İBB'yi terörle ilişkilendiren suçlamaları, İmamoğlu bir bir çürütüyordu dün.

İBB'de, terörle iltisaklı kimseler işe alındıysa... Sayıları, 500 ila 1,700 arasında değişiyorsa...

İçişleri, hiç değilse birkaç yüzünü gelip yakalasaydı. Çalıştıkları yeri, örgütlerini biliyor. Ama bir yıldır gelip teröristleri yakalamıyor.

İsimlerini söylese, bari İBB gereğini yapacaktı. Hayır, onu da söylemiyor.

İddiayı ilk ortaya attığında, Bakan Soylu'nun OHAL yetkisi henüz sürüyormuş. Belediyelerdeki sakıncalı personeli işten çıkarma yetkisi varken 8 ay boyunca işten de çıkarmıyor.

Süreçte güvenlik soruşturmasıyla ilgili mevzuat değişiklikleri olmuş. İçişleri ve Valilik, yazılarla İBB'ye bildiriyor. O değişikliklere uygun personel işlemleri de İBB'nin suçu sayılıyor şimdi.

Seyit Torun’dan Soylu’ya: Yüz değiştirmeden yüzü kalmamış bir bakansın

Bitmedi...

AK Parti döneminde, terörden sabıka kaydına rağmen işe alınanlar olduğu belirleniyor. İmamoğlu yönetimi, tespit ettiklerini çıkarmış. Görmezden geliniyor, yokmuş gibi.

İçişleri'nin ısrarla vermediği, İmamoğlu'ndan sır gibi sakladığı isimleri, İBB araştırıyor. Sakıncalı bulduklarına işlem yapıyor. Bunlar da yapılmamış gibi gösteriliyor.

İmamoğlu'na hesabı sorulan güvenlik soruşturması yöntemleri, AK Partili Mevlüt Uysal ve Vali Yerlikaya dönemlerinde de kullanılmış. Sorulacaksa onlara da hesabı sorulsun, sorulmuyor.

Bitti mi? Yine bitmedi.

İBB'ye verilmeyen isimlerden biri, iktidar medyasına veriliyor. 'İşte PKK'nın dağ kadrosundan gelip İBB'de park ve bahçe işine giren terörist' diye güya afişe ediyorlar.

Fakat... 'Belki de evinizin önünde çim biçiyor' sululuklarıyla şecaat arz ederken İçişleri'ni zan altında bıraktıklarından bîhaberler.

Sivri külah sipsipullahların, altlarını kirlettiği yer tam da burası. Bez getireceklere duyurulur.

Eğer kendilerine sızdırılan iddialar doğruysa iktidar için daha kötü.

Kandil'den İstanbul'a, ta evimizin önüne kadar nasıl gelebiliyor terörist? Belediyede işe girerken İçişleri neredeydi? Devletin istihbarat ve terörle mücadele birimleri ne yapıyordu o sırada? Kaç yıldır uyuyorlar mıydı?

Elekten deve geçiyorsa suç kimde, İmamoğlu mu sorumlu güvenlikten?

İmamoğlu'ndan Soylu'ya: Gök kubbeyi başınıza yıkarız

Sen Türkiye değilsin sipsipullah kardeşim

Sevgili sipsipullah, iyisi mi küçük düşün. Sen Türkiye değilsin, büyük düşünmeyi zorlama, batırıyorsun sonra ortalığı.

Derdinin, terörle değil muhalefetle mücadele olduğu bal gibi anlaşıldı.

İmamoğlu da dezenformasyon canavarının dişlerini tek tek söktü. Artık takma dişle yola devam edecek, illa edecekse.

Ha, şunu da tutuver aklında. Sen Türkiye olmadığın için; sırıtan gülünçlüklerini senin yüzüne vurmak, Türkiye'ye vurmak değildir.

Benden duymuş olma, büyük düşünmek sana pek yaramadı. AK Parti ve bakanlık büyüklerinin iltisaklarını, hesaba katamadın mesela.

İçişleri Bakan Yardımcısı Çataklı, haklı. FETÖ'den aranan firarî kardeşi varsa gelir, hesabını yargıya kendi verir.

Fakat bakan, bakan yardımcısı, büyükelçiler gibi ekâbir takımı için suç şahsî de... Temizlik işçisi niye iltisaktan okka altına gidiyor? O neden kardeşinin hesabını, aile boyu vermek zorunda?

Aziz sipsipullah; sen orasını düşünemedin, köpürtüp büyütmedin diye sormazlar mı?

Büyük düşünmeyi, yanlış anladın zaten. Büyük büyük laflar etmek, tafralar satmak sandın. Pireyi deve, habbeyi kubbe yapmakla karıştırdın.

Lafla peynir gemisi yürür mü sipsipullah kardeşim, eleğinden deve geçiyor, haberin yok. Küçük düşün sen, bırak bir kaşık suda sahte fırtına koparma tıraşlarını. Büyüğü sana göre değil, anla artık!