Karar yazarı Yıldıray Oğur: Gezi’ye hiç katılmamış bir Gezi Davası tutuklusunun mektubu

Karar yazarı Yıldıray Oğur: Gezi’ye hiç katılmamış bir Gezi Davası tutuklusunun mektubu

Karar yazarı Yıldıray Oğur: Gezi’ye hiç katı... Bugünkü köşemi eski adı Silivri, yeni adı Marmara olan meşhur cezaevinden gelen bir mektuba ayırıyorum.

Mektubu yazan Gezi Davası’ndan 18 yıl hapis cezası alan ve cezası Yargıtay’ın önünde olan Hakan Altınay.

Altınay, gazetecilerin, siyasetçilerin tanıdığı ünlü bir liberal sivil toplumcu, düşünce insanı.

2007’de Osman Kavala, Çiğdem Mater ile birlikte Hakan Altınay da 27 Nisan e-muhtırasına karşı yaptığımız eylemlere, çağrılara destek veren isimler arasındaydı.

Daha sonra bazen siyasi tartışmalarda karşı karşıya da geldik. Bunlara bugünden baktığımda bir kısmında Altınay haklıydı.

2008’de Açık Toplum Vakfı’nın yaptığı Binnaz Toprak’ın koordinatörlüğünde Nedim Şener ve Tan Morgül’ün görüşmelerini yaptığı Mahalle Baskısı Araştırması’nı eleştiren yazılar yazmıştım.

Sonra 2010’da Balyoz haberi sonrası Altınay ve şimdi aynı davadan 7 yıldır hapiste olan Osman Kavala ile birlikte şimdi 83 yaşında 28 Şubat Davası’nda maalesef hala hapiste olan Çetin Doğan’ın damadı Doni Rodrik’in daha sonra haklı çıkan itirazlarını duyurdukları bir basınla buluşmayı organize etmişti. O günler için cesur bir adımdı bu.

Ardından 2012’de yine Altınay’ın yöneticiliğindeki Açık Toplum Vakfı’nın Türkiye’nin AB adaylığını destek için kurduğu Finlandiya Cumhurbaşkanı Ahtisari’nin başkanlığındaki Akil İnsanlar grubunun Brüksel’deki toplantısını izlemek için davet edilmiştim.

Akil İnsanlar, o günlerde Ankara’da Erdoğan tarafından da birkaç kez kabul edilmişti. Can Paker’in kurucusu olduğu Açık Toplum Vakfı’nın AK Parti iktidarıyla ilişkileri çok iyiydi.

Ama bugün Hakan Altınay, 2012’de hatta 2013’de yaptığı bu destek ve görüşmelerden bir yıl sonra yaşanan Gezi olaylarında hükümeti yıkmaya çalışmak suçlamasından ceza aldı.

Ve işin en tuhafı iddianameyi okuyunca Hakan Altınay’ın bırakın Gezi’yi organize etmeyi, Gezi olaylarına hiç katılmadığı net biçimde görülüyor.

Gezi Davası’ndaki her şey absürt. Osman Kavala, Çiğdem Mater ve diğer isimlere yönelik Gezi’yi organize iddialarının hepsi evham bile denemeyecek kadar temelsiz.

Ama herhalde en saçması Gezi eylemlerine hiç katılmamış birine Gezi olaylarını organize edip, hükümeti devirmeye çalışmaktan ceza vermek.

Altınay, hapishaneden yazdığı mektupta bu absürtlüğün hakkındaki kararın temyiz için önlerinde olduğu Yargıtay’dan dönmesini umut ettiğini söylüyor.

Hala onun kadar adalet duygusu olanlara ulaşması için bu çarpıcı mektuptan bir bölümü buradan da yayınlıyorum:

“Yıllardır devam eden Gezi davasına dair Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın görüşünü 7 Temmuz 2023’te öğrendik. Bu yargılamadaki bir çok belge gibi savcılık tebliğnamesi de ibretlik bir metin. Bu iddiamı temellendirmek için kendi durumumdan örnekler vermek isterim:

Tebliğname benim bir zamanlar Açık Toplum Vakfı ile irtibatım olduğu için İsrail yanlısı ve Batı’nın etki ajanı olduğumu söylemekle suç ithamında bulunuyor ve suçlu olduğumun kanıtlanması için böyle söylemenin yeterli olduğu kanısında. Ben Batı’nın etki ajanıysam eğer niçin;

  1. a) Mavi Marmara meselesinde Türkiye’nin tepkisi yerden göğe haklıdır diye yazı yazdım?
  2. b) Türkiye’nin Brezilya ile birlikte İran’ın nükleer programına Batı yaptırımlarının gelmesini engelleme çabalarını destekledim?
  3. c) Nasıl oldu da Financial Times gazetesine Obama insan hakları hukuku profesörü gibi konuşup Dick Cheney gibi davranıyor diyebildim?

Başsavcılık veya Savcı Bey dosyaya sunduğumuz bu olguları araştırarak “suçu şahsileştirmek” ya da cevap vermek zorunda hissetmiyor. Savcı Bey olağanüstü bir kolaycılıkla benim AK Parti karşıtı olduğumu iddia ediyor. Muhalif olmanın kendi başına suç ithamı yapılmasının vahimliğini bir kenara koyalım, Savcı Bey şu soruları sorma ihtiyacı hissetmiyor:

a) Eğer AK Parti karşıtıysam, niçin 27 Nisan muhtırası, 367 kararı, kapatma davası gibi hamlelere itiraz ettim?

  1. d) Eğer ben AK Parti karşıtıysam, kurucusu ve yöneticisi olduğum Boğaziçi Avrupa Siyaset Okulu’na şimdiki Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz, Başbakan eski Yardımcısı Sayın Tuğrul Türkeş, eski ve güncel bakanlardan Sayın Mehmet Özhaseki, Sayın Nabi Avcı gibi isimleri neden çağırdım, onlar niye geldi? Okul’un AK Partili, IHHli, MHPli mezunları niçin bu davaya itiraz ediyor?

Bu soruların da hiçbir cevabı yok tebliğnamede. Tebliğnamenin en berbat iftiralarından bir tanesi ise benim ile FETÖ arasında bir ilişki olabileceği tezi. Tebliğnamede böyle bir ima var ama şunlar yok:

  1. a) 2008’de Açık Toplum Vakfı’nın Mahalle Baskısı araştırması nedeniyle bu grubun medya organlarında günlerce birinci haber olarak şeytanlaştırılmam, baş yazarları tarafından “son yılların en vahim, en operasyonel araştırmasını” desteklemekle suçlanmamız yok;
  2. b) FETÖ’nün Selam Tevhid dosyası aracılığıyla yasadışı dinlediği kişilerin başında benim geldiğimin mahkeme kararlarıyla sabit olduğu yok;
  3. c) 17-25 Aralık sonrası New Yorker dergisine “hiçbir toplum böyle güçlü bir oluşumun bu kadar gayrisaydam olmasını kabul etmez” dediğim yok;
  4. d) 15 Temmuz sonrası Türkiye’yi yalnız bıraktığınız ve üstelik Gülen’in Le Monde, Washington Post gibi gazetelere “Türk muhalif” nitelendirmesine ses çıkarmadınız eleştirisini The Economist’te yaptığım yok.

Gelelim Gezi’ye ... Mahkemede defaten söyledim: Ben Gezi’ye katılmadım. Bu basit gerçeği kimseye duyuramadığım için, 4 ay önce şöyle bir davette bulunmuştum: Gezi’de bomba, mermi, taş ya da slogan attığımı veya başkalarına bunları atmayı telkin ettiğimi gösteren bir tek belge, fotoğraf ve tanık bulabilene istediği ödülü vereceğim. Tek bir kişi bile ortaya çıkmadı.

Ben mizaç olarak talepkarlığı değil muhabbeti önemseyen birisiyim.

Gezi özelinde parti binalarına saldırının suç olduğunu, bazı muhafazakarların Gezi’den sahici, samimi bir endişe duymasına Gezi’ye taraftar olanların saygı duyması gereken bir olgu olduğunu, Gezi’yi fazla maksimalist bulmanın meşru ve makul bir görüş olduğunu yazdım.

Savcı Bey’in Gezi anlatımına konu ettiği Mi Minör, Occupy/İşgal, Otpor/Canvas, Beşiktaş Çarşı Grubu, Taksim Dayanışma, Taksim Platformu, Garaj İstanbul, mahalle forumları ile en küçük bir ilgimin olmaması da iddia makamını ilgilendirmiyor anlaşılan.

İddia makamının bu kadar sorumsuz davranmasının çeşitli sonuçları oluyor:

  1. 1) Ben 16 aydır, ya da neredeyse 500 gündür, ailemden, sevdiklerimden, işimden ayrı kalıyorum;
  2. 3) Yargıya olan güven sadece yurt içinde değil, yurtdışında da yitiriliyor. 15 Temmuz’u çözümlemek ve cezalandırmak için gereken uluslararası adli dayanışma aksıyor;
  3. 4) Darbe denemeleri gibi yaşamsal tehditlere hayatları pahasına direnen Ömer Halisdemir ve benzerlerinin insanüstü fedakarlıklarına gölge düşüyor.

Saygılarımla,

Ali Hakan Altınay Marmara Cezaevi”

"Karar yazarı Yıldıray Oğur: Gezi’ye hiç katılmamış bir Gezi Davası tutuklusunun mektubu" haberi, 03 Eylül 2023 tarihinde yazılmıştır. 03 Eylül 2023 tarihinde de güncellenmiştir. Medya kategorisi altında bulunan Karar yazarı Yıldıray Oğur: Gezi’ye hiç katılmamış bir Gezi Davası tutuklusunun mektubu haberi 2023 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. Karar yazarı Yıldıray Oğur: Gezi’ye hiç katılmamış bir Gezi Davası tutuklusunun mektubu 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. Medya konusunda 22 Kasım 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.

SON HABERLER
  1. 17:40 Sanık Avukatlarından Basına Sert Tepki: “Bebek Katili İlan Ettiniz!
  2. 17:37 Veda Ziyareti: Ukrayna’nın Ankara Büyükelçisi Görevini Tamamladı
  3. 17:33 Dolar Tahmini Yükseldi: JP Morgan’dan TCMB ve TL Açıklamaları
  4. 17:29 Mauro Icardi'den Wanda Nara'nın yeni sevgilisi L-Gante'ye sert cevap!
  5. 17:29 incenzo Montella, UEFA Uluslar Ligi play-off kura çekimi sonrasında değerlendirmede bulundu
  6. 17:28 Kerem Aktürkoğlu’nun Geleceği: Barcelona İddiası Büyüyor!
  7. 15:06 Narin cinayetinde yeni detaylar çıktı: "Avucundaki saç ve kıl..."
  8. 15:01 ASELSAN ve SSB arasında 135 milyon euro'luk sözleşme imzalandı
  9. 14:58 TCMB'nin faiz kararı ardından UBS işle Deutsche Bank'ın Aralık ayı tahmini dikkatleri çekti
  10. 14:46 Bakan Uraloğlu açıkladı: "Havalimanı sayısı 60'a çıkacak"
  11. 14:46 Patronlar Kulubü TUSİAD erken faiz indirimi uyarısında bulundu
  12. 14:45 TOBB açıkladı: Ekimde kurulan şirket sayısı yüzde 5,5 arttı
  13. 14:36 Kılıçdaroğlu'na siyasi yasak davası bugün hakim karşısında
  14. 14:36 Aşk hayatları kötü giden burçlar 2025 yılında da değişmedi!
  15. 14:36 Marmara'da fırtına beklentisi: Meteorolojiden uyarı geldi!
  16. 14:35 ALES sonuçları ne zaman açıklanacak? 202A4 ÖSYM ALES/3 sınav sonuç tarihi
  17. 13:40 Abdullah Gül'ün eski danışmanı Ahmet Sever'e "Ak troller" davasında beraat
  18. 13:30 Sera Kadıgil'den kadına yönelik şiddetle mücadele komisyonuna Cevizoğlu'nun seçilmesine tepki
  19. 13:27 Galatasaray'da yeni sezonun ilk transferi Jakobs!
  20. 13:24 İnsanlık tarihinin en eski alfabesi keşfedildi!
Medya Haberleri