Kardeşleri PKK'ya katılan AKP'li aday hakkında Erdoğan'a bilgi verilmedi mi?

Sözcü Gazetesi yazarı Saygı Öztürk, kardeşleri terör örgütü PKK'ya katılan AKP'nin Sason Belediye Başkan adayı Muzaffer Arslan'ı yazdı.

Saygı Öztürk'ün "Güneydoğu’dan seçim manzaraları" başlıklı köşe yazısı şöyle:

"Batman'ın Sason İlçesi zorlu bir seçime sahne olacak gibi gözüküyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Güneydoğu'da miting yaptığı ilçe Sason olmuştu. Seçimin CHP ve AKP adayları arasında geçmesi bekleniyor. Adaylarla ilgili bilgi edinmeye çalışırken ilginç ayrıntılara ulaştım.

AKP Belediye Başkan adayı Muzaffer Arslan'ın kardeşleri ve ağabeyinin durumu konusunda Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sağlıklı bilgi verilmedi mi, yoksa, “Ağabeyi, kardeşleri yasadışı terör örgütüyle bağlantılıysa Muzaffer Arslan'ın ne suçu var?” denilip suçun şahsiliği dikkate alınıp önemsenmedi mi?

Bilemem ama biz bildiklerimizi aktaralım:

Başkan adayı Muzaffer Arslan'ın kardeşi Vecdin Arslan, PKK'nın dağ kadrosundayken 1994'de Sason'da çatışma sonucu öldürüldü. Diğer kardeşi Hayrettin Arslan, Siirt'te çatışmada öldürüldü.

Ağabeyi Necip Arslan ile yeğeni Erdal Arslan da halen örgütün dağ kadrosunda bulunuyor. Ağabeyinin oğlu Ulaş Arslan ise 2006 yılında Kuşadası'nda çöp kutusuna bomba koyan ve 10 turistin ölümüne yol açan teröristlerden.

Arslan, cezaevinden kaçtıktan sonra PKK'nın başı Murat Karayılan'a en yakın isimler arasında yer alıyor ve örgütün “Bombacısı” olarak da tanınıyor.

HDP, Sason'da belediye başkan adayı çıkarmadı. Bazen, HDP'lilerin kimi desteklediği tartışması da yaşanıyor. Ancak şu bir gerçek ki Güneydoğu'da kimin kimin yanında olduğuna ilişkin gerçekler, Ankara'da anlatılanlardan çok farklı.

Hakkari'nin Yüksekova İlçesi'ne bağlı Esendere Beldesi'nde AKP'nin belde başkanlığı görevini yürüten Sabır Diri, daha sonra partisinden istifa etti ve İYİ Parti'nin Yüksekova Belediye Başkan adayı oldu.

Seçim çalışmalarını yürütüyordu. Köyündeki evine üzerinde 8 Mart yazan belge, jandarma tarafından 13 Mart'ta tebliğ edildi. Şu tebligat yapıldı:

“Komutanlığımızın sorumluluk alanında bulunan Hakkari ili Yüksekova İlçesi … Köyü nüfusuna kayıtlı olup halen … yerde ikamet eden Sabır Diri isimli şahsa, Yüksekova bölgesinde faaliyet gösteren bölücü terör örgütü mensupları tarafından, ‘Devlet yanlısı' olduğu gerekçesiyle ‘ajan' olarak ilan edildiği ve önümüzdeki günlerde kendisine yönelik saldırı veya suikast türü eylem yapmayı planladığından bu konu ile ilgili olarak dikkatli olması, herhangi bir tehdit alması durumunda zaman kaybetmeksizin komutanlığımıza bilgi vermesi, koruma talebinde bulunabileceği hususu kendisine tebliğ edilmiştir.”

Olay Emniyet Müdürlüğü'ne de bildirildi. Sabır Diri, Emniyet mensuplarının eve geldiğini İYİ Parti İl Başkanı Yıldırım Örnek'e anlattı ve aralarındaki konuşmayı şöyle aktardı:

“Emniyet'ten gelen arkadaşlar, benim devlet yanlısı olduğumu biliyor. Bölücü örgüt tarafından bana seçim çalışması sırasında suikast yapılacağı yolunda duyumlar olduğunu belirttiler. ‘Hiçbir şekilde dışarıya çıkma. Can güvenliğini koruyacak durumda değiliz. El yapımı bombayla mı suikast yapılır, seçim çalışması sırasında mı suikast yapılır bunun araştırmasını henüz bitirmiş değiliz. Mümkün olduğunca evinde otur' dediler. Durumlar karışık.”

Yüksekova İYİ Parti adayı Sabır Diri, “Bölücü örgütler faaliyet gösteriyorlar. İYİ Parti'den aday olduğumdan bu yana ve seçimi kazanacak güçlü isimler arasında bulunmam nedeniyle tehditler alıyorum. İki siyasi partinin hışmına uğruyoruz. İkisinin ortasında kalmış vaziyetteyim” diyor.

Sabır Diri'ye, ne diyelim, sadece “sabır” diledim.

HDP'den belediye başkanıyken, PKK'nın operasyonlarının engellenmesi için “canlı kalkan” eylemlerine katılan, karakol, üs bölgesi yapılmasına, operasyonların gerçekleşmesine karşı olanların, “PKK sizi tükürüğüyle boğar” diyen milletvekilinin kardeşinin de bugün hangi partinin adayı olduğuna bakın.

CHP'nin, İYİ Parti'nin adayı olmadığını söylemekle yetinelim. Başkan Yıldırım Örnek, “Bizi PKK ile ilişkilendiriyorlar. Kimin ilişkisi olduğunu halkın takdirine bırakıyorum” demekle yetiniyor."

<>

İzmir’de şeriat yürüyüşü