Koronavirüs haritalarında gözden kaçan 'Gecekondu, apartman, villa' detayı

Koronavirüs salgını apartmanda yaşayan insanları daha fazla vurdu. Gecekondu ve villada yaşayan vatandaşlar ise daha az etkilendi.

Sağlık Bakanlığı, uzun süredir yapılan çağrıların ardından koronavirüs vakalarının illere göre dağılımını açıklamaya başladı. Açıklanan vaka haritalarında illerde görülen vaka sayıları, ilçe ve mahalle bazında takip edilebiliyor.

Bakanlığın açıkladığı koronavirüs haritalarından Ankara haritasını inceleyen Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya, haritanın sosyolojik okumasını yaptı.

Haritaya göre koronavirüsün gecekondu ve villalarda daha az bulaştığını ve apartmanlarda daha yoğun olduğunu belirten Sarıkaya, bunun önümüzdeki dönemde şehirleşmeye kadar pek çok farklı sonuçları olabileceğini savundu.

Sarıkaya'nın harita üzerinden yaptığı tespitler şöyle:

ANKARA HARİTASININ BİZE SÖYLEDİKLERİ

Gelelim önceki gün açıklanan hastalık yayılım yoğunluğu haritasına…

Haritada kırmızı olanlar vakanın durumu ciddi ve hastanede, yani yoğun bakımda olanlar.

Mavi vakanın durumu orta ağır ve hastanede olanları, mor renk virüs kapmış evde tedavi görenleri, yeşil ise pozitif çıkan ancak şikâyeti olmamakla birlikte izole edilenleri gösteriyor.

Ankara’nın genel haritasına bakıldığında en dikkat çeken çevre semtlerde hastalığın yaygın olmakla birlikte, Çankaya’nın Dikmen, Yenimahalle’nin Demetevler, Mamak, Sincan ve Etimesgut’un ise merkez mahallelerinde salgının daha yoğun olduğu dikkat çekiyor.

HASTALIĞIN EN AZ OLDUĞU YERLER

Ancak bununla birlikte öyle yerler var ki neredeyse hastalık hiç yanaşmamış.

Örneğin Çankaya’nın Karakusunlar, Çiğdem, Çayyolu, Aşağı-Yukarı Yurtçu, İncek, Alacaatlı, Dodurga mahallelerinde hastalığın daha az olduğu görülüyor.

Benzer şekilde Altındağ’ın İsmetpaşa, Hıdırlıktepe, Atıfbey mahalleleri ile Mamak’ın, Yukarıimrahor, Köstence, Ege mahallelerinde de yayılım oldukça düşük.

Yine Yenimahalle’nin Gazi, Bahçekapı, Emek, Varlık mahallelerinde de çok az görülüyor.

eki, Çankaya’nın en zengin semtleriyle, Altındağ veya Mamak’ın yoksul kesimlerinde hastalığın bu denli düşük olması neye dayanıyor?

Düşüncemi dün yoğun iş yükü içinde olan iki bilim insanıyla da paylaştım.

Bu mahallelerin her birinin ortak tarafı bireysel aile yaşamının, yani tekil ev düzeninin olması.

Biri villada, diğeri gecekonduda yaşıyor, ama bu iki bölgede bulunanlar en az etkilenen olmuş.

APARTMAN İLİŞKİSİ YAYIYOR

Halk sağlığı hekimi, Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Levent Akın bu düşüncemi destekledi, apartman yaşamının yüksek olduğu yerlerde salgının daha hızlı yayıldığını belirtti.

“Anlatmakta zorlandığımız, apartmanın sıkıntıda olduğu” diye başlayıp sözlerini sürdürdü:

“Eğer Demetevler’de, Dikmen’de aynı sonucu gösteriyorsa bu apartmanda komşu ilişkilerinin, komşu ziyaretlerinin çok yüksek olduğunu da bize gösteriyor. Apartman ziyaretleri güzeldir ama bunun bulaşıcılığı var. Bunu bir türlü kabul ettiremiyoruz. Evde kalmak, hatta yapabiliyorsa ayrı odada yaşam sürmek yerine apartmanda sosyal ilişkiye devam ettiklerini gösteriyor. Temas yoğunluğu virüsün yayılmasını arttırıyor…”

Halk sağlığı alanının iyilerinden biri olan Prof. Dr. Levent Akın’ın da dün altını birkaç kez çizdiği gibi…

Apartmanda komşu ilişkisi hasta ediyor, herkesin bundan hızla kaçınması gerekiyor.

Örnek mi çok yüksek, geniş, iç içe geçmiş apartmanların bulunduğu semtlerde, sokaklarda yayılmanın yüksekliği…

Unutulmasın ki bu virüsü, insan insana geçiriyor, ona geçer buna geçmez diye de kimseyi ayırmıyor…