33 yıl önce aramızdan ayrılan komünist ozan Ruhi Su...

33 yıl önce aramızdan ayrılan komünist ozan Ruhi Su...

33 yıl önce aramızdan ayrılan komünist ozan ... Ruhi Su, işçi grevlerinde, öğrenci eylemlerinde, meydanlarda o gür sesiyle yanımızda olmaya ve mücadele coşkusunu yükseltmeye devam ediyor…

1912 yılında Van’da doğan Mehmet Ruhi Su, henüz küçük bir çocukken Adana’ya getirilir ve çocuğu olmayan bir ailenin yanına, bir müddet bu ailenin yanında kaldıktan sonra da Öksüzler Yurduna verilir. Devam ettiği yatılı okulda ilk defa kemanla tanışır ve müzikle ilişkisi başlar.

Öğrenimine sırasıyla Adana Lisesi, Adana Öğretmen Okulu ve Ankara Müzik Öğretmen Okulu’nda devam eder. Su soyadını da Müzik Öğretmen Okulu’nda öğrenciyken alır. Okulunu bitirdikten sonra Cebeci İkinci Ortaokulu ve Hasanoğlu Köy Enstitüsü’nde öğretmenlik yapar.

Ankara Musiki Muallim Mektebi’nin Ankara Devlet Konservatuarı’na dönüşmesi sonrası konservatuarın şan-opera bölümüne başlar ve dünyaca ünlü eğitimcilerin öğrencisi olur. 1942 yılında konservatuarı bitiren Ruhi Su Ankara Devlet Operası’nda çalışmaya başlar ve çok sayıda opera klasiğinde solist olarak rol alır. Operada çalıştığı dönem aynı zamanda halk türküleri üzerine de çalışır, Anadolu’yu dolaşarak türküler derler ve halk ozanlarıyla tanışır, türkülerin oluşumuyla, söylenişiyle ilgili bilgiler edinir ve daha sonraları kendisiyle özdeşleşecek tarzın altyapısını da oluşturmaya bu dönemde başlar. Ruhi Su’nun bu çalışmalarının ilk ürünü Ankara Radyosu için hazırladığı, 1942-45 yılları arasında on beş günde bir yayımlanan “Basbariton Ruhi Su Türküler Söylüyor” programı olur.

'KISA ÇÖP UZUNDAN HAKKIN ALACAK' TÜRKÜSÜ NEDENİYLE İŞİNE SON VERİLİR

“Basbariton Ruhi Su Türküler Söylüyor” anonsuyla sunulan bir radyo programı yapar. Bu programlardan birinde söylediği “Serdari halimiz böyle nolacak / Kısa çöp uzundan hakkın alacak” türküsü nedeniyle radyodaki işine son verilir.

SÜREKLİ İŞİNDEN OLUR, AMA ASLA YILMAZ

Söylediği türkülerdeki siyasi vurgular yüzünden aleyhinde kampanyalar başlatılan ve işini kaybeden sanatçı, türküleri derleyip yeniden yorumlama işine kendi başına devam eder.

Ruhi Su’nun bu çalışmaları 1951 TKP tutuklamalarıyla kesintiye uğrar. 1952 Kasım’ında gözaltına alınan Ruhi Su 5 aydan fazla bir süre Sansaryan Han’da işkence görür. 1958 yılına kadar önce Harbiye, sonra Adana Cezaevi’nde hapis yatar ve sonra Konya Çumra’ya sürgüne gönderilir. Sürgün yıllarını Ankara’da tamamlayan Ruhi Su müzikal çalışmalarına farklı platformlarda devam eder. Gazinolarda sahneye çıkar, filmlere müzik yapar, plaklar çıkarır, kitaplar hazırlar ve korolar kurar. Yurtdışında birçok ülkeden davetler alır, buralarda festivallere katılır, plak kayıtları oluşturur. 12 Eylül sonrası, yakalandığı prostat kanserinin tedavisi için, yurtdışına çıkışı engellenir. Yurtdışındaki sanatçılardan gelen tepkiler sonucu “bir defaya mahsus” yurtdışı çıkış izni verilir, ama çok geçtir. 20 Eylül 1985 günü aramızdan ayrılır.

CENAZESİNDE 163 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI

Ölümünden 22 gün sonra cenazesi İstanbul'a götürülür. Ruhi Su'nun cenaze törenine binlerce kişi katılır ve cenaze 12 Eylül döneminin ilk büyük kitle gösterisi haline dönüşür. Cenazesi Şişli Cami'nden itibaren kitlenin omuzlarına alınarak, türküler ve sloganlar eşliğinde yürüyüşe geçilir. Kitlenin önü İETT garajı önünde o dönemin Terörle Mücadele Şube Müdürü ve Asayişten Sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı Mehmet Ağar yönetimindeki polisler tarafından kesilir. Kitle, uyarıları dinlemeyip zayıf polis barikatını aşarak yürüyüşüne devam eder. Kalabalık, Mecidiyeköy'den katılımlarla birlikte on binlere ulaşır. Cenazede gözaltına alınan 163 kişi İstanbul siyasi şubede 15 gün gözaltında tutulur.

NÂZIM HİKMET ŞİİRLERİNİ İLK BESTELEYENLERDEN

Ruhi Su, Alevi deyişlerini okumuş, Pir Sultan'ın, Hatayi'nin ve diğer ozanların deyişlerini yorumlamıştır. Nazım Hikmet'in şiirlerini ilk besteleyenlerdendir. 1957'de hapisteyken söylediği Mahsus mahal adlı türküsüyle ünlenir.

SESİNİN ÜSTÜNE TİTREYEN SANATÇI

Ruhi Su'nun sesini korumadaki hassasiyeti hakkında pek çok anlatı vardır. Bunlara göre Ruhi Su, sesine zarar vermemek için kuruyemiş ve çamaşır suyundan uzak dururmuş. Sorulduğunda, sesini korumadaki bu hassasiyetinin sanata ve dinleyenlere saygısından kaynaklandığını ifade edermiş.

16 PLAK, 11 UZUNÇALAR

Ruhi Su, ölümüne kadar 16 tane 45'lik plak, 11 uzunçalar çıkarır. Ölümünden sonra kurulan Ruhi Su Kültür ve Sanat Vakfı aracılığıyla eşi Sıdıka Su (ö. 18 Ekim 2006) ve oğlu Ilgın Su, özel arşivlerdeki ses kayıtlarından yararlanarak plak, kaset ve CD üretimini sürdürdüler. 

ALBÜMLERİ

Halen satışta olan albümleri şöyledir:

Seferberlik Türküleri ve Kuvayi Milliye Destanı, Yunus Emre, Karacaoğlan, Pir Sultan Abdal, Şiirler-Türküler, Köroğlu, El Kapıları (Sümeyra Çakır ile birlikte), Sabahın Sahibi Var (Sümeyra Çakır ile birlikte), Semahlar, Çocuklar Göçler Balıklar, Zeybekler, Pir Sultan'dan Levni'ye, Ezgili Yürek, Ekin İdim Oldum Harman, Kadıköy Tiyatrosu Konseri, Beydağı'nın Başı, Dadaloğlu ve Çevresi, Huma Kuşu ve Taşlamalar, Sultan Suyu, Dostlar Tiyatrosu Konseri (Sümeyra Çakır ile birlikte), Ankara'nın Taşına Bak, Uyur İken Uyardılar, Barabar, Aman Of.

'RUHİ SU'NUN KOMÜNİST KİMLİĞİ İLE MÜZİKTEKİ ARAYIŞI BİR BÜTÜN'

Türkülere kazandırdığı yeni formla, kendisinden sonraki kuşakları etkileyen bir sanatçıdır Ruhi Su.

Ahmet Say, Ruhi Su’yu şu cümlelerle anlatır:

Onu sosyalist ideolojiye götüren, işte bu soruya verilen cevaptı: Ruhi Su ve eşi Sıdıka Su, '1951 Türkiye Komünist Partisi tevkifatı' olarak bilinen, yüzlerce aydınımız ve işçimizin 'ifade almak' adı altında bir yıl boyunca işkenceden geçirildiği, ardından ağır hapis cezalarına çarptırıldığı, hapislik sonrasında da Anadolu’nun ücra bir köşesinde sürgün cezasına mahkûm edildiği siyasi vahşetin kurbanları arasındaydı. Sanatçımız, bu davadaki mahkûmiyeti dolayısıyla 5 yıl hapis yattıktan sonra, 2 yıl süren sürgün cezasını Konya’nın Çumra ilçesinde çekmeye başlamış, bir süre sonra Ankara’da Etimesgut’a nakledilerek eşiyle birlikte sürgünü orada tamamlamıştır.

Halkımıza bütün yönleriyle değer veren düşüncenin insanı olan bir müzikçi, halkın müzik kültürü karşısında kayıtsız kalabilir miydi? Bu sorunun da cevabı açıktır: Türkiye’de sosyalist bir müzikçi olmanın görevlerini ilk sezenlerden biri, Ruhi Su’dur.

O, sezgiyle de yetinmemiş, yıllar içinde kitleler tarafından benimsenen ve yaygınlaşan bir türkü dağarını iğneyle kuyu kazar gibi geliştirmiş, 1960’lı yıllardan başlayarak bu türkü dağarını tanıtarak yaygınlaştırma yolunda son derece önemli bir işlevi hayata geçirmiştir.

Âşık Veysel, bu yıllarda Ruhi Su için şöyle demişti: 'Köylüyü şeherliye sevdiren adam!'

Şunu da belirtmeliyim ki, Ruhi Su’nun söylediği türkülerin halk katlarında yaygınlaşıp benimsenmesinde, '68 kuşağı' olarak nitelenen devrimci gençliğin büyük ölçüde payı vardır: 68 Kuşağı, bütün eylemlerinde ve bütün toplantılarda hep beraber söylediği türküleri, Ruhi Su’nun konserlerinden öğrenmiştir. 68 kuşağını ezip yok etmek için yapılan 12 Mart Darbesi yıllarında, özellikle askerî hapishanelerde hep birlikte söylenen türküler de Ruhi Su’nun dağarından alınmıştır. 1980 yılındaki 12 Eylül Darbesi döneminin hapishane zorluklarını ben yaşamadım, ama bu kuşaktan birçok genç dostumun anlattığına göre, hapishane koğuşlarında hep birlikte söylenen türkü dağarı, yine aynıymış.

Şöyle de diyebiliriz: Ruhi Su’nun söylediği türkülerde kullandığı üslûp, kökeninde yüzyıllar öncesinin halk müzikleri olan Alman şarkıları LİED’lerin, İtalyan şarkıları CANZONA’ların, Fransız şarkıları ŞANSON’ların günümüzdeki yorumcuları gibiydi. Ayrıca, söylediği türkülerin şiirlerindeki anlamı öylesine vurguluyor, ezgiyi ise öyle bir kararlılıkla, kesinlikle ve inançla aktarıyordu ki, bu türküler, dinleyicide geleneksel seslendirme üslûbundan çok daha güçlü etkiler uyandırıyordu.

Ruhi Su, komünist kimliği ve aydın sorumluluğunun bilinciyle ömrünün tamamını halkı, halk kültürünü geliştirmek, ilerletmek için mücadeleyle geçirdi. Derlediği türküler ve yaptığı bestelerle Türkiye solunun bütününün sazı ve sesi oldu. İşçi grevlerinde, öğrenci eylemlerinde, meydanlarda o gür sesiyle yanımızda olmaya ve mücadele coşkusunu yükseltmeye devam ediyor…

"33 yıl önce aramızdan ayrılan komünist ozan Ruhi Su... " haberi, 20 Eylül 2018 tarihinde yazılmıştır. 20 Eylül 2018 tarihinde de güncellenmiştir. Kültür Sanat kategorisi altında bulunan 33 yıl önce aramızdan ayrılan komünist ozan Ruhi Su... haberi 2018 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. 33 yıl önce aramızdan ayrılan komünist ozan Ruhi Su... 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. Kültür Sanat konusunda 28 Mart 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.

Hubbard Editör

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON HABERLER
  1. 11:41 Kuşum Aydın isyan etti: Param bitti
  2. 11:35 Süleyman Soylu icralık oldu: Borcunu 7 gün içinde öde yazısı gitti
  3. 11:24 Karar yazarı Mehmet Ali Verçin: Ey Ak Partililer, Ak Partiyi seviyorsanız Ak Parti’ye oy vermeyin
  4. 11:21 YSK seçim hazırlıklarını tamamladı; Türkiye, önce büyükşehirlerde kazananları öğrenecek
  5. 11:19 Evrenin gizemleri birer birer çözülüyor! Kara deliğin manyetik alanları görüntülendi
  6. 11:18 Çakarlı konvoyla gündem olan muhtardan açıklama: "Araçlar bana ait değil, kiralık"
  7. 11:18 TÜİK verileri ortaya koydu: Emeklilere maaşları artık yetmiyor!
  8. 11:18 Vladimir Putin: Diğer silahlar gibi F-16’ları da yok edeceğiz
  9. 10:52 Hollanda'da bir ineğe tecavüz eden Türk sınır dışı edildi
  10. 10:48 Menzil cemaatine bağlı Semerkand Vakfı Cumhur İttifakı'na desteğini açıkladı
  11. 10:42 Çocuklar Duymasın'ın yıldızı Hayal Garip'ten şiddet itirafı: Hakaret, iftira, dayak
  12. 10:35 Cübbeli Ahmet'ten İsmailağa'ya yanıt: Mürit müridi nasıl ihraç edecek
  13. 10:32 Türkiye İstatistik Kurumu: Ekonomiye güven martta arttı
  14. 10:27 Prof. Ahmet Ercan, İstanbul'da riskli 5 ilçeyi açıkladı: İşte en riskli 5 ilçe
  15. 10:24 Eşitsizlik artıyor: Türkiye'de yüzde 1’lik kesim servetin yüzde 40’ını alıyor
  16. 10:20 İspanyol basını: Fenerbahçe'nin La Liga'da yer almasına hukuki engel
  17. 10:07 Orkun Kökçü, Beşiktaş Teklifini Geri Çevirerek Avrupa Macerasına Devam Ediyor
  18. 10:01 Japonya'da Sağlık Skandalı: Kobayashi Pharmaceutical Co.'nun Ürünü Ölümlere Neden Oluyor
  19. 09:57 2024 Ramazan Bayramı Öncesi Bayram Şekeri Fiyatlarında Yüzde 50 Artış: Pazarı Nasıl Etkiliyor?
  20. 09:56 Özgür Özel: 11 büyükşehire 3, 4, 5 büyükşehir eklememiz mümkün
Kültür Sanat Haberleri