Kuraklık tarımı, ekonomiyi ve temiz suya erişimi etkileyebilir

Kuraklık tarımı, ekonomiyi ve temiz suya erişimi etkileyebilir

Kuraklık tarımı, ekonomiyi ve temiz suya erişimi etkileyebilir İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği Başkanı Baran Bozoğlu, yaşanmış olan kuraklığa dair, "Bu kuraklık probleminin bir tarımsal krizi bununla beraber getireceğini söyleyebiliriz. Üretimimizde sıkıntılar olabilir.

Kuraklık tarımı, ekonomiyi ve temiz suya erişimi etkileyebilir

ANKARA - İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği Başkanı Baran Bozoğlu, yaşanmış olan kuraklığa dair, "Bu kuraklık probleminin bir tarımsal krizi bununla beraber getireceğini söyleyebiliriz. Üretimimizde sıkıntılar olabilir. Aynı zamanda hijyenik temiz içilebilir suyu bulmakta sıkıntılar yaşanabilir. Kuraklık ekonomik olarak da oldukça negatif etkileyecektir" dedi.

Türkiye son yılların en kurak kış aylarını yaşarken, kuraklığın oluşturduğu tesir artarak devam ediyor. Özellikle yağışların azca olması sebebiyle baraj ve göletlerdeki su çekilmeleri kuraklığa işaret ederken, uzmanlar da kuraklığa karşı dikkati çekiyor.

Bu çerçevede yapmış olduğu açıklamada geçmiş raporlarda Türkiye'nin kuraklık problemiyle karşılaşabileceği yönünde ifadeler yer aldığını kaydeden İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği Başkanı Baran Bozoğlu, İhlas Haber Ajansı muhabirine beklenen bir sürecin yaşandığını dile getirerek, "Özellikle İç Anadolu bölgesinin iç kısımlarında kuraklık riskinin olduğunu, kuzey bölümlerde de sel felaketlerinin olacağını ve aynı zamanda diğer bölgelerde de denizlerde tuzlanma gibi sorunlar olacağını biliyorduk. Dolayısıyla şu anda aslında beklenen bir süreci yaşıyoruz ve ciddi bir kuraklık problemi hayatımızı artık net bir şekilde etkilemeye başladı" ifadelerini kullandı.

Yaşanan problemin tek başına barajlardaki su miktarları üstünden değerlendirilmesinin doğru olamayacağını ifade eden Bozoğlu, bir an ilkin çözüm üretilmesi mevzusunun gündeme gelmesi icap ettiğini söylemiş oldu.

Türkiye'deki su kaynaklarının yüzde 74'ünün tarımsal üretim faaliyetlerinde kullanıldığı bilgisini veren Bozoğlu, tarımsal faaliyetlerde susuz ziraat şekillerinin ya da su kaynağının olduğu yerlerde sulu ziraat şekillerinin uygulanmasına gereksinim bulunduğunu vurgulayarak, "Tarımdan kaynaklı su tüketimini bir an ilkin azaltmamız gerekiyor. Bunun için de yeni su kaynakları oluşturma şansımız var. Özellikle arıtılmış atık suların yeniden kullanımı konusunu bir an ilkin devreye sokmamız gerekiyor" açıklamasını yapmış oldu.

Atık suların arıtılıp yeniden sulama suyu olarak kullanılması imkanı bulunduğunu söyleyen Bozoğlu, "Şu anda bütün kentlerde kentsel atık su arıtma tesisinde çıkan suların ileri teknolojilerle oluşturulup tarımda kullanılmasını sağlamamız, bunun için proje üretmemiz lazım" dedi.

"Su yitik kaçağını azaltırsak kuraklık krizini daha iyi yönetme şansımız olur"

Bozoğlu, kentlerde ciddi bir su yitik kaçağı bulunduğunu kaydederek, şu şekilde devam etti:

"Şu anda biz barajdan alınacak suyu konuşuyoruz fakat arıtma tesislerimizi aldığımız suları arıtıp daha sonrasında pompalarla kentin içine yayıyoruz ve bu kentin içinde bu suların yüzde elliye yakını fizyolojik olarak kayboluyor. Aslında su kaynağımız var. Su kaynaklarını iyi mi kullandığımız ve kentin içinde suyu iyi mi yönettiğimiz eleştiri. Dolayısıyla su yitik kaçakları yüzde 50'lere varmış olan büyük şehirler, başta olan olmak suretiyle yüzde 50 oranındaki yitik kaçağı azalttığımız vakit esasen iklim krizine karşı daha dirençli hale geleceğiz ve kuraklık riskinin daha iyi yönetme şansımız olacak."

Vatandaşlara su tüketimleri mevzusunda uyarılarda bulunan Bozoğlu, "Evlerimizde endüstri tesislerimizde ya da iş yerlerimizde kesinlikle suyu kullanırken oldukça duyarlı davranmamız gerekiyor. Suyun fiyatının kademelendirilmesi ve yeniden fiyatlandırmasının da düşünülmesi icap ettiğini ben bilhassa vurgulamak istiyorum" diye konuştu.

"Göçün tersine döndürülmesi lazım"

Kahramanmaraş merkezli depremlerin peşinden büyük kentlerde ciddi bir nüfus artışı yaşanacağını özetleyen Bozoğlu, "Ama burada aslolan yapılması ihtiyaç duyulan en eleştiri mevzu, tüm bunların yanında göçün tersine döndürülmesi lazım. Çünkü kentlerimizde oldukça yoğun bir insan nüfusu artışı var. Fakat altyapı bu mevzuda yetersiz. Kaynaklar, ekonomik kaynaklar yetersiz. Dolayısıyla bu kaynakları arttırmaya çalışırken ekonomik anlamda güçlenmeye çalışırken, bir taraftan da göçün, nüfusun yönetilmesine ihtiyacımız var. Çünkü insanoğlunun sonsuz talebi var. Fakat sonsuz bir kaynak yok" ifadelerini kullandı.

Bozoğlu, kentlere yaşanacak büyük göçlerin engellenemediğinde tüketimin artacağını aktararak, "Çok açıkça söyleyebiliriz ki su kaynaklarının yüzde 74'e yakını tarımla kullanıldığı için su kaynaklarında yaşanacak risk bizim tarımsal üretimimizi olumsuz etkileyecek. Dolayısıyla ihracatımız olumsuz etkileyecek. Dolayısıyla soframıza gelen besinlerin kalitesinde ve düşüşleri olacak fiyatlarında artışlar olacak" dedi.

"Önlemler alınmazsa krizler yaşayabiliriz"

Kuraklık probleminin birçok mevzuda kriz oluşturabileceğini vurgulayan Bozoğlu, sözlerini şu şekilde sonlandırdı:

"Bu kuraklık probleminin bir tarımsal krizi bununla beraber getireceğini söyleyebiliriz. Bunun yanında endüstri alanındaki suya ihtiyacımız devam etmiş olduğu için üretimimizde sıkıntılar olabilir. Aynı zamanda hijyenik temiz içilebilir suyu bulmakta sıkıntılar yaşanabilir. Ki esasen şu anda birçok kentte bunu görebiliyoruz. Bunun için daha fazla para harcamamız gerekebilir. Daha ileri teknolojiler oluşturmak için daha fazla yatırım yapmamız gerekiyor. Dolayısıyla kuraklık dediğimiz ekonomik olarak da toplumsal olarak da toplumsal olarak da herkesi oldukça negatif etkileyecektir. Bunun yanında asla kuşkusuz naturel alanlardaki sular da azalacağı için ekosistem öteki canlılarda büyük bir kriz yaşatacaktır. Bu da tetikleyici bir hareket olacaktır. Eğer bu bahsettiğimiz önlemler alınmazsa, iklim değişimine uyum politikalarını bir an ilkin hayata geçiremezsek oldukça kısa sürede bu krizleri yaşayabileceğimizi söyleyebiliriz ki bugün esasen fiyatlardaki artışların kısmen tesirinin bu bahsettiğimiz su krizi bulunduğunu söyleyebiliriz."

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.