Liseliler, 'Mavi Balina'ya karşı Alt+F4 çek' dedi

Açıklamada, Mavi Balina ve çevrimiçi oyun bağımlılığına ilişkin bilgiler içeren görseller; ve "Yaşam oyun değildir", "Mavi Balina'ya; Alt+F4 çek", "Siber zorbalığa karşı TLB'yle yaşa", "Balina denizde güzel" yazılı; pankart dikkat çekti.

Basın açıklamasını yapan TLB Genel Başkanı Hakkı Erman; Ergincan, "Oyunlar, bizi eğlendiren, bir araya getiren, geliştiren etkinliklerdir. Kimi zaman eğitimin bir parçasıdır. Mavi balina ve türevleri ise canımıza kast etmektedir. Bunlara oyun demek büyük hatadır. Medya başta olmak üzere tüm yetkililere çağrımızdır; bunlara oyun diyerek meşrulaştırmayın, masumlaştırmayın. Mavi Balina, oyun değil virüstür." ifadelerini kullandı.

Mavi Balina'nın, sistemin saldırısının en uç örneği olduğunu vurgulayan; Ergincan, "Mavi Balina haricinde de internette sayısız içerik intihara; yönlendirici, uyuşturucuya özendirici, ahlaksızlık aşılayan unsurlara sahip. 'Bilgisayar oyunu' denilen etkinliklerin neredeyse hepsi suç işlemeye özendirmektedir. Bu virüslerde kazanmak için hırsızlık yapmak, insan öldürmek, arkadaşlarınıza saldırmak zorundasınız. Mavi Balina’da ise bu aşamalar intihar etme mecburiyetine kadar gidiyor." sözlerini kaydetti.

Ergincan, Milli Eğitim Bakanlığı ve BTK (Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu) başta olmak üzere bütün devlet kurumlarına çağrıda bulundu: "Polis öldürmeye, hırsızlık yapmaya, insan kaçırmaya özendiren; sanal zorbalığın ve istismarın en somut örneği olan bu virüslere derhal müdahale edilmelidir. İhmal, istismar ve siber zorbalık durumunda insanların güvenle sığınabileceği destek birimleri kurulmalıdır. Televizyonun en çok izlendiği saatlerde bilinçlendirici kamu spotları yayınlanmalıdır."

Siber teröre karşı sanal gümrük önerisi yapan Ergincan, "Bu virüsler siber terördür. Siber saldırılar, ülkeleri milyarlarca lira zarara uğratmaktadır. Saldırıların insan sağlığı üzerindeki zararı ise parayla ölçülemez. Ülkemize giren dijital içeriklerin denetimi zayıftır. Bazı dizi ve filmlerde alenen Türkiye düşmanlığı işlenmektedir, ahlaksızlık özendirilmektedir ve bunlar rahatlıkla yayılmaktadır. Ülkemizin sanal gümrüğe de ihtiyacı vardır. Zehirli ürünlerin gümrüklerimizden geçmesi yasak olduğu gibi, beynimizi zehirleyen, ahlaki ve kültürel tahribata neden olan bu virüsler de ülkemize girememelidir." ifadelerini kullandı.

Ailelere de seslenen Ergincan, tablet, bilgisayarlar veya cep telefonlarını yasaklamak ya da ödül-ceza aracı olarak kullanmanın çözüm olmadığına dikkat çekti. Teknolojinin hayatın gerçeği olduğunu ve doğru kullanımı için ailelerin bilinçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

Bu virüslere karşı tedbir alınması gerektiğini belirten Ergincan, "Türkiye'de Bangladeş, İngiltere, Brezilya, Çin ve Rusya’da da olduğu gibi bilinçlendirme, denetim ve yasaklamalarla bazı tedbirler alınabilir ancak yeterli değildir." dedi ve esas kapsamlı mücadelenin rotasını verdi: "Bu virüslere karşı kapsamlı mücadele için gençliğin; sanatla, sporla, bilimle buluştuğunda neler yapabildiğini görüyoruz. Her güne yeni bir şampiyonluk, yeni bir icat haberiyle uyanıyoruz. O halde gençliğin sanata, spora ve bilime erişimi kolaylaştırılmalıdır, teşvik edilmelidir. Gençliğin üretkenliğini artıracak ve arkadaşlık bağlarını kuvvetlendirecek atölyeler kurulmalıdır. Bu tarz kurs ve etkinliklerin yaygınlaşması için devlet kurumları daha çok çaba göstermelidir. Bu tedbirler aynı zamanda kimyasal uyuşturuculara karşı da başarı getirecektir. Cumhuriyetimizin öncü Milli Eğitim Bakanlarından Hasan Ali Yücel’in dediği gibi; vatanın dağlarında, bayırlarında, kırlarında hatta en ücra yerlerinde kendi başına açıp solan çiçek bırakılmamalıdır. Siber teröristlerin yaratmaya çalıştığı korku iklimine teslim olmayacağız. Bu kapsamlı tedbirler toplumdaki psikolojik tahribata da engel olacaktır."

Ergincan, Tüm Atatürkçü vatansever liselileri, emperyalizmin kültürel saldırılarına karşı mücadele etmek için, geleceği kurmak için “Uyma, Uyuşma; Bu Virüse Bulaşma” diyerek TLB’de birleşmeye davet etti.

Erdoğan’ın mitinginde ‘varlık kavgası’