Metro Turizm ve sahibi Galip Öztürk'ün şaşırtıcı sicili

Bir kadın yolcunun cinsel tacize uğradığı Metro Turizm firması ve sahibi Galip Öztürk hakkında uzun süredir çarpıcı iddialar gündeme geliyor. Hakkında, “adam öldürmeye azmettirmek'', "tehdit", "zorla çek-enet imzalatmak" ve “organize suç örgütü kurmak'' gibi çok sayıda iddia, suçlama ve hüküm bulunan Metro Turizm Grubu'nun sahibi Galip Öztürk hakkında bir de çalışanına silah zoruyla senet imzalatma iddiası var.

ABC Gazetesi / ÖZEL

 Son olarak Metro Turizm otobüsünde bir kadın yolcunun üzerine mastürbasyon yaparak boşalan muavini ile ilgili olayı da “paralel yapının iddiası'' diyerek tuhaf bir savunma yapan Galip Öztürk hakkında çok sayıda ağır suç iddiası var.

Öztürk, “adam öldürmeye teşvik''ten, “organize suç örgütü kurmaya'' dek çok sayıda iddiadan yargılanmış, hüküm giymiş ancak kendi deyimiyle “Erdoğan’a şükrederek'' cezaevinde, aldığı müebbet cezalarına rağmen kısa sürelerle yatmıştı. Hatta, son olarak Yargıtay’ın onadığı cezasında dahi cezaevine girmeyen Öztürk için gazetecilere, akademisyenlere işletilmeyen “insan hakkı'' hükümleri işletilmişti. Fark şu ki gazeteciler hükümlü değil yargılama aşamasındaydı, ancak Öztürk yargılanmış hatta üst mahkeme tarafından bu cezaları onaylanmıştı. Ama o “İnsan'' sayıldı, akademisyen ve gazeteciler sayılmadı. Ne diyelim, şimdi düzen böyle!

Alacağının iki katı kadar senet

Söz konusu iddia, Öztürk’ün yeni yeni 'zenginleştiği' dönemlere ait. İddiaların tamamı mahkeme tutanaklarına da geçmiş durumda. Adliye kolidorlarının hafızası diyebileceğimiz türden iddialar.

Olay Galip Öztürk’ün yatırım bölüm müdürünün ve aynı firmada o dönem çalışan eşinin başından geçiyor. Mahkeme tutanaklarından ve ulaştığımız olayın bazı tanıklarından edindiğimiz bilgilere göre olay şöyle gelişti.

''Kafaya dayanan silah!’

Öztürk’ün firmasından tazminatlarına ve diğer haklarına el koyularak işsiz bırakılan müdür, doğal olarak yasal yollara başvurarak hak sahibi olduğu ancak kendisine ödenmeyen alacaklarını tahsil etme yoluna gidiyor. Dava açma süreci esnasında Galip Öztürk, bu tablonun telafi edileceğini ve kendisiyle görüşmek istediğini söylüyor. İstanbul’un orta yerinde bir büyük alışveriş merkezinde (Metrocity) kendisyle buluşmak istediğini de iletiyor. Mağdur edilen müdür, çevresinin ve avukatlarının söz konusu görüşmeye gitmemesi telkinlerine rağmen görüşmeye gidiyor. Ve görüşme bittiğinde alacağının iki katı kadar yüklü bir senedi imzalamaya “ikna'' oluyor. Tabii bu ikna sürecinde alnına silah dayandığını iddia ediliyor. Bu iddia da mahkemeye yansıyor ancak suç duyurusu ile ilgilenen savcı, takipsizlik kararı veriyor.  

Kimsenin aklına, işten atılan ve tazminatı ödenmeyen bir çalışanın patronunun elinde, işten atıldıktan sonra alacaklarının iki katı büyüklüğünde bir senedin nasıl geçtiğini düşünmek, söz konusu alışveriş merkezinin kamera kayıtlarını incelemek gelmiyor.

Olay bununla da sınırlı kalmıyor. Galip Öztürk, ardından çalışanından nasıl elde ettiği henüz karara bağlanmamış senedi mahkeme yoluyla tahsil ediyor! Ve aynı firmada çalışan eşini de işten çıkartıyor. 

Anlayacağınız bu Metro'da ilginç olaylar oluyor ve iddialara göre Türkiye Cumhuriyeti yasaları burada pek geçmiyor.