Mossad’ın Truva Atı: Çağrı Cihazlarıyla Lübnan’da Ölümcül Saldırılar!

İSRAIL'IN LÜBNAN’DA HIZBULLAH'A YÖNELIK SIBER TERÖR OPERASYONU: "TRUVA ATI" TAKTIKLERI

İsrail’in, Lübnan’da Hizbullah’a yönelik siber terör eylemi gerçekleştirdiği iddiaları ABD basınında büyük yankı uyandırdı. Operasyonun adı "Truva Atı" olarak anılıyor ve Mossad’ın, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın 13 Şubat 2024 tarihli konuşmasından sonra harekete geçtiği belirtiliyor. Nasrallah’ın konuşmasında, İsrail ajanlarından daha tehlikeli olarak tanımladığı cep telefonlarının yasaklanmasını gündeme getirmesi üzerine, Hizbullah’ın haberleşme sistemlerini değiştireceğini öğrenen Mossad, yeni bir strateji izledi.

Tedarik Zincirine Sızma ve Mossad’ın Paravan Şirketleri

Operasyon kapsamında, Mossad’ın Hizbullah’ın tedarik zincirine sızarak Tayvan’daki Gold Apollo adlı bir şirketle bağlantı kurduğu tespit edildi. Gold Apollo şirketinin Hizbullah’a sipariş edilen çağrı cihazlarını üretmekle görevlendirildiği iddia ediliyor. Ancak Mossad’ın bu süreçte Macaristan merkezli paravan bir şirket olan BAC Consulting aracılığıyla Tayvanlı şirketle anlaşma sağladığı ortaya çıktı.

BAC Consulting'in çağrı cihazı üretiminde daha önce hiçbir tecrübesi olmadığı, Mossad tarafından kurulan tabela bir şirket olduğu belirtildi. Tayvan’da üretilen çağrı cihazları, Macaristan’daki hayali şirket üzerinden gönderildi. ABD basınındaki değerlendirmelere göre, Mossad’ın bu operasyondaki amacı Hizbullah’ın haberleşme altyapısını bozmak ve siber terörle örgüte zarar vermekti.

Patlamalar Çağrı Cihazlarına Yüklenen Patlayıcılarla Gerçekleşti

Hizbullah’a gönderilen çağrı cihazlarının, Lübnan’da patlamasına neden olan patlayıcıların, cihazların üretimi sırasında Tayvan’da yüklendiği iddia ediliyor. Macaristan’da ise herhangi bir üretim tesisi bulunmadığı için cihazlar orada sadece göstermelik olarak gönderildi. Patlamaların gerçekleştiği sırada, Macaristan’daki BAC Consulting’in kapısına kilit vurulmuştu ve internet sitesi silinmişti. Şirketin yöneticisi olan Mossad ajanı kadının da kayıplara karıştığı bildirildi.

İSRAIL’IN YENI STRATEJISI: LÜBNAN’DAN SONRAKI HEDEF SURIYE

Hizbullah’ın tedarik zincirine yönelik bu operasyon, İsrail’in yeni stratejisinin bir parçası olarak değerlendiriliyor. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, bu operasyonların İsrail’in bölgedeki genişleme stratejisinin bir adımı olduğunu belirtti. Fidan, "İsrail, önce Gazze’yi hedef aldı, şimdi adım adım Lübnan’a doğru ilerliyor. Lübnan’daki bu patlamalar, savaşın bir parçası" dedi.

İran ve Hizbullah Üzerindeki Baskı

Fidan ayrıca, İsrail’in operasyonlarının giderek daha provokatif bir hale geldiğini ve İran ile Hizbullah’ın bu duruma kayıtsız kalamayacağını belirtti. Amaç, İran’ı savaşa çekmek ve bölgedeki çatışmayı daha da yaygınlaştırmak olarak görülüyor. Netanyahu’nun bu süreçte ABD’nin desteğini aldığı ve planı hızla uygulamaya koyduğu belirtiliyor. Ancak İran ve Türkiye, bu stratejiyi fark etmiş durumda. Fidan, Esed’in bu tehditlere karşı dikkatli olması gerektiğini vurguladı ve Türkiye ile işbirliği yapması gerektiğini belirtti.

SURIYE İÇIN TEHLIKE KAPIDA

İsrail’in Lübnan’a yönelik siber terör operasyonları, Suriye’nin de hedefte olduğuna işaret ediyor. Türkiye’nin, Esed’e yönelik çağrılarının ardında bu stratejik tehlike yatıyor. Esed’in bu tehdidi görmezden gelmesi durumunda, Suriye’nin bölünme ve kaosa sürüklenme tehlikesiyle karşı karşıya kalabileceği vurgulanıyor. Hakan Fidan’ın bu süreçte Esed ile görüşmeye hazır olduklarını belirtmesi, Türkiye’nin bölgesel istikrarı koruma çabasının bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.