NATO: Rusya'nın çekildiğini görmedik ama ihtiyatlı iyimserlik içindeyiz

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Rusya'nın Ukrayna civarından kuvvetlerini çektiğini görmediklerini, tersine Rus askeri yığınağının sürdüğünü, buna rağmen dün Moskova'dan gelen mesajlar nedeniyle "ihtiyatlı iyimserlik" içinde olduklarını söyledi.

İttifak üyesi ülkelerin savunma bakanları, Rusya'nın Ukrayna sınırında yaptığı yığınağın ardından artan gerginlik, Avrupa'nın güvenliği ve Avrupa'nın doğusu ile güneydoğusunda mevcudiyetin artırılması başta olmak üzere çeşitli konuları görüşmek üzere, Brüksel'deki NATO karargâhında bir araya geldi.

Stoltenberg, iki gün sürecek NATO Savunma Bakanları Toplantısı öncesinde gazetecilere açıklama yaptı.

Rusya'dan sahada gerginliği düşürecek bir eylem görmediklerini belirten Stoltenberg, tersine Rusya'nın askeri yığınağını artırmaya devam ettiğini söyledi.

"En kötü senaryoya hazırız"

NATO'nun Rusya'ya diyalog çağrısını içeren mektubuna henüz cevap almadıklarını aktaran Stoltenberg, NATO'nun diyalog çağrısını yineledi ancak "en kötü duruma" da hazırlıklı olduklarını, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali halinde ağır bedel ödeyeceğini belirtti.

Rusya'nın dün asker çektiğine yönelik açıklamasına ilişkin konuşan NATO Genel Sekreteri, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Rusya'nın çekildiğinin görülmesi gerekiyor"

"Moskova'dan dün aldığımız işaretler ve mesajlar, ihtiyatlı bir iyimserliğe zemin sağlıyor. Çünkü bu bir diplomasi mesajıydı ve biz de Rusya ile diplomatik görüşmelere hazırız. Bunları sık sık tekrarladık lakin aynı zamanda Rus güçlerinin çekildiğini görmedik. Bu durum diplomatik mesajlarla çelişiyor. Rusya'nın çekildiğinin görülmesi lazım. Rusya'nın Ukrayna içinde ve çevresinde yaptıklarını yakından izliyoruz. Gördüğümüz şey, asker sayısının arttığı ve daha fazla askerin yolda olduğu."

Rusya'nın kuvvetlerini hareket halinde tuttuğunu belirten Stoltenberg, Rus tanklarının trenlere yüklendiği görüntülerle ilgili değerlendirmesinin sorulması üzerine, bu görüntülerin gerçek bir geri çekilmeye işaret etmeyeceğini dile getirdi.

Stoltenberg, Rusya'nın Ukrayna'yı herhangi bir uyarı süresi vermeden işgal etmeye imkan tanıyacak askeri mevcudiyetini bölgede tutmaya devam ettiğini aktardı.

Moskova ise dün ve bugün yaptığı açıklamada, tatbikatlarını tamamlayan askerlerin kışlalarına döndüğü belirtilmişti.

"Rusya, Ukrayna ile ilgili çelişen sinyaller veriyor, iş birliği yolu hala açık"

Öte yandan Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de, Rusya'nın bir yandan birliklerinin bir kısmının döndüğü açıklaması diğer yandan Ukrayna'nın işgal altındaki vilayetleri Donetsk ve Lugansk'la ilgili kararının birbiriyle çeliştiğini ancak iş birliği yolunun hala açık olduğunu söyledi.

Von der Leyen, AB Konseyi Başkanı Charles Michel ve AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ile katıldığı, Avrupa Parlamentosu Genel Kurulunda düzenlenen Rusya ile ilişkiler ve Ukrayna konulu oturumda konuştu.

"Birliğimizin kurulma amacı, Avrupa'daki tüm savaşlara son vermekti." diyen von der Leyen, şimdi ise Rusya'nın eylemleri neticesinde Soğuk Savaş'tan bu yana görülen en büyük tehditle karşı karşıya olunduğunu belirtti.

Von der Leyen, Ukrayna'daki insanların her an savaş çıkacakmış gibi yaşadıklarını ifade ederek, "diplomasinin henüz son sözünü söylemediğini" dile getirdi.

AB Komisyonu Başkanı, Rusya'nın dün bir yandan bazı birliklerinin geri döndüğünü duyurmasını diğer yandan Devlet Dumasının "sözde Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetlerinin tanınması için Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e yapılacak çağrının hızlı bir şekilde Kremlin’e gönderilmesi" kararını "çelişen sinyaller" olarak yorulmadı.

Von der Leyen, Putin'in dün Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile görüşmesinde Minsk Anlaşması dışında alternatif olmadığı yönündeki söyleminin sevindirici olduğunu vurguladı.

"Transatlantik topluluk çok uzun zamandır bu kadar birleşmemişti." diyen von der Leyen, "Rusya'ya çağrımız çok açık. Savaşı seçme. İş birliği yolu hala açık." diye konuştu.

Von der Leyen, AB'nin kapsamlı ve güçlü bir olası yaptırım paketi üzerinde çalıştığını belirterek, uygulanması halinde Rusya'nın AB ile ilişkisinin ciddi şekilde zarar göreceğini, ekonomisi ve modernleşme hedefleri üzerinde korkunç sonuçları olacağını kaydetti.