New York Times: Tayyip Erdoğan'ın ülke içindeki durumunu güçlendirmek için uluslararası drama çıkarma alışkanl

Gazete, Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'de destek kaybettikçe dış politikada daha saldırganlaştığını ifade etti.

Gazetenin İstanbul büro şefi Carlotta Gall, "Erdoğan'ın ülke içindeki durumunu güçlendirmek için uluslararası drama çıkarma alışkanlığı olduğu" değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan'ın COP26'ya katılımını iptal etmesini bu 'alışkanlığa' örnek gösteren Gall, "Cumhurbaşkanı'nın küçük düşürülmüş hissetmekten daha az sevdiği bir şey yok. ABD Başkanı'na izin verilirken kendisine Glasgow'da daha büyük bir güvenlik ekibine izin verilmeyeceğini öğrenmesi Erdoğan'ı ani bir şekilde ziyaretini iptal edecek kadar kızdırmış gibi görünüyor" yazdı.

Gall, "Erdoğan'ın yeşile dönüşümünü göz önünde bulundurursak, COP26'ya gitmemek bir yenilgi olarak değerlendirilebilir. Ancak Erdoğan tabanına oynadı ve kararını bir onur meselesiymiş gibi gösterdi" değerlendirmesinde bulundu. 

Ekonomik durum kötüleşirken Erdoğan'ın anketlerde eridiğine dikkat çeken Gall, Adalet ve Kalkınma Partisi liderinin "alışılmış taktiklerinin" özellikle gençler arasında artık işe yaramadığını ifade etti.

Washington Enstitüsü Türkiye Direktörü Soner Çağaptay, "Bence o endişeli ve iktidarı kaybetmekten korkuyor. Seneler sonra bu gerçek bir olasılık gibi duruyor. Bence o da bu durumu görüyor" değerlendirmesinde bulundu.

Çağaptay, Erdoğan için, "Çok uzun süredir, neredeyse 20 yıldır iktidarda. Düzen yorgunluğu çekiyor. Hem en iyi performansını göstermek hem de muhalefetle mücadele etmek için çok yorgun" dedi.

EDAM Başkanı Sinan Ülgen de makale için yaptığı değerlendirmede, geçmişte Erdoğan'ın Türkiye'deki imajını düzeltmek için dış politikayı bir araç olarak kullandığını belirtti. 

New York Times, Erdoğan'ın geçmişte dünya liderlerine hakaret ettiğini, kendisini Türk diasporası ve Müslümanların kahramanı olarak gösterdiğini ve yabancı ülkelere askeri müdahale yaptığını ifade etti.

Ömer Faruk Eminağaoğlu: Erdoğan'ın siyasi hayatı hep kişiye özel anayasa değişiklikleri ile mi sürecek?