Nihal Bengisu Karaca: ''Tarzlarını doğru bulmuyorum, ancak Sedef Kabaş ve Ayşenur Arslan'a yapılanlar kabul ed

Habertürk yazarı Nihal Bengisu Karaca, Cumhurbaşkanı’na hakaret suçundan hapsi istenen gazeteci Sedef Kabaş ile Halk TV’deki programında Türk Mukavemet Teşkilatı’na yönelik ifadelerinden dolayı eleştirilen gazeteci Ayşenur Arslan’la ilgili yapılanların kabul edilemez olduğunu ifade etti.

HaberTürk yazarı Karaca: İmamoğlu kötü bir sınav verdi

Kabaş için “muhalefet etme tarzını doğru bulan biri değilim”; Arslan için de “muhalefet etme tarzına, görüş ve yorumlarında adil olup olmadığına dair pek olumlu olmayan görüşlerimi saklı tutuyorum” diyen Karaca, iktidara yönelik, “Cumhurbaşkanı’nın siyaset yaptığı, parti genel başkanı olduğu, hakem değil ‘taraf’ olduğu bir sistemde hakaret suçu ile ilgili bu kadar ağır cezaların uygun görülmesi hiçbir şekilde adil değil” eleştirisi getirdi.

Gazeteci Sedef Kabaş’a 11 yıl sekiz aya kadar hapis cezası talebi

Karaca bugünkü yazısında Sedef Kabaş’ın gözaltına alınmasıyla ilgili, “Ben Sedef Kabaş’ın muhalefet etme tarzını doğru bulan biri değilim. Büyükbaş hayvan, ahır gibi kelimelerin havada uçuştuğu bu olayda, gazetecinin sarf ettiği ifadenin kabul edilemez sınırlarda olduğu ortada. Ancak gece yarısı gözaltı, tutuklama, 11 yıl 8 ay hapis cezası talep etme gibi meseleler, ‘Ne oluyor yahu, silahlı yaralama suçuna bile bu kadar ceza istenmiyor, aklınızı mı yitirdiniz?’ dedirtiyor. Ayrıca Sedef Kabaş’ın gözaltına alınma şeklini de çirkin buluyorum” görüşünü paylaştı.

Erdoğan'dan Sedef Kabaş'a 250 bin liralık tazminat davası

Karaca, “rejimin ikna ettiği çoğunluk tarafından topyekûn linç” edildiğini ifade ettiği gazeteci Arslan’la ilgili de, “Hadisenin yargıya taşınacak kadar büyümesi ise tek kelimeyle ürpertici” dedi.

Karaca, “Eskiden de bu rejim pek özgürlükçü pek şahane değildi belki. Ama her hoşuna gitmeyeni evine kadar kovalamaz, sivil ölüme mahkûm etmek için fırsat kollamaz, kollasa bile yapmaya gücü yetmezdi. Oysa şimdilerde rejim, mimlediği ve kafaya taktığı şahısları başka işi kalmamış gibi, dünyanın en hayati meselesiymiş gibi sonuna kadar kovalıyor” diye eleştirdi.