Öğrenci yurdunda vahşet; öğrencinin başını kesip, göğsünün üzerine koydu

Olay, saat 14.30 sıralarında, Kepez İlçesi Kültür Mahallesi Hürriyet Caddesi üzerinde bulunan, Antalya İlim ve Kültür Derneği'nin (Alim Derneği) 4 katlı öğrenci yurdunun yemekhanesinde meydana geldi. Yurdun aşçısı İhsan Güney, henüz bilinmeyen bir nedenle duvara dayadığı Akdeniz Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü birinci sınıf öğrencisi Mehmet Sami Tuğrul'un başını satırla kesti. Güney, kestiği başı, Tuğrul'un göğsünün üzerine koyup, "Deccal'i vurdum" diye bağırdı. Güney, satırı da gencin göğsünün üzerine bıraktı.

Olayı gören öğrencilerden biri yemekhanenin kapısını kapatıp kilitledikten sonra polisi aradı. İhbar üzerine öğrenci yurduna gelen polis, İhsan Güney'i gözaltına aldı. Kısa süre önce yurtta aşçı olarak işe başladığı öğrenilen İhsan Güney, Antalya Emniyeti Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliğine götürüldü. Polisin olay yerindeki incelemesi sürüyor. Mehmet Sami Tuğrul'un, kendi halinde sessiz bir öğrenci olduğu kaydedildi.

İLİM VE KÜLTÜR DERNEĞİ HANGİ CEMAATİN

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), "değerler eğitimi" adı altında çocukları dini dernek ve tarikatlara emanet etmeye devam ediyor. MEB’in yeni dönemde, “İlim ve Kültür Derneği” olarak kendilerini tanıtan, farklı iller ve isimlerle örgütlenen yeni nesil Nur cemaati yapılanmalarına kapılarını sonuna kadar açtığı ortaya çıktı.

Çocukları çeşitli etkinlik ve panellerle Nurcu propagandaya maruz bırakan MEB’in, kendisine farklı isimlerle başvuran ve aynı temelden hareket eden gruplara gerekli formasyon belgelerini bile sormadan kolaylıklar sağladığı belirlendi.

ORTAK NOKTA SOSYAL MEDYA

Cumhuriyet'ten Ozan Çepni'nin haberine göre, MEB Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü’nün, Bursa merkezli “Çay House”, İzmir merkezli “Sözler Köşkü”, Ankara merkezli “Çınaraltı” gruplarına "İlim ve Kültür Derneği" sıfatıyla okullarda etkinlik yapmasına izin verdiği tespit edildi. Bakanlığın gençlere Risale-i Nur ve Bediüzzaman Said Nursi propagandası yapmasına izin verdiği grupların ortak noktasını sosyal medya oluşturuyor.

Nur cemaati öğretilerini yeni nesil teknolojileri kullanarak ‘eğlenceli’ videolarla gençlere anlatmayı ve aşılamayı hedefleyen grup temsilcilerinin sosyal medyada on binlerce takipçisi bulunuyor. Çeşitli konularda çektikleri videoları birçok sosyal medya platformunda paylaşan gruplar, birbirlerinden ayrı ancak aynı konuları işleyerek gençlere ulaşmayı hedefliyor. Temsilcilerini sosyal medya fenomenlerine dönüştüren gruplar, “yat gezileri, piknikler, geziler, paintball organizasyonları, go-cart, halı saha, playstation” gibi etkinliklerle gençlerden kendilerine taraftar yaratırken, dini gençlik üzerinden yorumlayarak onlara satır aralarında ‘eğlenirken’ Nursi öğretilerini anlatıyor.

NİTELİKLERİ BELLİ DEĞİL

Dini yorumlarda bulunan, internet üzerinden canlı yayınlar yapan, etkin olarak gençlerin kullandıkları sosyal medya platformlarında geniş kitlelere ulaşmayı amaçlayarak reklamlar veren, grup sayfaları yüz binlerce kişi tarafından takip edilen gruplar yeni neslin dilinden din ile “gençleri kurtarmayı” hedefliyor.

HAFIZALARA KAZINIYOR

Sosyal medya üzerinden “Aşk’ı birde böyle dinleyin!”,“Lenin, Stalin, Hitler, Che Guevara? Asıl devrimci kim?”,“Evlilik mastürbasyonu bırakmaya çözüm değil! Peki, çaresi ne?”, “Müslümanların en büyük icadı, zikirmatik”, “YGS, KPSS, LYS kaygısı ve gelecek endişen mi var?” gibi başlıklarda videolar yayımlayan Çay House isimli grup, ismindeki İngilizce ‘ev’ anlamına gelen kelimeyi de“Madem bizim hukuk kitabımız ve mihenk taşımız Kuran, sünnet ve Risale-i Nur da buna ters bir şey görmedik. İsmin yarı İngilizce yarı Türkçe olması davaya engel olmaz sanırım, çünkü üstadımız Bediüzzaman Said Nursi ‘Frenklerin ahlaklarını taklit etmeyin’ diyor. Reklam olması, herkesin konuşması için bu ismi seçtik, hafızalara kazınıyor” diyerek anlatıyor.