Ömer Faruk Gergerlioğlu hakkında aynı konferanstan ikinci fezleke

Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun Ekim 2018 tarihinde Diyarbakır’daki düzenlenen ‘Ortadoğu Krizi ve Demokratik Çözümü’ konferansında HDP İstanbul Milletvekili Pervin Buldan, “Barış ve müzakere süreci bir kez daha başlamalı ve sayın Öcalan bu sürece dahil edilmelidir. Unutulmamalıdır ki Ortadoğu’da Kürtlerin kaderi sayın Öcalan’dan İmralı’nın kaderi Kürtlerin ulusal kaderinden ayrı ele alınamaz, alınmamalıdır” demişti. HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü tarafından açıklanan konferansın sonuç bildirgesinde ise “Kürt sorununun çözümünü bu çıkış ve arayışısın bir parçası olarak değerlendiren konferansımız, ilgili aktörler arasında şimdiye kadar çözüme dönük sağ duyulu, yapıcı ve gerçekçi öneri ve perspektiflerin Sayın Öcalan’dan gelmesine karşın adeta kendisinden intikam alınırcasına mutlak tecrit altında tutulmasını kabul edilemez bulur” ifadeleri yer almıştı.

11 milletvekili hakkında 16 fezleke hazırlandı

T24’te yer alan habere göre, konferansa katılanlar hakkında soruşturma başlatan Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Gergerlioğlu hakkındaki dosyayı milletvekili olması nedeniyle yetkisizlik kararı vererek Ankara Başsavcılığına gönderdi. Ankara Başsavcılığı da Aralık 2018’de Gergerlioğlu hakkında, “Pervin Buldan’ın konuşmalarına tepki göstermeyerek ‘terör örgütü propagandası’ yaptığı” iddiasıyla fezleke düzenledi. Ancak bu esnada Kocaeli’de hüküm giydiği davanın Yargıtay tarafından onanması nedeniyle Gergerlioğlu’nun milletvekilliği düşürüldü. TBMM başkanlığı da bu nedenle düzenlenen fezlekeyi Başsavcılığa iade etti.

Daha önce Buldan’ın sözlerine tepki göstermediği gerekçesiyle “terör örgütü propagandası” suçundan hazırladığı fezlekesi iade edilen Ankara Başsavcılığı, Gergerlioğlu hakkında aynı konferans nedeniyle bir fezleke daha düzenledi. Fezlekede Gergerlioğlu’nun bu kez, “Ertuğrul Kürkçü tarafından sonuç bildirgesi açıklanan konferansa katıldığı ve katılımcıların ortak iradesini gösteren bildiriye fiili muvafakat vermek suretiyle terör örgütü propagandası yapma suçunu işlediği” öne sürüldü.