Özel'den flaş 'Kılıçdaroğlu' açıklaması: "Hiçbir zaman birinci partinin lideri değildi"

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Adalar Belediyesi'ni ziyaret ettikten sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.

ERDOĞAN'A 'BELEDİYE BORÇLARI' YANITI

Özel, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın CHP'li belediyelere yönelik son hamlesine karşılık verdi.

CHP lideri Özel, "Sayın Erdoğan, hangi AKPli belediye SGK'ya borcunu ödemiş bir söylesin. Millet zaten bu zihniyetten yıldığı için belediyeleri bizlere verdi," ifadelerini kullandı. 

KILIÇDAROĞLU'NUN AÇIKLAMALARI

Özel'e, Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Sarayda oturanların elini sıkmayacağım. Siz susmayın, konuşabilin diye elini sıkmıyorum. Halkımıza sürtük, çapulcu dediği için elini sıkmıyorum. Partime ve kendinden olmayan seçmene terörist dediği için elini sıkmıyorum," şeklindeki açıklamaları da soruldu. 

Özel şu yanıtı verdi:

"Sayın Kılıçdaroğlu'nun değerlendirmelerini neden üstüme alayım? Üstüme alacak bir şey yok. Türkiye'nin kutuplaşmasından, el sıkışmamasından birinci parti mesuldür. Kemal Bey hiçbir zaman birinci partinin lideri değildi, çok istedi fakat olmadı. CHP artık iktidar partisidir."

Özel şöyle konuştu:

"Ellerinden aldığımız bütün belediyeler, en az 5 yıl boyunca hiç borç ödememişler. SGK'ya yatırılacak parayla, zamanında AK Partili belediye hizmet yapacak. Sonra onun kendisine kullandığı parayı, bugün biz ödeyeceğiz AK Partililer için. Millet zaten bu zihniyetten yıldığı için 412 belediyeyi bize verdi. Böyle bir çifte standart olur mu? Şimdi diyor ki, belediyenin parasından keseceğim. Belediyeleri hizmet yapamaz hale getirip, CHP belediyesi bu diye göstermeye çalışıyor. Bunlar ucuz oyunlar. O, bunu yapsın, bizim hizmet edeceğimiz parayı, AK Partili belediyenin borcunu gelsin kessin, hizmet etmeye engel olsun, ben de çıkayım meydan meydan Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın sırf kendi beceriksiz yönetimi değişecek diye korkusundan, CHP'lilerin yönetim yetkinliğini almak için bu oyuna nasıl başvurduğunu anlatayım.

Enflasyonu düşüremiyor, biz geliyor iktidara, gelmeyelim diye belediyelerimizin elini kolunu bağlamaya, yoksullaştırmaya, maaş ödeyemez hale getirmeye, çöp toplayamaz hale getirmeye çalışıyor. Erdoğan şunu bilsin, kendi ellerimizle toplarız o çöpleri, yine de onun bu oyunlarına, şantajlarına teslim olmayız. Her geçen gün, millet gün sayıyor. Birazcık seçim sonuçlarından akıl alıp, öğrenip, vatandaşın isteklerini yerine getirmek yerine inatlaşıyor ve bizim hizmet etmemizi engelliyor. Vatandaş bunları görür. Geçen sefer İstanbul'da vatandaşın kararıyla seçilen Ekrem İmamoğlu'nun mazbatasını elinden almak neyse, seçilmiş belediye başkanının parasına el koyup hizmet etmesine engel olmak da aynı şeydir. Bu sefer mali darbe yapmaya çalışıyor. Geçen sefer YSK eliyle adli darbe yaptı. Osmanlı tokadı vuracağım dedi bize, demokrasi tokadını yedi. Şimdi mali darbe yapacak, yeni bir demokrasi tokadı yer. Meydan meydan, sokak sokak anlatırım sakın böyle bir şeye kalkışmasın."

ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?

AKP'nin grup toplantısında konuşan Erdoğan, "Emeklilere faydanız dokunsun istiyorsanız talimat verin belediyeleriniz Sosyal Güvenlik Kurumu’na olan birikmiş borçlarını ödesinler. Şu anda belediyelerin borçlarıyla ilgili Hazine ve Maliye Bakanlığımız, kaynağında bu borçların tahsiline başlayacaktır. Öyle 25 kuruşa simit yok. Milletin varlığını değişik yerlerde harcamaya müsaade yok. Hazine ve Maliye Bakanlığı bunların tahsilini artık kaynağında yapacaktır," sözlerini söylemişti.

KATLİAM YASASI

Özel, AKP'nin sokak hayvanlarının öldürülmesini öngören yasa teklifi hakkında da şu açıklamalarda bulundu:

"Bunun sınıfsal bir sorun hale gelmesinden son derece tedirginim. Buna birileri duyarsız birileri duyarlı gibi bir durum toplumsal fay hattıdır. Barınak ve sahiplendirme yapacağız, nokta. Bunun çözümü asla cinayet işlemek değil. CHP'li belediyeler cinayet işlemeyecek. Vallahi bir haftalığına belediye anahtarlarını koyarız yanlarına, 'Sen yap' deriz. O yüzden bunun çözümü kısırlaştırma ve bütçe. Yarın bir köpek, bir suçsuz çocuğa saldırdığı takdirde bunun sorumlusu, problemi çözermiş gibi yapıp çözümü uygulamayandır. Millet 31 Mart'ta gözünü açtı."