Özge Ulusoy'un babasının öldüğü kazada sürücüye verilen cezada 'bilinçli taksir' artırımı

Ankara'da manken ve oyuncu Özge Ulusoy'un babası Haydar Ulusoy’un ölümüne yol açan trafik kazasıyla ilgili yargı süreci, yeni bir gelişme yaşadı. Üniversite öğrencisi Elif Nasır’ın, 4 Aralık 2022 tarihinde Çankaya ilçesi Turan Güneş Bulvarı'nda, 06 DV 2053 plakalı cipiyle yolun karşısına geçmeye çalışan Haydar Ulusoy’a çarpması sonucu Ulusoy hayatını kaybetti. Olayın ardından Elif Nasır, "Taksirle ölüme neden olma" suçlamasıyla tutuksuz yargılandı.

İlk duruşmada, Nasır’a 4 yıl 6 ay hapis cezası verilmiş, ancak takdir indirimi uygulandıktan sonra ceza 3 yıl 9 aya düşürülmüştü. Nasır’ın ehliyetine 2 yıl süreyle el konulmuştu. Ancak dosya, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12’nci Ceza Dairesi'ne taşındı. Bu mahkeme, kazanın bilinçli taksir kapsamında değerlendirildiğine ve yerel mahkemenin kararının yetersiz olduğuna hükmetti. Bu nedenle Nasır’a, "Bilinçli taksirle ölüme neden olma" suçundan 5 yıl 4 ay hapis cezası verildi. Ceza, sanığın geleceği üzerindeki olası etkileri göz önünde bulundurularak takdir indirimiyle 4 yıl 5 ay 10 güne düşürüldü. Ayrıca, Nasır’ın ehliyetine 1 yıl süreyle el konulması kararlaştırıldı.

Özge Ulusoy, karar sonrası yaptığı açıklamada, sürecin başından itibaren gerçeklerin ortaya çıkması ve adaletin sağlanması için yoğun bir mücadele verdiklerini belirtti. Babasının suçsuz olduğunu, sanığın ise kusurlu olduğunu çeşitli raporlarla ve delillerle ispatladıklarını ifade etti. Ulusoy, "4 yıl 5 ay 10 günlük bir ceza aldı sanık. Tabii ki temyiz yolu açık, Yargıtay’a gidecek, oradan da haber bekliyor olacağız. Ama gerçekten bir savaş verdik kendi içimizde. Hiçbir şekilde suçu kabul etmek istemediler. Mahkemeyi ve adaleti yanıltmak istediler. Biz de buna karşı durduk. Bir nebze de olsa nefes alabiliyoruz şu an" dedi.

Sanığın avukatı Özge İrem Aksu ise, kararın Yargıtay'a taşınacağını belirtti. Aksu, Elif Nasır’ın kasten suç işlediği iddialarına karşı olduklarını vurguladı ve olayın bir kaza olduğunu savundu. "Kıymetli bir insan vefat etmiştir, ailesinin başı sağ olsun. Ama 21 yaşındaki bir insanın da toplumun önünde 'katil' diye lanse edilmesine karşıyız" şeklinde konuştu.