Prof. Dr. Emre Kongar: İşçileri değil o inşaatı yapan firmayı yargılamak gerekir

Prof. Dr. Emre Kongar ile  TELE1 Televizyonu ve ABC Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, "18 Dakika" programında gündemedi değerlendirdi.

Yüzlerce firmanın iflas kararına ve simit'e bile yapılan zamlara rağmen Türkiye'de ekonomik kriz olmadığını iddia eden AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözlerini anımsatan Prof. Dr. Emre Kongar, krize çözüm bulduğunu söyleyerek " Krize karşı kesin çare bulduk yüce liderimiz Cumhurbaşkanı,  kriz yok dedi. Bir araştırma yaptım. Liçili efulii suyu içerseniz krizi algılamıyorsunuz. Çünkü sayın Cumhurbaşkanı kriz laflarını hele avm krizi laflarını aldırmayın dedi" diyerek hükümet'in krize dair ilginç açıklamalarını eleştirdi.

Kongar, 3. Havalimanı işçilerinin çalışma koşullarındaki kötülüğe dikkat çekerek şunlar söyledi:

'BU KOŞULLARDA ÇALIŞTIRMAK İNSANLIK DIŞI'

"3. Havalimanı'nda, tahta kurulu yataklarda yatıyor işçiler. O korkunç fotoğrafalara baktığınızda görüyorsunuz. Yemekler de kötü iki öğün veriyorlarmış. Paralarını
alamayanlar var. 23 kişi tutuklandı. Kim o 23 kişi dışarıdan gelen var mı dedikleri gibi. Yok. Tutuklanan işçinin birinin ifadesi'nde 'akrabam gözümün önünde düşerek hayatını kaybetti' diyor. İfadeleri okuduğunuz zaman bu koşullarda çalıştırmanın insanlık dışı olduğunu görüyorsunuz. İşçileri değil o inşaatı yapan firmayı yargılamak gerekiyor." 

Kriz var diyenlerin hain,terörist, FETÖ'cü  ilan edebilidiğini söyleyen Merdan Yanardağ,. Anadolu Adliyesi'ne eleştiride bulunduğum için Cumhurbaşkanı'na hakaret suçundan ifade vermeye gideceğim. Partili bir Cumhurbaşkanı her gün her saat bizlere hakaret ettiği halde onu eleştirmek suç kapsamına alınıyor. Bu ülkede demokrasi iddiasında bulunuyorlar. Cumhurbaşkanı Hükümet sisteminin ileri veya geri bir demokrasi olamayacağı kesin. Totariter bir sistemde yaşadığımız kesin" dedi.

'ADETA CİHATÇI BİR ZİHNİYETLE KAMU VARLIKLARI YAĞMALANDI'

AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, hiçbir bilimsel analize yaslanmadan Türkiye'de kriz olmadığını öne sürmesini eleştiren Yanardağ,  "Erdoğan, krizi bir takım siyasal odakların yarattığını söylüyor. Ağırlıklı olarak 'dış mihraklar' eski deyimle söylendiği gibi. Daha çok ABD'deki ve Batı Avrupa'daki  sermaye çevrelerini kastediyor. Yine suni bir düşman yaratarak kitlelerin tepkilerini boş bir hayale yönlendiriyor. İnsanlar böyle sanarken ihaleler yandaşlara akmaya, rant ekonomisine devam ediyor. Neoliberal politikalar ve kamu kaynaklarının yağmalanması krizin sebebidir. Türkiye tarihinde 62 milyarlık bir yağma yaşandı. Yandaş firmalara aktarıldı. Bir ülkenin fethettikleri ganimeti olarak görüyorlar. Ganimet cihatta elde edilen mal, mülk hatta bunun içinde kadınlarda var. Adeta böyle bir zihniyetle bu ülkenin kamu varlıkları yağlanmış durumda. Et balık kapatıldı, SEKA kapatıldı... Kağıt sıkıntısı var. Okul masraflarının, gazete masraflarının artmasının tek nedeni bu. Yurttaşlar çeşitli küçük yardımlarla, çeşitli kurumlar verilen yardımların kesilmesi üzerinden korkutuluyor. Laiklik bu yüzden gerekiyor. O batıl anlayışınızdan gelen bir takım gerekçelerle, 'alnı secde görüyor' diye desteklemeye devam edersiniz olacaklar bunlardır. TELE1'de Evren Özalkuş'un programında bir sendika liderinin verdiği cevap uykularımı kaçırdı. Bir işçi ölüyor ve cesedi 3 gün sonra molozların içinde bulunuyor. Aile geliyor soruyor 3 gündür eve gitmiyor diye ve öyle bulunuyor" dedi.

3. Havalimanı işçilerinin Mısır'da Firavun'un yaptırdığı piramitlerde çalışan kölelerden bile daha az hakkı olduğunu söyleyen Yanardağ, "3. Havalimanı şantiyesine baktığımız zaman  1. parti AKP,  2. parti HDP. 3. parti CHP. Laikliği üst ve orta sınıfların fantastik talebi olarak sunmaya çalışıyorlar hayır emekçilerin ihtiyacıdır laiklik. Krizin kaynağı siyasaldır ve AKP yönetimidir" diye konuştu.

'LAİKLİK KALKARSA NEFES ALAMAZSINIZ'

Et balık kurumunun kapatılmasının ve arsalarının verilmesinin bedelini "Türkiye nasıl ödüyor?" diye soran Kongar, " Laiklik oradaki 24 işçisinin tutuklanmasıdır. Laiklik'ten vazgeçtiğinizde işte bu olur. Kitabım var 'Demokrasi işçinin ekmediğir'. 2-3 sendika tarafından basılıp dağıtılmış bir kitap. O kitapta 1980 askeri darbesi ile beraber işçilerin kazanımlarının nasıl geriletildiğini anlattım. Laikliği kaldırdığınızda nefes alamazsınız.  Bu ekonomik krizin esas sebebi üretim ekonomisinden vazgeçilmesidir. Hem iç hem dış politikada yapılan yanlışlar içerinin ve dışarının iktidara olan güveninin kaybetmesine neden oldu. Öcalan'ı gayet yüceltiyorlar , ondan sonra Cumhuriyet'in çalışanlarını 'vay sen destek oldun' diyorlar. Bir yandan kadın bakanı yolladılar, almadılar.  'Hainler, faşistler' dediler şimdi Amerika'yla bozuştu AB'ye döndü. 'Libya'da NATO'nun  ne işi var' dediler en yüksek gücüyle sonra katıldılar. Kanka olduğu Esad'a karşı 'Esad inmeden bu sorun çözülmez' dediler sonra ADB'ye dirsek gösterip Rusya'yla iş yapmaya çalışıyor" diyerek AKP'nin istikrarsız politikalarını eleştirdi.

'CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN SİYASAL MANİPÜLASYON YAPIYOR'

Simit'in 1 lira 75 kuruş olmasını yorumlayan Yanardağ,  "Üçgen peynirle gerektiğinde kahvaltı ettiği Türkiye'nin sevdiği simit'e zam yaptılar. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın siyasal manipülasyon yaptığını simit 1 lira 75 kuruş yapılmasına rağmen halka kriz yokmuş gibi davranıyorlar. Vatandaşın çoluğuna çocuğuna götürdüğü ekmek küçülmüş ama çıkıyor 'kriz yok' diyor. Bir taraftan bunu tamamlayan başka bir şey var. Yüzlerce firma iflas başvurusunda bulundu. Bunların arasında 200 büyük firma var. Bir tarafta da insanca yaşamak istiyorıum diyen işçiler tutuklanıyor. Tutuklanan bir işçi annesinin feryadı... O feryat ABC Gazetesi'nde  var. Anne, 'zalimler çocuğumu geri verin' diyor. Mağdur olduğunu söyleyenler zalim oldular. AKP'ye iltica eden Numan Kurtulmuş gibi ifade edersek 'Harun gibi geldiler karun oldular'" şeklinde sözlerini bitirdi.

'TELE1 SON KURUŞUNA KADAR SAVAŞACAK, SİZ DE DESTEK OLUN'

Annenin feryadının zalimlerin iktidarını yıkacağını vurgulayan Yanardağ, "TELE1'in susmasına izin vermeyin bu soruşturmalar ve ekonomik kriz bu yayınlarımzı sürdüremez hale getiriyor. TELE1 son mermisine ,son kuruşuna kadar savaşacaktır. Haber merkezimin duvarında tek bir sözcük var 'sadece gerçek'.Bizim yanımızda olursanız biz gerçeğin sözcülüğünü yapmaya devam edeceğiz" diyerek TELE1'e destek çağrılarını yineledi.