Prof. Dr. Naci Görür: Sesimizi duyan yok; aklı başında, demokratik bir ülkede olsaydı bugünkü sahne yaşanmazdı

Prof. Dr. Naci Görür: Sesimizi duyan yok; aklı başında, demokratik bir ülkede olsaydı bugünkü sahne yaşanmazdı

Prof. Dr. Naci Görür: Sesimizi duyan yok; ak... "İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi"nde "deprem" konuşuldu

İzmir'de, 'Doğamıza Davet' sloganıyla gerçekleştirilen 'İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi'nin 4'üncü gün buluşmalarında 'jeoloji' tartışıldı. İstanbul Teknik Üniversitesi'nden Jeolog Prof. Dr. Naci Görür, "Artık hangi fay kırıldı, hangi fay kırılacak konularında konuşmuyorum. 'Deprem nerede olacak' diye sormayın, çünkü bize yakışmıyor. '40 sene sonra olacak' dediğimizde, 'Bu işi yırttık' mı diyeceğiz? O zaman ölecek olanlar çocuklarımız, torunlarımız olmayacak mı? O halde neyin peşindeyiz?" dedi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilen 'İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi'nin 'Doğamıza Davet' konulu 4'üncü gün toplantısı, Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde gerçekleştirildi. Jeolojinin tartışıldığı toplantıya İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in yanı sıra alanında uzman jeolog ve iktisatçılar katıldı.

İstanbul Teknik Üniversitesi'nden Jeolog Prof. Dr. Naci Görür, toplantıda yaptığı konuşmada, "Artık hangi fay kırıldı, hangi fay kırılacak konularında konuşmuyorum. Bugüne kadar onları tartıştık, geldiğimiz nokta son deprem. Görünürde 50 bin, muhtemelen çok daha fazla insanımızı bir gecede toprağa gömdük. Basın mensupları bize, 'Bundan sonra nerede deprem bekliyorsunuz?' derlerdi. Sayardık. Kahramanmaraş derdik. Kahramanmaraş artık bitti. Çok yazdık, çizdik. Anladık ki sesimizi duyan yok. Bizlerin sesini duyan maalesef yok. Olsaydı, bugünkü sahne yaşanmazdı. Bugünkü sahne aklı başında, demokratik bir ülkede olsaydı, bugün çok şey değişirdi. Hiçbir şey eskisi gibi olmazdı. Hiç de değişen bir şey yok. 'Deprem, nerede olacak' diye sormayın, çünkü bize yakışmıyor. '40 sene sonra olacak' dediğimizde, 'Bu işi yırttık' mı diyeceğiz? O zaman ölecek olanlar çocuklarımız, torunlarımız olmayacak mı? O halde neyin peşindeyiz?" ifadelerini kullandı.

"Korkuyu anlıyorum"

Halkın korkusunu anladığını söyleyen Prof. Dr. Görür, "Ben de korkuyorum ama ülke olarak yakışmıyor. Deprem bir gerçektir. Bu ülkenin en önemli sorunudur. Mademki bu ülkede depremler olacaktır, mademki engelleyemiyoruz, o halde depremlerde yıkılmamak için deprem dirençli kentler oluşturmak zorundayız. Deprem dirençli yerleşim alanları oluşturduğumuz takdirde 1 gecede 50-60 bin kişiyi toprağa vermeyiz. Dünyada deprem dirençli yerleşim alanlarının örnekleri çok. Büyük depremlerde tesadüfen 5-10 kişi ya ölüyor ya ölmüyor. O ülkeler genellikle bilime inanan, bilimin ışığı altında yol alan, bilgi toplumuna dönüşmüş çağdaş ülkeler ve insanlar. Biz millet olarak bu doğrultuda yürümek mecburiyetindeyiz. Bunu yapabiliriz" dedi.

İzmir için 6 bileşene dikkat çekti

İzmir'in depreme dirençli kent olması için 6 önemli bileşen olduğunu söyleyen Prof. Dr. Görür, "Birincisi, yönetim sistemi. İzmir'in yönetim sistemi belli. Belediye Başkanı var, vali var. Burası bir deprem kenti. Bir deprem kentine yönetici geldiği zaman normal bir kentin yöneticisi gibi olamaz. Depremi, yönettiği kentin tehlikesini bilmeli. Deprem olmadan önce nasıl zarar azaltılır onu bilmeli. Afet konusunda orkestra yönetir gibi yönetebilecek bilgi, birikime sahip olmalı. Yöneticiler belirli bir kursa tabi tutulsunlar. İkinci bileşen halk. Bir kentin halkı eğer deprem bilinçli, birikimli ve kültürlü değilse, siz o kenti asla depreme hazırlayamazsınız. Deprem kültürü olmayan halk, depremde yara alabilecek her işi gizli gizli, yasaların arkasından yine yapar. Ev yaptığı zaman kaçak yapar, denileni ciddiye almaz, eğitime kulak asmaz. Bazen de yasalara ve etiğe uygun olmayan işleri de rant uğruna yapar. Biz böyle miyiz? Üzülerek söylüyorum ki böyleyiz. İzmirliler farklı mı? Hayır değil" diye konuştu.

"Hastalık kasıp kavuracak, bu bir kehanet değil"

Depreme dirençli İzmir inşa etmek için üçüncü bileşenin ise altyapı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Görür, "Siz bir kenti deprem dirençli yapacaksanız, altyapıyı deprem dirençli yapmak mecburiyetindesiniz. Bugünkü deprem bölgesinde bütün altyapı tahrip oldu. Kanalizasyon su şebekesine karıştı. Hastalık kasıp kavuracak. Bu kehanet değil. Salgın hastalıklar ya başlamıştır ya başlayacaktır. Deprem gelmeden önce hasar alacak altyapıyı yenilemek gerekir. Biz İstanbul'da bunu yapıyoruz. Dördüncü bileşen yapı stokudur. Bunu iyi biliyoruz, çünkü rant onun içerisinde. Kentsel dönüşümü bir müteahhitlik projesi gibi algıladık. Ben de müteahhit olsam aynısını yaparım, neresi fazla rant getiriyorsa dönüşümü oradan başlattılar. İnsanların en fazla ölümüne neden olan kent bileşeni yapı stoku. Yapı stokunu güçlendirmek gerekir. Deprem, partiler üstü bir konudur. Lütfen bu seçimden başlamak kaydıyla, herhangi bir siyasi partinin deprem konusunda iradesi olmuyorsa, sakın ona oy vermeyin. Beşinci bileşen ise çevre ve ekosistemdir. Deprem, en büyük çevre felaketidir. Dünyanın bütün deprem bölgelerinde depremin vurup öldürdüğü kadar insan, uzun dönemde hastalıktan ölüyor" diye konuştu.

Prof. Dr. Görür, altıncı bileşenin ise ekonomi olduğunu ifade etti.

"Kayalar canlı varlıklardır"

İstanbul Teknik Üniversitesi'nden jeoloji yüksek mühendisi Prof. Dr. Okan Tüysüz de "Doğanın kendi içerisinde çok farklı dinamikleri var. Doğal olaylarını anlamakta ve anlatmakta zorluk çektiğimiz kesimler var. Bunlardan bir tanesi doğadaki olayların ne kadar yavaş seyrettiği. Biz jeologlar için, bize hep cansız olarak öğretilen kayalar canlı varlıklardır. Doğarlar, doğururlar ve ölür giderler. Fakat bu olaylar o kadar yavaştır ki biz bunu algılayamayız. Şu anda bulunduğumuz yeri sabit olarak düşünüyoruz. Depremler ani olan olaylar ama deprem olmadan önce uzunca bir süre hazırlık dönemi var. Türkiye'miz 10-15 milyon yıldan bu yana şiddetli depremlerle sarsılıyor. Bunun nedeni Arap Yarımadası'nın üzerimize doğru ilerlemesi" diye konuştu.

"Afet bölgesinin yüzde 9,8'lik milli gelir payı var"

Depreme hazırlıksız yakalanmanın ekonomik boyutu hakkında konuşan Koç Üniversitesi'nden iktisatçı Prof. Dr. Kamil Yılmaz, "Deprem, büyük bir yıkıma, can kaybına yol açtı. Biz 1999 depreminde yaşadık ama unuttuk. Tekrar kendisini hatırlatan bir deprem yaşadık. Bu şehirlerimizi ve bölgeyi aceleye getirmeden, yeniden kurmak zorundayız. Afet bölgesinin yüzde 9,8'lik bir milli gelir payı var. Bölgeden diğer bölgelere ciddi bir göç var. İhracat açısından bölge, Türkiye ihracatının 17-18 milyar dolarını karşılıyor. Gaziantep'in sanayiye büyük katkısı var. Suriye göçü nedeniyle bölgede ciddi anlamda kayıt dışı çalışan var. Bu bölgede çağdaş kentler yaratmak ve çekim alanı haline getirmek zorundayız. Bölge inşaat faaliyetleri açısından çok önemli. 90'lı yıllarda 4 bin binaya yapı izni verilirken, 2000'li yıllarda sayı 6 bine çıkmış. 3-4 katlı binalardan 10 katlı binalara doğru gidilmiş. Zemin kötü olmasına rağmen daha yüksek binalar inşa edilmiş. Bölgenin nüfus yoğunluğu kilometrekarede 140 kişi, İstanbul'da 3 bin 60 kişi. Bir depremin buradaki yıkıcı etkisi çok daha büyük olacak. 150 milyar doları aşan rakamlardan söz ediyoruz ama bana göre bunlar iyimser rakamlar. Türkiye ekonomisi o maliyette bir yükü kaldıramaz. İstanbul depremini kaldıracak gücümüz yok" dedi. (DHA)

 

"Prof. Dr. Naci Görür: Sesimizi duyan yok; aklı başında, demokratik bir ülkede olsaydı bugünkü sahn." haberi, 18 Mart 2023 tarihinde yazılmıştır. 18 Mart 2023 tarihinde de güncellenmiştir. Gündem kategorisi altında bulunan Prof. Dr. Naci Görür: Sesimizi duyan yok; aklı başında, demokratik bir ülkede olsaydı bugünkü sahn.. haberi 2023 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. Prof. Dr. Naci Görür: Sesimizi duyan yok; aklı başında, demokratik bir ülkede olsaydı bugünkü sahn.. 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. Gündem konusunda 26 Nisan 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.

Ezgi Bozkurt Editör

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON HABERLER
  1. 14:31 Ahmet Kaya'nın Filmine Sinema Salonlarından Büyük Veto!
  2. 14:24 Beşiktaş'tan tarihe geçecek transfer hamlesi geldi! Şok transfer!
  3. 14:22 Bu araçta uzun far kullanımı sorun olmaktan çıkıyor!
  4. 14:19 Eyüpspor'dan Manuel Lanzini hamlesi geldi!
  5. 14:11 Aşk Yeniden Mi Başladı! Lucas Torreira Devrim Özkan'la Bir Daha Dedi!
  6. 14:04 Ahu Tuğba Amerika'da trafik kazası geçirdi! Durumu nasıl?
  7. 14:00 Yusuf Güney'den şok açıklama: Kenan Işık, astral seyahatten gelmek istemiyor!
  8. 13:55 Son dakika! Korhan Berzeg muamması'nda son dakika!
  9. 13:49 Nihal Candan tahliye edildi! Son dakika!
  10. 13:47 Zafer Partisi'nde iki önemli istifa!
  11. 13:46 Korhan Berzeg'e ait yeni izleri tespit etme çabaları devam ediyor
  12. 13:36 Yılın en Etkili İsimleri Time 100 Galasında Buluştu!
  13. 13:28 TikTok Türkiye'de Yasaklanacak mı? AKP'li Vekilden Açıklama
  14. 13:27 4,4 Milyar Lira Yardım Hesaplara Yatıyor! Kimlik Numaralarınızı Kontrol Edin!
  15. 12:40 Uzman İsim Uyardı: Sıcaklıklar Rekor Kıracak! Yaz Ayları Kavurucu Geçecek
  16. 12:39 Kenya'yı Vuran Şiddetli Yağışlar ve Seller: En Az 32 Kişi Hayatını Kaybetti
  17. 12:35 Gazze Kıyısında İnsani Yardım Limanı İnşaatı Başladı
  18. 12:31 Sıvı Metal Alaşımlarıyla Hızlı Elmas Üretimi:Güney Kore'de Yeni Buluş
  19. 12:28 Türkiye Ekonomisi IMF Raporunda: Zorlu On Yılın Ardından Değerlendirme
  20. 12:23 Sosyal Medya Akrobasisi: Motosiklet Kazalarındaki Ölümcül Tehlike
Gündem Haberleri