Rojin'in otopsisinde cevapsız sorular!

Rojin Kabaiş'in otopsi raporunda ölüm sebebinin suda boğulma olduğu belirtildi. Ancak, cesedin kaç gün suda kaldığı, dış müdahale olup olmadığı ve vücudundaki darbe izlerinin neye bağlı olduğu gibi sorular henüz cevapsız kaldı. Avukat Ülgen, cesedin bulunduğu yerin intihar ihtimalini güçlendirdiğini ifade ederken, Kabaiş'in arama çalışmalarına katılan bir uzman, şüphelerin giderilmesi için dip akıntılarının yönünün belirlenmesi gerektiğini söyledi.

Savcılık, dosyada gizlilik kararı almış ve bu nedenle ön otopsi raporu, aile avukatları ve kamuoyuyla paylaşılmamıştı. Duvar'dan Kadir Cesur'un aktardığına göre, Kabaiş ailesi adına dosyayı takip eden altı avukat, gizlilik kararı nedeniyle dosyanın içeriğine tam olarak erişemiyor. Van Barosu Kadın Hakları Merkezi Üyesi ve İnsan Hakları ve Medya Derneği Üyesi Fatma Ülgen, aradan geçen süreye rağmen Rojin Kabaiş'in cep telefonu şifresinin hâlâ çözülemediğini belirtti. "Telefon inceleme raporu henüz düzenlenmedi. Gizlilik kararı nedeniyle dosyadaki bilgilere sınırlı şekilde ulaşabiliyoruz. Bu durum, soruşturmanın şeffaflığına dair endişeleri artırıyor" dedi.

Adli Tıp Kurumu'nun raporu birçok soruya açıklık getiremedi. Ülgen, "Rojin'in suda boğulma sonucu öldüğü belirtilse de, ölümün intihar mı, dışarıdan bir müdahale sonucu mu olduğu, boğulmanın Van Gölü'nde mi yoksa başka bir yerde mi gerçekleştiği net değil. Tüm bu soruların araştırılması gerekiyor" şeklinde konuştu.

Kabaiş'in kaybolduğu yer ile cesedinin bulunduğu yer arasındaki mesafe yaklaşık 20 kilometre. Ülgen, bu durumun olayın sıradan bir kaza veya intihar olmadığını düşündürdüğünü belirtti: "Kaybolduğu yer ile bulunduğu yer arasındaki uzaklık, şüpheleri artırıyor. Dip akıntılarının yönü ve dalga hareketi gibi faktörler daha detaylı şekilde incelenmeli."

Arama çalışmalarına katılan bir uzman da aynı görüşte. Kabaiş'in en son görüldüğü Van YYÜ sahili ile cesedinin bulunduğu Mollakasım Mahallesi sahili arasında Çarpanak Burnu ve Adası bulunuyor. Uzman, cesedin su üstünde sürüklenerek bu mesafeyi aşmasının mümkün görünmediğini belirtti: "Su üstünde sürüklendiği takdirde, havadan taramalarda görülmesi gerekirdi. Dip akıntılarının yönü belirlenmeli."