Sedat Peker az bile söylemiş: SBK'nin 'modern tefecilik' öyküsünün tamamını açıklıyoruz

Ali ISIYEL - Serkut BOZKURT 

Sezgin Baran Korkmaz’a dair iddialar öylesine fazla ki kamuoyunda ciddi bir kafa karışıklığı oluşmuş durumda. İddiaların parça parça ortaya atılması, bilgi ve bulguların dağınık şekilde ortaya çıkması, konuyu bütüncül olarak kavramayı engelliyor. Ne var ki; SBK ve çevresinde şekillenen ilişki ve para ağı son derece girift ve bütüncül şekilde bakmadan anlaşılması son derece zor.

Bütün bunların ışığında; sorulması gereken soruları bir flood hâlinde yazacağım.

1- Türkiye’ye getirilen tek para, SBK’nin Lev Aslan Dermen ve Kingston kardeşler ile getirdiği iddia edilen 134 milyon dolar mı yoksa farklı yerlerden gelen daha büyük bir yapıdan mı söz ediyoruz? https://t.co/83IHj31GHY

— ali ısıyel (@isiyela) July 1, 2021

SBK’ye ilişkin ilk şaibeler 2019 yılında ABD’de Lev Aslan Dermen ve Kingston kardeşlerin yargılanmasıyla Türkiye kamuoyunda gündeme geldi. SBK’nin ortakları olan bu isimler, ABD’de 511 milyon dolarlık dolandırıcılıkla yargılandı. Verdikleri ifadede SBK’nin kara para aklama olayında Türkiye ayağı olduğu anlaşıldı. Verdikleri ifadeye göre; SBK, ABD’yi dolandırılarak elde edilen 511 milyon doların 134 milyon dolarını Türkiye’de akladı.

Fakat SBK’nin Türkiye’deki ticari faaliyetlerine bakılınca çok daha büyük paralar, çok daha derin bir ağ ortaya çıkıyor.

İlk olarak Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’nin 2016 yılında yaptığı basın açıklamasına göz atmak gerekiyor. Zira burada Sezgin Baran Korkmaz ve ortaklarının Türkiye’deki gayrimenkulleri dahil 600 milyon dolarlık bir yatırımı olduğu belirtiliyor ve o firmalar sıralanıyor. Bu firmalar, Biofarma hariç, küçük ve orta ölçekli firmalar.

O firmalar şöyle:

Biofarma’yı satın alan Isanne S.a.r.l: SBK’nin Lüksemburg’da satın aldığı şirket. Citi Ventures Biofarma’yı almak için kurulmuş, SBK bu şirketi alarak Biofarma’nın sahibi oluyor.

Boğaziçi Cam: SBK Holding tarafından satın alınıyor, sermayesi 500 bin lira.

Bukombin: SBK Holding tarafından 1 milyon lira sermaye ile kuruluyor.

Ürosan Kimya: 12 milyon lira sermayesi var. 2015 tarihinde Sezgin Baran Yönetim Kurulu Başkanı oluyor. 25 Kasım 2020’de görüyoruz ki SBK Holding’in hissesi yüzde 5 imiş ve bu hisseleri devretmiş.

Betasan Tıbbi Bant: 1 milyon lira sermayesi var. Proles Otomotiv’e ait bir şirket

Proles Otomotiv: 100 bin lira sermayesi var. Ortakları arasında Umut Suna Uygun var, şirket yönetiminde Cüneyt Özen ve Feridun Özkaraman bulunuyor.

Görüldüğü üzere, birçok farklı alanda iş yapıyor SBK. Ürosan, Betasan ve Proles’te Feridun Özkaraman, Cüneyt Özen ve Gökçen Korkmaz gibi isimler yer alıyor. Bu isimlere ilişkin bilgiler, haberin devamında detaylı olarak görülecek.

Neden hepsi SBK Holding şirketi değil?

Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’nin yaptığı açıklamada, şaibeli Borajet vakası ise geçmiyor. Zira o tarihte Borajet’e henüz el konulmamıştı. Burada dikkat edilmesi gereken husus, tüm bu yatırımların Sezgin Baran Korkmaz ve ABD’li ortakları tarafından yapıldığı kabul ediliyor ancak “Neden hepsi SBK Holding şirketi değil” sorusu sorulmuyor.

Şimdi gelelim, 134 milyon dolarlık kara paranın aklanması mevzuuna… SBK ve ortaklarının Türkiye’de yaptığı işlere ve bunların değerlerine bakınca, karşımıza 134 milyon dolardan çok daha büyük bir fotoğraf çıkıyor.

Şaibeli Borajet meselesi

İlk olarak şaibeli Borajet ile başlayalım. Şirketin önceki sahibi Yalçın Ayaslı’nın ABD’de verdiği dilekçeden anlaşıldığı kadarıyla; büyük yatırımcısının Jacob Kingston olduğu Mega Varlık adlı şirket, Borajet’in bazı bankalardaki borçlarını satın alıyor. Daha sonra erken ödemeye itiyor ve bir şekilde Bugaraj (Bukombin’e ait) adlı şirket, Borajet’e ticari borç veriyor. Bunun ardından ise borçlara karşılık şirketin hisselerini satın alıyor. Ayaslı’nın ABD’de yaptığı şikâyette, 2017 yılının mart ayında Bugaraj’ın açtığı icra davasının tutarı, 253 milyon lira yani dönemin kuruyla 72 milyon dolar olarak belirtiliyor.  Ne var ki basına yansıyan haberlerde Borajet’in 260 milyon dolara satıldığı söyleniyordu. Biz haberleri değil, şikayet dilekçesini doğru kabul etsek dahi karşımıza hayli yüksek bir miktar çıkıyor. Burada bir başka tuhaflık daha bulunuyor. Borajet’e borç veren şirket Bugaraj, 2015 yılında 1 milyon liralık sermaye ile kuruluyor. Bu şirketin sahibi ise SBK Holding’e ait olan Bukombin.

Biofarma'da yaşananlar

Gelelim Biofarma’ya. Biofarma bir ilaç şirketi. 2007 yılında Citi Ventures’e yaklaşık 200 milyon dolara satılıyor. 2010 yılına gelindiğinde ise Citi Ventures bu şirketi satmak istediğinde 700 milyon dolar ila 1 milyar dolar arası bir değer konuşuluyordu. Fakat şirket bu bahsedilen tutarlara satılmadı. SBK’nin Lüksemburg’da kurduğu varsayılan Isanne Sarl adlı şirket, 2014 yılında Biofarma’yı satın aldı. Bu satışın tutarı gizli tutuldu. Ancak Citi Ventures’in 7 sene önce 200 milyon dolara aldığı bir şirketi yine en az bu fiyata sattığını düşünebiliriz. Yarı fiyatına satmış olsa bile 100 milyon dolar yapar ki bu da, SBK’nin 134 milyon dolar akladığı iddiası düşünülünce, hayli yüksek bir miktar.

Jacob Kingston suçunu itiraf ettikten 1 ay sonra şirketi sermaye artırdı

Mega Varlık Yönetimi şirketi, 2015 yılında 20 milyon lira sermaye ile kuruluyor. Kurucusu olarak SBK’nin ABD’li ortağı Jacob Kingston gösteriliyor. Kingston, ABD’deki mahkemede verdiği ifadede, Türkiye’de bir banka kurmak istediklerini ancak bu gerçekleşmeyince Mega Varlık Yönetimi’ni kurduklarını söylemişti. SBK’nin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmasından dolayı mal varlığına el konulma ihtimali ve Lev Aslan Dermen’in Ermeni kimliği nedeniyle dikkat çekme olasılığı nedeniyle beyaz bir Amerikalı olan Jacob Kingston üzerine kurulan bu şirket BDDK denetimine tabi. Mega Varlık Yönetimi, 2016 yılına geldiğinde sermaye artışı yoluyla sermayesini 50 milyon liraya çıkarıyor. Fakat Mega Varlık’ta en can alıcı kısım şimdi geliyor; şirket, 29 Ağustos 2019’da sermayesini 50 milyon liradan 93 milyon liraya çıkarıyor. Ancak şirketin sahibi Jacob Kingston, sermaye artırımında 1 ay önce, 21 Temmuz 2019’da savcılığa verdiği ifadesinde suçlu olduğunu itiraf etmiş ve ceza anlaşması yapmıştı. Az önce bahsettiğimiz üzere, Mega Varlık BDDK denetimde bir finans şirketi. BDDK'nin başında Mehmet Ali Akben var. Akben, 2018 yılında aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu üyeliğine de atandı.

BDDK denetimindeki Varlık Yönetim Şirketleri Yönetmeliğinin 5’inci maddesinde şu ifadeler yer alıyor:

Varlık yönetim şirketi kurucuları ile tüzel kişi kurucularını kontrol eden gerçek ve tüzel kişilerin Kanunun 8’inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen şartları taşımaları zorunludur.

Madde 8 ise, kurucularda aranan şartları belirler. Buna göre; Bankacılık Kanununun 8’inci maddesi, “gerekli mali güç ve itibara sahip bulunması/ işin gerektirdiği dürüstlük ve yeterliliğe sahip olması” şartını koşuyor. Yönetmeliğin 15’inci maddesi ise faaliyet izninin iptaline ilişkin. Bu maddeye göre de kurucuda aranan şartların kaybedilmesi, faaliyet izninin iptalini gerektiriyor. Peki nasıl oluyor da, ABD’de suçunu itiraf eden bir tutuklu, suç itirafından 1 ay sonra 43 milyon liralık bir sermaye artırımına gidebiliyor?

Devam edelim…

SBK Holding, 2013 yılında 10 milyon lira sermaye ile kuruluyor. Şirketin sermayesi 2018 yılının ağustos ayında önce 100 milyon liraya, 24 Mart 2020’de ise 240 milyon liraya yükseltiliyor. Bu paranın nereden bulunduğu sorulmamış. Dahası, SBK Holding’in zor durumdaki şirketlere verdiği kredilerin kesin tutarı da bilinmiyor.

SBK Holding nasıl finansman faaliyeti gösteriyor?

Bunun da ötesinde; SBK bir finans kuruluşu değil. Bu sebeple sadece iştirak ettiği şirketlerin ihtiyaçları için bankalardan, firmalardan kredi alabilir ve yine bu şirketlere münhasır olmak ve aracılık YAPMAMAK kaydıyla finansman yardımında bulunabilir. Yani, SBK Holding bir finansman faaliyeti gösteremez. Bunu yapabilmesi için mevzuata uygun bir şirket olup denetlenmesi gerekir.

Para ödemeden ortak olunan bir şirket daha: Heksagon Mühendislik

Bu konuya daha sonra döneceğiz. Şimdi gelelim Heksagon Mühendislik adlı şirkete… Bu şirkette Nahumlar ve İnan Kıraç ortak. Şirketle ilgili bazı kafa karışıklıkları var. Emre Özpeynirci, Twitter üzerinden yaptığı bir paylaşımda, SBK ile Nahum’un kendisini arayarak 2019 yılının ağustos ayında İnan Kıraç’ın yüzde 40 olan hissesini 12,4 milyon liraya Sezgin Baran Korkmaz’a sattığını, Nahum’un da yüzde 19,72 hisse satarak SBK’nin yüzde 60’lık bir hisseyi eline aldığını yazmıştı. Özpeynirci daha sonra ise SBK’nin toplamda 50 milyon lira ödeyerek hisselerin tamamını aldığını da yazdı. Ticaret Sicil Gazetesi’nde ise durum biraz daha farklı. Gazetenin 24 Şubat 2020 tarihli sayısına bakıldığında, “Heksagon Mühendislik’in sermayesi 103,5 milyon liradır. Eski sermaye 31 milyon lira ve arttırılan 72,5 milyon liranın tamamı nominal sermaye olarak Sezgin Baran Korkmaz’ın şirketteki alacağından karşılanmıştır” yazdığı görülüyor. Özetle, SBK şirket ortaklarına para ödememiş, daha ziyade Heksagon’u borçlandırıp karşılığında şirkete ortak olmuş gibi görülüyor. Daha ilginci ise çok yeni bir gelişme. SBK, 18 Mayıs 2021 tarihinde, Heksagon’daki yüzde 87,99’luk hissesini Singapur menşeli RB Investments adlı firmaya devrediyor. Jan Nahum ise hâlâ şirketin Yönetim Kurulu Başkanı.

Sigorta şirketi Singapur'a

Gelelim, Heksagon ile bağlantılı Unico Sigorta’ya. Bu şirketin ana hissedarı Heksagon Mühendislik. Mayıs ayında Heksagon, Singapur menşeli RB Investments’a satılınca, Unico Sigorta’nın ana hissedarı olan şirket el değiştirmiş oluyor. Bu işlem, doğrudan ya da dolaylı olarak kontrol gücünü değiştiriyor. Bu nedenle Hazine ve Maliye Bakanlığının onayı gerekiyor. Bu onay alındı mı? Bu hisse değişikliği ise basında duyurulmadı. Bu noktada sorular artıyor. RB Investments nedir? Sigortacılık gibi bir sektörde faaliyet gösteren Unico’nun ana hissedarını nasıl bu kadar kolay satın alabiliyor?

Hollanda Kalkınma Bankası ayrıntısı

Unico Sigorta’nın ortaklık yapısındaki değişiklik de son derece dikkat çekici. Aviva, Türkiye’deki şirketini daha önce satmıştı. Şirket, satış sonrası Unico Sigorta olarak unvan değişikliğine gitmişti. O dönem satın alan yurtdışı menşeli Kibele BV adlı bir şirketti. Şirketin hissedarları arasında Hollanda Kalkınma Bankası (FMO) da bulunuyor. Unico Sigorta’nın finansal raporlarına bakıldığında, 30 Eylül 2019 tarihinde yüzde 5,62’lik hissesini Heksagon’a devrettiği görülüyor. Peki neden Hollandalılar böyle bir hisse devri yapıyor? Zira 21 Ağustos 2020 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde şirketin sermaye artışına gittiği yazıyor. Eski sermayesi 11 milyon lira olan şirketin sermayesi 91,8 milyon liraya çıkıyor. Artış yapılan 80 milyon liralık kısmın 72,5 milyon liralık kısmı ise Heksagon’un şirkette olan alacağı tarafından karşılandığı belirtiliyor. Heksagon nasıl Unico Sigorta’dan alacaklı olabiliyor? Yine önceki olaylara benzer bir sistem işlediğini görüyoruz. Şirkete borç ver, ardından borca karşılık hisse al. Fakat nasıl oluyor da Hollanda Kalkınma Bankası’nın ortakları arasında olduğu bir şirkette böyle bir işlem gerçekleşiyor? Bu da sorulması gereken sorulardan biri.

Auto Land meselesi

Auto Land adlı şirkete gelirsek… Şirket, 2019 yılının mayıs ayında Sezgin Baran Korkmaz tarafından satın alınıyor. Satış tutarı gizli tutuluyor. Çıkan haberlere göre şirketin değeri 700 milyon lira. Ticaret Sicil Gazetesi’nde yer alan Temmuz 2016 tarihli bilgide ise şirketin ödenmiş sermayesi 40 milyon lira. SBK’nin bu şirketi satın almasının ardından yönetim kurulu üyeliğine Cüneyt Özen ve Feridun Özkaraman atanıyor ve şirket, Mayıs 2019’da Mikado diye bir şirketin sahipliğine geçiyor.

Şimdi gelelim en kafa karıştırıcı kısma; İnan Kıraç muamması

Slicolux, İnan Kıraç ve Nahum kardeşlerin ortak olduğu bir şirketti. Açıklamalardan anlaşıldığı kadarıyla şirketin yüzde 45 hissesi Nahum kardeşlerin, yüzde 55 hissesi ise İnan Kıraç’ın.

Şimdi biraz matematik hesabı yapalım…

Silicolux, Kıraça Holding’in yüzde 45 hissedarı. Kıraça Holding ise Karsan’ın yüzde 63,4 hissedarı. Karsan halka açık bir şirket. Bu şirketin piyasa değeri ise yaklaşık 380 milyon dolar. Buradan hesapla, piyasa değeri 380 milyon dolar olan Karsan’ın yüzde 63,4 hissedarı Kıraça Holding’in değeri yaklaşık 240 milyon dolar ediyor. Bu şirketin yüzde 45 sahibi olan Silicolux da kaba bir hesapla 108 milyon dolar ediyor. Silicolux’un yüzde 45’i Nahum kardeşlerin olduğuna göre yaklaşık 40-45 milyon dolarlık bir miktardan söz ediyoruz. Bunun kalan kısmı ise İnan Kıraç’a ait. Yani aşağı yukarı 60-65 milyon dolarlık bir miktar.

İnan Kıraç hisselerini devretmesine rağmen nasıl borçlandı?

Basına yansıyan haberlerde, SBK Holding’in Nahum kardeşlere ait hisseler için 82 milyon dolar ödediği söyleniyordu.  Kıraç, yaptığı açıklamada önce Nahum kardeşlerin hisselerini SBK’ye sattığını söylüyor. Ne var ki; Sözcü Gazetesi’nde Saygı Öztürk’ün paylaştığı bilgilere göre İnan Kıraç 2020 yılının haziran ayında SBK’ye önce hisselerini devretmiş ve 40 milyon dolar borçlanmış. Nahum kardeşlerin hisselerinin satışı ise bundan 3 ay sonraya, yani eylül ayına denk geliyor. Tüm bunlar yaşanırken, İnan Kıraç ile Nahum kardeşlerin Heksagon üzerinde ortaklığının sürdüğünü hatırlatmakta fayda var. Kıraç’ın açıklamaları burada hayatın olağan akışı ile ters düşüyor. Zira bu tabloda, başka bir şirkette de ortaklıkları olmasına rağmen İnan Kıraç “Bana sormadan, Nahum kardeşler hisselerini SBK’ye satmış. Bir gün SBK çıkıp geldi, ‘Ben yeni ortağınızım’ dedi” gibi bir açıklamada bulunmuyor ya da bunu sormuyor.

40 milyon dolarlık hisseyi 6 milyon dolara aldı

İnan Kıraç, yine Sözcü’den Deniz Zeyrek’e yaptığı açıklamada Slicolux hisselerini almak için kendisinin ricasıyla İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun devreye girdiği iddialarını yalanlamıştı. Kıraç, sorunlarını hukuk yoluyla çözdüklerini ve 6 milyon dolar karşılığında hisseleri devraldıklarını söylemişti. Hisse değerlerinin 40-45 milyon dolar değil, 6 milyon dolar olduğunu ve kafa karışıklığının 6 milyon doların Türk Lirası cinsinden 40-45 milyona denk gelmesinden kaynaklanmış olabileceğini ima etmişti.

Buradaki ifadelerin çelişkili olmasından dolayı akıllara şu sorular geliyor:

• Hisseleri önce Nahum kardeşler mi sattı yoksa İnan Kıraç ‘satmış gibi’ mi yaptı?
• İnan Kıraç hisselerini vermesine rağmen neden 40 milyon dolar borçlandı?
• Değeri yaklaşık 108 milyon dolar olan bir şirketin hisselerini İnan Kıraç nasıl 6 milyon dolara aldı?

Tüm bu şirket değerleri, yapılan alım-satımlar, verilen borçlar göz önünde bulundurulunca SBK’nin verdiği kredinin tam tutarları bilinmemesine ve kara para aklamanın en kolay yolu olan gayrimenkullere ilişkin bilgimiz olmamasına rağmen SBK’nin Türkiye’de akladığı öne sürülen 134 milyon dolardan çok daha yüksek bir meblağdan söz ettiğimiz kesin.

SBK çevresinde sıkça duyulan isimler

Haberin başında daha sonra detaylandıracağımızı söylediğimiz bazı isimler vardı. SBK’nin tüm bu işleri yaparken karşımıza hep benzer isimler çıkıyor. Her şirkette Sezgin Baran Korkmaz ya da SBK Holding ortak değil. Daha da ilginci, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’nden yapılan basın açıklamasındaki bazı şirketlerin ortakları arasında Sezgin Baran Korkmaz, Lev Aslan Dermen ve Kingston kardeşler hiç ortak olmamış. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi de hiç bu isimlerin kim olduklarına, sermayelerinin ne kadar olduğuna bakmamış ya da bakmamış gibi yapmış. SBK’nin işlerinde karşımıza en çok çıkan isimler; Cüneyt Özen, Kamil Feridun Özkaraman ve Gökçe Korkmaz. Kamil Feridun Özkaraman tam 19 şirkette Yönetim Kurulu Üyesi ve/veya şirket ortağı. Bu şirketlerin 9’unda hâlen yönetici veya ortak konumunda. Burada bir ilginç ayrıntı da Özkaraman’ın T.C. kimlik numarası. Zira basına sızan belgelerde yazan T.C. kimlik numarası ile Özkaraman’ın gerçek T.C. kimlik numarası farklı. Bu basit bir hata da olabilir ancak art niyet olabileceği ihtimali de yabana atılmamalı.

Peki Sedat Peker’in de sıkça dile getirdiği Mübariz Mansimov bu denklemin neresinde?

Mansimov, Oda TV’ye yaptığı bir açıklamada kendisini Sezgin Baran Korkmaz ile tanıştıranın Mehmet Ağar olduğunu ve bunun da Bereket Öner’in düğününde gerçekleştiğini söylüyor. Mansimov, SBK’nin de kendisini Lev Aslan Dermen ile tanıştırdığını öne sürüyor. Ne var ki; Oda TV’de yer alan haberdeki fotoğrafın 2007’de çekildiği iddia edilmesine rağmen bu tarih Bereket Öner’in ilk düğünün tarihi. Bahse konu fotoğraf ise 2 Kasım 2016’daki düğünde çekiliyor. Fakat Mansimov’un iddia ettiği gibi Lev Aslan Dermen’le bu düğünde tanışmış olmaları mümkün değil. Zira ABD’deki kayıtlara göre Mansimov ile Dermen’in oğlunun ortaklığıyla 27 Ekim 2016’da Palmali USA LLC şirketi kuruluyor. Yani fotoğrafın çekildiği düğünden 6 gün önce.

Recep Canpolat, Deniz Haber Ajansı’nda 14 Temmuz 2020 tarihinde bir yazı kaleme alıyor. Yazıda, Sezgin Baran Korkmaz ile 2017 yılının mayıs ayında Washington’daki Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) toplantısında tanıştığını söylüyor. Bu tanışma esnasında da yanında Lev Aslan Dermen’in bulunduğunu öne sürüyor. Canpolat, SBK ile ikinci kez görüşmesinin nedenini SBK’nin Palmali Holding’e sağladığı finans desteği ile ilgili görüş almak olduğunu söylüyor. Yazı daha da ilginçleşiyor… Lev Aslan Dermen’den SBK’nin finansörü olarak bahseden yazıda, bir arkadaşının eşini ziyaret için hastaneye gittiğini ve bu esnada Mansimov ile Lev Aslan Dermen’le karşılaştığını söylüyor. Mansimov’un Lev Aslan’ı kendisine “Ermenistan’ın yeni başkan adayı dostum ve ortağım” olarak tanıttığını yazıyor. Şayet bu iddialar doğruysa, denkleme bir de Mansimov-Lev Aslan ilişkisi de eklenmeli.

SBK'nin Kongo bağlantısı

Bu yılın ocak ayında basına yansıyan haberlerde; Kongo’da bulunan, ABD’nin yaptırım listesinde yer alan ve Hizbullah’ın kasası olduğu iddia edilen Salih Asi’nin şirketi ile SBK bağlantılı olduğu iddia edilen Mikado isimli bir şirketin ticari ilişkisinden bahsediliyor. Bu haberlere göre, ABD yaptırımlarını delmek için SBK bağlantılı Mikado (Autoland’in sahibi olan şirket) isimli firma kullanılıyor. Haberde SBK’nin de ocak ayında Kongo’yu ziyaret ettiği söyleniyor.

Tanıdık isimler karşımıza çıkıyor

Burada adı geçen Mikado adlı şirkete bakmak gerekiyor. Şirketin ilk ismi Flaş Gıda. 14 Aralık 2016’da şirket unvan değişikliğine giderek adını Mikado Yapı Malzemeleri olarak değiştiriyor. Şirketin kuruluş sermayesi 1 milyon lira ve sahibi de tanıdık; Feridun Özkaraman. Takvimler 12 Temmuz 2019’u gösterdiğinde şirket sermaye artırımına gidiyor ve sermayesini 5 milyon liraya çıkarıyor ve unvan bir kez daha değişip Mikado Yatırım'a geçiyor. Şirket 13 Ekim 2020’de Auto Land bünyesine giriyor. şirketin tek sahibi Cüneyt Özen oluyor ve aynı tarihli ticaret sicil gazetesine göre, Auto Land’in de tek sahibi de Mikado. Bunun üzerine Feridun Özkaraman şirketin yönetiminden ayrılıyor ve yerine yine tanıdık bir isim olan Cüneyt Özen Yönetim Kurulu Başkanı olarak geliyor.

Son olarak cevap bekleyen ve açıklanmayan soruları soralım:

1. Türkiye’ye getirilen tek para, SBK’nin Lev Aslan Dermen ve Kingston kardeşler ile getirdiği iddia edilen 134 milyon dolar mı yoksa farklı yerlerden gelen çok daha büyük bir yapıdan mı söz ediyoruz?
2. ABD aslında sadece bu 134 milyon doların değil, aynı zamanda başka ilişki ve ağları da deşifre etmenin mi peşinde?
3. Tüm bu ağların içinde sadece SBK, Lev Aslan Dermen ve Kingston kardeşler mi var? Yoksa başka isimlerin ve grupların da paraları bu ağın içinde döndü mü?
4. Mübariz Mansimov bu ilişki ağının neresinde? Salih Asi gibi Hizbullah bağlantılı ve ABD yaptırımına uğrayan isimler de bu ağın içinde mi?
5. ABD’deki SBK ile ilgili iddianamede ‘büyükbaba’ olarak anılan kişinin CIA eski Direktörü James Woosley olduğu öne sürülmüştü. Woosley’in SBK ile yakın olduğu biliniyor. Woosley bu işin neresinde? Woosley gibi başka isimler de işin içine girdi mi?
6. SBK Holding bir finans kuruluşu olmadığı hâlde nasıl oldu da şirketleri borçlandırıp hisselerine el koyabildi? Yönetmeliğe göre finansman faaliyeti gösterme yetkisine sahip olmayan SBK Holding, hangi vasıfla şirketlere finansman sağladı?
7. Mega Varlık Yönetimi, BDDK denetimde bir finans şirketi. Şirketin ana hissedarı Jacob Kingston 2019 yılının temmuz ayında suçunu itiraf etti. Buna rağmen nasıl oldu da 2019 yılının ağustos ayında şirket sermaye artırımına gidebildi? Yasalara göre şirketin faaliyet iznin iptal edilmesi gerekmez mi?
8. SBK yurtdışına kaçtıktan sonra Biofarma, Heksagon ve dolayısıyla Unico Sigorta hisseleri nasıl el değiştirdi? Adı böylesi şaibelere karışmış bir şirket, bu şirketleri alabilecek ‘yabancı’ ortakları nasıl böyle kolay bulabildi?