Selahattin Demirtaş: Haksızlıklar devam ederken, beni mekikle Mars’a da götürseler durum değişmez

Selahattin Demirtaş: Haksızlıklar devam ederken, beni mekikle Mars’a da götürseler durum değişmez

Selahattin Demirtaş: Haksızlıklar devam eder... “Bunun muhatabı Adalet Bakanlığı. Ama transferlerin bu şekilde olması Adalet Bakanlığını aşan bir durumdur.”

Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu olan eski HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın kalp krizi geçiren babasını görmesi için özel jetle Diyabakır’a götürülmesi geçen haftanın en sürpriz gelişmesiydi.

Bu insani ve yasal bir hak mıydı…

Yoksa siyasi jest mi?

Dört gün önce bu köşede, “Demirtaş’a jestin iki sebebi” başlıklı yazımda aktarmıştım.

Eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin, bana verdiği özel demeçte, “Burada idarenin özel ihtimam göstermesi var. Onu teslim etmek lazım” şeklinde konuştu. “İdareden kastınız cumhurbaşkanı mı?” diye sormam üzerine şu karşılığı verdi:

“Bunun muhatabı Adalet Bakanlığı. Ama transferlerin bu şekilde olması Adalet Bakanlığını aşan bir durumdur.”

Siyasi iklimin karar üzerindeki etkisine ilişkin olarak “Bundan bir sene önce olur muydu, o sorunun cevabına bakmak lazım” dedi.

“Selahattin Demirtaş’ın Beyaz Sandalyesi” adlı kitabın yazarı ve ailenin en yakınındaki isim olan Zinar Karavil de Aysel Tuğluk’un bırakılması, Kobani Davası’nda iki tahliye, HDP ziyareti ve Demirtaş’a ‘jest’ yapılmasının iki amacının olabileceğini kaydediyor.

AK Parti’den kopmuş muhafazakar Kürtlerde sempati…

HDP tabanında kafa karışıklığı yaratmak.

Bütün bu soru ve ihtimalleri yöneltmek için en doğru muhatap Selahattin Demirtaş olacaktı. Ben de avukatları aracılığıyla sorularımı yönelttim.

Demirtaş’ın yanıtlarından da anlıyoruz ki ziyaret, kendisinin başvurusu üzerine gerçekleşti.

Ancak Demirtaş’ın izin verilip verilmeyeceğinden emin olmadığını görüyoruz. Çünkü geçen yıl hasta annesini görmek için yaptığı iki başvurunun reddedildiğini öğreniyoruz.

Demirtaş’ın karamsarlığına rağmen cuma akşamı saat 23.15’te olumlu yanıt verildiği kendisine bildirildi.

Demirtaş, saat 23.45’te yola çıkarıldı.

Diyarbakır Havalimanı’ndan Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne 50 araçlık bir konvoyla götürüldü.

Demirtaş, “Bunun sadece Cumhurbaşkanı’nın onayıyla yapılabileceğini bilecek kadar deneyimliyim” diyor ve ekliyor:

“Bunca yaşananlar hafızalarda henüz canlıyken, haksızlıklar ve hukuksuzluklar artarak devam ederken beni değil jetle Diyarbakır’a, mekikle Mars’a da götürseler durum değişmez.”

Demirtaş, muhalefeti eleştirerek, şunları söylüyor:

“AKP’nin Kürt oyları olmadan başarılı olamayacağını herkes biliyor. Bu nedenle bazı hamleler yapması normal. Asıl anormal olan, hiçbir hamle yapmaya cesareti olmayanların tutumudur.”

İşte, Demirtaş’ın yanıtları…

Babanızı ziyaret etmenize izin verilmesini bekliyor muydunuz? Babanızın, annenizin ve eşinizin ziyaretten haberi var mıydı?

Cezaevi Müdürlüğüne bizzat ben dilekçeyle başvuru yaptım. Babamın sağlık durumunu ve hayati tehlike taşıdığını gösteren sağlık kurulu raporunu da ekledim. Ancak izin verilip verilmeyeceğinden emin değildim.

Geçen yıl da iki defa annem için benzer başvuruyu yapmıştım, ekinde sağlık kurulu raporu olmadığı gerekçesiyle talebim reddedilmişti. Annemin hayati tehlikesi olmasına rağmen doktorlar rapor vermeye bile çekiniyorlardı açıkçası.

Başvuru yaptığımda ailemin ve avukatlarımın haberi vardı ama izin verildiği bilgisi 23.15’te bana iletildi. O saatten sonra avukat görüşüne de artık izin verilmiyordu.

Dolayısıyla avukatlarımın ve ailemin o anda haberi olmadı. Zaten 23.45’te cezaevinden çıkarıldım ve yola koyulduk.

Ziyaretiniz nasıl geçti?

Ziyaretim toplam 45 dakika sürdü. Babamla 30 dakika görüştüm. Onun için de benim için de moral oldu. Kalbindeki dört damar tıkanmış, ameliyat öneriliyor. 15 dakika kadar da doktorlarla babamın sağlık durumu hakkında beni bilgilendirdiler.

Yolculuğunuz ve ziyaretiniz hakkında biraz ayrıntı verebilir misiniz?

Güvenlik nedeniyle bana da seyahat hakkında bilgi verilmedi. Edirne’den Çorlu Havaalanına helikopterle, oradan da küçük bir uçakla Diyarbakır’a götürüldüm. Uçak da helikopter de 4 Kasım 2016’da ilk tutuklandığımızda Figen Hanım ile ikimizi Diyarbakır’dan Kandıra ve Edirne cezaevlerine getiren uçak ve helikopterdi.

Çok yoğun güvenlik önlemi alınmıştı. Sanırım 50 araçlık güvenlik konvoyuyla havaalanında hastaneye götürülüp getirildim.

Kimileri size jest yapıldığını iddia ediyor. Bu bir jest midir?

Galiba özel durumum nedeniyle böylesi bir güvenlik tedbiriyle götürüldüm. Yoksa aynı ‘jesti’ ilk tutuklandığımızda da yapmışlardı. Kimse de “Neden jetle ve helikopterle hapishaneye götürdünüz?” diye sormadı.

Yani ortada jest değil, konumum nedeniyle ve güvenlik hassasiyetiyle bir zorunluluk vardı sanırım.

İzin verilmeyebilirdi de tabii. Bunun da sadece Cumhurbaşkanı’nın onayıyla yapılabileceğini bilecek kadar deneyimliyim.

Sonuçta insani bir durumdu, altından büyük siyasi mesajlar çıkarmak doğru değil. Unutulmasın ki, biz altı yıldır suçsuz yere ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararlarına rağmen ailemizden binlerce kilometre ötede, 12 metrekarelik bir hücrede tutuluyoruz.

Bence sorgulanması gereken budur. Yoksa insani tavra karşı benim de tavrım saygı çerçevesindedir.

Aysel Tuğluk’un bırakılması, Kobani davasında tahliye, AK Parti’nin HDP’yi ziyareti ve sizin Diyarbakır yolculuğunuz üst üste geldi. Bunlar birer tesadüf müdür? Yoksa AK Parti’nin Kürtlere ve HDP seçmenlerine yönelik bir başka hesabından söz edebilir miyiz?

Herhalde babam, kalp krizini özellikle bu döneme denk getirmedi. Dolayısıyla bu saydıklarınız arasında benim durumum biraz tesadüf oldu.

Öte yandan AKP’nin Kürt oyları olmadan seçimde başarılı olamayacağını herkes biliyor. Bu nedenle bazı hamleler yapması normal. Asıl anormal olan, hiçbir hamle yapmaya cesareti olmayanların tutumudur.

Bunca yaşananlar hafızalarda henüz canlıyken, haksızlıklar ve hukuksuzluklar artarak devam ederken beni değil jetle Diyarbakır’a, mekikle Mars’a da götürseler durum değişmez.

HDP’nin desteği demokrasiye, özgürlüklere ve onurlu barışa olacaktır. Bunun için iki ittifakın da çok daha ciddi ve kayda değer hamleler yapmasını, somut adımlar atmasını beklemek bizim ve seçmenimizin hakkı ve beklentisidir. Bu adımlar ilkeli ve samimi olursa bundan tüm Türkiye kazançlı çıkar.

"Selahattin Demirtaş: Haksızlıklar devam ederken, beni mekikle Mars’a da götürseler durum değişmez" haberi, 18 Kasım 2022 tarihinde yazılmıştır. 18 Kasım 2022 tarihinde de güncellenmiştir. Politika kategorisi altında bulunan Selahattin Demirtaş: Haksızlıklar devam ederken, beni mekikle Mars’a da götürseler durum değişmez haberi 2022 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. Selahattin Demirtaş: Haksızlıklar devam ederken, beni mekikle Mars’a da götürseler durum değişmez 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. Politika konusunda 29 Mart 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.

YORUM YAZ

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON HABERLER
  1. 10:42 Nejat İşler: Ben her gün ölümü düşünüyorum
  2. 10:39 Seçil Erzan davasında yeni gelişme: Selçuk İnan’a verilen belgelerdeki imza sahte çıktı
  3. 10:31 Murat Yetkin yazdı: İmamoğlu bu kadar eşitsiz bir seçimi kazanırsa siyasi iklim nasıl değişir
  4. 10:25 EPDK deprem bölgesinde avans ödemelerini erteledi: 1 Nisan'da resmileşecek
  5. 10:24 Tekirdağ’da uyuşturucu ve silah operasyonunda büyük vurgun!
  6. 10:21 Ahmet Türk: İrademiz sandıklara yansırsa barışa bir adım daha yaklaşırız
  7. 10:16 Avcılar’da dehşet: Eşini çocuklarının gözü önünde öldürdü
  8. 09:49 Sermaye Piyasası Kurulu: Şirketlerin ilk halka arz ön şart tutarlarında indirime gidildi
  9. 09:45 Pelin Karahan: Eşime çıplak fotoğraflar attılar
  10. 09:38 Asal Araştırma Ankara ve İstanbul anketlerini açıkladı: Fark çok büyük
  11. 09:32 Audi, Nisan ortasına kadar Carlos Sainz'dan haber bekliyor
  12. 09:28 Seren Serengil kime oy vereceğini açıkladı: Ben onlar için çok üzülüyorum
  13. 09:23 Karar yazarı Mehmet Ocaktan: Dış güçler olmasa günahlarımızı kime yükleriz
  14. 09:19 Lille'den ayrılmaya hazırlanan Yusuf Yazıcı'dan Beşiktaş kararı
  15. 09:13 Kendini Hazreti Meryem ilan etti
  16. 09:07 Ali Yerlikaya'dan seçim güvenliği açıklaması
  17. 09:02 Meral Akşener'in ardından Ülkü Ocakları ve MHP de Mansur Yavaş'ı hedef aldı
  18. 08:54 İmamoğlu'na ilginç sözler: 17 bakan 1 Cumhurbaşkanı tek başına hakkından geliyorsun
  19. 08:51 Bakan Yerlikaya duyurdu: Kırmızı bültenle aranan 2 kişi İstanbul'da yakalandı
  20. 08:45 Eski bürokrat hakkında soruşturma başlatıldı
Politika Haberleri