Selçuk Özdağ: AKP emeklileri yaşayan ölüler haline getirdi
Selçuk Özdağ: AKP emeklileri yaşayan ölüler ... “Ocak'ta seçime 3 ay kalmış olacak. Erdoğan emeklilere ‘Yüzde 25 değil de yüzde 40-50 zam yapıyorum' diyecek ve bu şekilde milletimizi yine kandırmaya çalışacak”
Hayat pahalılığı her gün, hatta aynı gün içinde bile hızla artmaya devam ediyor ve özellikle dar gelirlilerin, işçi, memur ve emeklilerin sıkıntısı da her geçen gün artıyor. Muhalefet partileri, aldığı zamlar enflasyonla yok olan halkın geçim sıkıntısını, yoksulluk, işsizlik, orman yangınları gibi çok önemli konuları ve Meclis'in tatil yapmaması, devam etmesi talebini görüşmek üzere olağanüstü Genel Kurul toplantısı talebinde bulundular, yeterli sayı olduğu için bu toplantı yapıldı. Toplantıda Saadet Partisi Grup Başkanı Selçuk Özdağ da bütün sorunlara akılcı çözümler üretecek güzel bir konuşma yaptı. Bugün Sayın Özdağ'la o önemli toplantıda neler olduğunu, ülkenin içinde bulunduğu süreçte Meclis'in tatile girmeye neden hakkı olmadığını, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın zamlar için neden “Ocak ayını bekleyin” dediğini ve merak ettiğimiz birçok konuyu konuştum.
■ Sayın Özdağ, AKP'den sonra sizi Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı olarak biliyorduk, birdenbire Saadet Partisi Grup Başkanı olarak gördük, 3 parti birleşecek denmişti, Türkiye'de gelişmeler rüzgar hızıyla oluyor, Gelecek ve Saadet mi birleşti?
Hayır, partiler birleşmedi, biz Gelecek Partisi milletvekilleri olarak Saadet Partisi'ne geçtik ama partimiz duruyor orada. Gelecek Partisi çalışıyor, Saadet Partisi çalışıyor, biz sadece parlamentoda Saadet Partisi'nin milletvekili, ben de Grup Başkanı oldum. Bizden ve onlardan birer arkadaş Grup Başkanvekili oldu, parlamentoya bir heyecan getirdik. Verdiğimiz Grup önerileri, soru önergelerimiz, ben Çarşamba günü öğretmenlerle ilgili kanun teklifi verdim, çok çalışıyoruz.
DEVA PARTİSİ'YLE DE BİRLEŞİP GRUP KURALIM DEDİK, ALİ BABACAN KABUL ETMEDİ!
■ Neden Gelecek Partisi Saadet Partisi'nden milletvekili alarak yapmadı bunu?
Onlar kabul etmediler. Biz DEVA Partisi'ne de söyledik, önce “Biz DEVA'yla birleşelim” dedik, hatta Demokrat Parti'yi de alarak 38 milletvekili çatı parti kuralım ve parlamentoda her gün kanun teklifi verelim, soru önergeleri, grup önerileri verelim, basın toplantıları yapalım istedik, onu da Ali Bey kabul etmedi. Bu sefer dedik ki “Grup kurmamız lazım”, yani parlamentoda biz 56 milletvekili olacağız, bir kısmı Cumhur İttifakı'yla geldi; Yeniden Refah filan, onlar da dün Meclis'e geldi ve “Meclis çalışsın, tatil yapmasın” diye oy kullandılar.
■ AKP ile ittifak halinde olmasına rağmen Yeniden Refah da “Meclis çalışsın” diyor.
Tabii, onlar da böyle oy verdi, çünkü millete karşı mahcubiyet duyuyorlar.
İYİ Pati Sözcüsü Kürşad Zorlu: Davutoğlu’yla görüştük ancak bizim için esas milletin sesiydi
“ŞİMDİ ZAMLAR GELİR, SEÇİME DOĞRU AĞIZLARINA BİRAZ BAL ÇALARIZ” DİYORLAR!
■ O partinin Genel Başkan Yardımcılığını yaptınız, AKP neden duymuyor sizce?
Duymuyorlar, “nasılsa kararname bizde, karar bizde, kanun hükmünde kararname bizde, Meclis çoğunluğu bizde” diyorlar, AKP'nin umurunda değil. “Nasılsa seçim bitti, şimdi zamlar gelir ama seçime doğru ağızlarına biraz bal çalarız” diyorlar. Salı günü Recep Tayyip Erdoğan söyledi zaten; “Emeklilerin sıkıntılarını görüyoruz, işçilerimizin memurlarımızın şikayetlerini duyduk ama Ocak ayını bekleyin” dedi. Niye Ocak ayını beklesinler hemen yapmak yerine? Çünkü Ocak'ta seçime 3 ay kalmış oluyor. Seçim sathı maili 3 ay, 90 gün biliyorsunuz, o şekilde yine diyecek ki “Ben size yüzde 25 değil de yüzde 40-50 zam yapıyorum” ve bu şekilde milletimizi kandırmaya çalışacak. Bizim dikkatli olmamız lazım, öncelikle de CHP'nin bir durulması lazım.
■ Peki, siz şimdi görüntüde Saadet Partili ama aslında Gelecek Partili misiniz?
Ben Gelecek Partisi'nin Kurucular Kurulu üyesiyim ama şu an Saadet Partisi'nin milletvekiliyim.
■ Gelecek Partisi'yle bir ilginiz kalmadı yani.
Hayır, devam ediyor, şeklen ilgimiz kalmadı, yoksa ruhumuz Gelecek Partisi'nde. Biz bunu birliktelik sağlayalım ve Meclis'teki grup imkanlarından faydalanalım diye yaptık.
■ Böyle demenize SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu kızmayacak mı?
Hayır, biz grup kurduk ve grubumuzu da Saadet Partisi adına kullanıyoruz. Salı günü parlamentoda Saadet Partisi'nin Grup Başkanı olarak konuştum, bu büyük reklamdır, onların adı geçti.
“OCAK AYINI BEKLEMEYİN, EMEKLİ MAAŞ ZAMMINI YÜZDE 25'TEN YÜZDE 40'A ÇIKARIN” DEDİK, KABUL ETMEDİLER!
■ Meclis konuşmanızda asgari ücret, emekli maaşları, işçiler, herkes mağdur oldu, onlara Ocak ayına kadar çile çektirmeyelim dediniz ama kabul edilmedi ve 23 farkla reddedildi değil mi?
Evet, “Ocak ayını beklemeyin, yüzde 25'i yüzde 45 yapın, emeklilerin yüzde 25'ine seyyanen zam koyun” dedik ama kabul etmediler.
■ Sizce muhalefet bu toplantıda görevini yaptı mı?
Yaptı, bütün muhalefet partilerinin milletvekillerine, genel başkanlarına, genel başkan yardımcılarına, grup başkanvekillerine çok teşekkür ediyorum ama bazı gelmeyen milletvekilleri oldu, keşke daha duyarlı olsaydı. Sayıları oldukça az ama bazı milletvekilleri daha duyarlı olmuş olsalardı daha iyi olurdu.
200 MİLLETVEKİLİ BULAMAYACAĞIZ DİYE BAHÇELİ, MHP'LİLER VE AK PARTİLİLER DIŞARDA BEKLEDİ!
■ Meclis konuşmanızın altına şöyle bir yorum yazılmış; “Sadece 23 farkla reddedildi diyorsunuz, muhalefette eksikler olmasaydı kabul edilebilirdi” diyor.
Maaş zamları yine kabul edilmeyecekti ama Meclis çalışacaktı, biz kanun teklifi verecektik, onları sıkıştıracaktık, grup önerilerimizle her gün “zam istiyoruz” diyecektik. Sürekli olarak grup önerisi verecektik ve “Lütfen halkımızı enflasyona ezdirmeyin, maaşları arttırın” diyecektik. Hatta ben konuşmama “Kanun teklifini siz verin, biz evet oyu verelim” diye başladım. Katılmamak oradaki bazı milletvekillerinin duyarsızlığıdır bu ama önce hedef şuydu; biliyorsunuz burada 120 milletvekili imzasına ihtiyacımız vardı, 138 milletvekili imzaladık, olağanüstü toplantı talebimiz vardı ve Meclis Başkanı mecburen TBMM'yi olağanüstü toplantıya çağırdı. Bunu aştık, 200 milletvekili ile Meclis'te olmamız lazımdı, Meclis Başkanvekili Celal Adan elektronik yoklama yaptı, 200 milletvekili bulamayacağız diye hem MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve MHP'liler, hem de Ak Parti Grup Başkanı Abdullah Güler ve AKP'liler dışarda bekledi. Biz 217 milletvekili ile Genel Kurul'da olunca bunlar içeri girdiler ve genel görüşme başladı.
EMEKLİLER ZATEN YOK HÜKMÜNDELER!
Mesele Türkiye'de yoksulluktur, açlıktır, orman yangınlarıdır, enflasyona ezdirilen işçiler, memurlardır, işsizliktir, biz Türkiye'nin dikkatini buna çektik. Yani, yandaş medya sürekli “Ekrem İmamoğlu şöyle dedi, Özgür Bey böyle dedi, Kılıçdaroğlu şöyle dedi, muhalefet şunu yaptı” ile meşguldü, bunun yerine biz esas gündeme odaklandık, bunları getirdik, bir kez de şöyle mağlup ettik; Meclis çalışsın dedik, bunlar “Hayır” dediler. Esas oraya yoğunlaşmamız lazım. Çoğunluk onlarda biliyorsunuz, 300 küsur milletvekilleri var. Toplantıya şu kadar milletvekili gelmedi, doğru onların eksiğidir ama esas AK Parti ve MHP üzerine odaklanmamız gerekiyor, “Tatil hakkımız” dediler, hayır hakları değildi tatil. Hakları değildi, zaten parlamento 3 gün çalışıyor, cuma, cumartesi, pazar, pazartesi çalışmıyor, isteyen 4 gün, Türkiye'nin bugünkü koşullarında istediği yere bir saatte gider efendim. Uçakla istediği şehre bir saatte gider. Onun için AK Parti ve MHP bir kez daha vatandaşımızı bu 6 ay boyunca açlığa, yokluğa mahkum ettiği gibi seyahat etme özgürlüğünü elinden aldı, enflasyona ezdirerek hayattan bezdirdi, yaşam standartlarını aşağı çekti. Emekliler zaten yok hükmündeler, onlar yaşarken ölüler haline getirildiler.
AF DÜŞÜNMÜYORLAR AMA 5-10 YIL ARASI CEZALARA İNDİRİM GETİRMEYE UĞRAŞIYORLAR!
■ Türkiye'de hukuk tamamen yok edildi, bakıyoruz birini darp ediyor serbest, yaralıyor veya öldürüyor serbest, insana hayvana her şekilde zarar veriyor serbest. Elazığ Barınağı'nda 4 ayda 1062 hayvan öldürülmüş, Savcı “Adeta soykırım yapılmış” diyor. Amasra maden kazası davasında birinci derecede sorumlu olan müdür tekrar Zonguldak'ta görevlendirilmiş. Her gün şehit haberi geliyor, ihmal mi var duymuyoruz. Siz AKP'de uzun zaman bulundunuz, Erdoğan'ı iyi tanıyorsunuz, yargı bağımsız olmadığına göre bu cezasızlığın sorumlusu ve sebebi ne? Birde şimdi “af” konusu var, ne istiyorlar, memleket suçlu cenneti mi olsun?
Gördüğüm şu; af düşünmüyorlar, onun yerine bir infaz yasası getirerek 5 ile 10 yıl arasındaki cezalarda indirim getirmek için çalışıyorlar. Öyle görüyorum, öyle duyuyorum. İkinci olarak, bugün Türk Ceza Kanunu'nun çok ciddi eksikleri var, 5 yıla kadar ceza aldığınız zaman erteleniyor biliyorsunuz. 5 yıla kadar bir ceza ertelemeye tabi tutuluyor, içerde kalmıyorsunuz, bir daha suç işlerseniz o cezayla birlikte ikisini de yatıyorsunuz.
■ Diğer hukuk devleti olan ülkelerde böyle bir şey yok, 5 ay bile olsa cezanızı çekiyorsunuz, değil mi, 5 yıllık ceza hafif bir suça verilmez.
Kesinlikle, Türk Ceza Kanunu'nun yeniden Avrupa Birliği standartlarına göre dizayn edilmesi gerekiyor.
■ Bunu yaparlar mı sizce?
Yapmazlar. Çünkü, Sayın Erdoğan “İsveç'in NATO'ya alınması karşılığında AB süreci başlayacak” diyor, asla böyle bir şeyi başlatmaz. AB süreci demek Türkiye'deki her şeyin denetlenmesi demektir, ihalelerinizin denetlenmesi demektir, adaletinizin hukukunuzun Avrupa Birliği standartlarına gelmesi demektir, Genel Kurul konuşmamda söyledim zaten; “Nerede kötü bir şey varsa dünyada birinciyiz, nerede iyi bir şey varsa sonuncuyuz” dedim. İnsan haklarında sonuncuyuz, adalette sonuncuyuz, hayat pahalılığını önlemekte sonuncuyuz dedim, örnekler verdim. Bunların “Avrupa Birliği” filan dedikleri hikayedir, Türkiye'de Meclis Lozan'la ilgili bir ajanda çıkarmış, ajanda da 24 Temmuz 1923 tarihinde Lozan Antlaşması'nın adını yazmamışlar, zaten geçmişte buna “hezimet” demişti biliyorsunuz, dolayısıyla, bunların kafalarında bir bagajları var.
HAYVAN HAKLARI KANUNU'NDA 2 MADDEDE ANLAŞAMADIK
Hayvan Hakları Kanunu çıkarılırken ben alt komisyon başkanıydım, çok iyi bir kanundu, sonra kadük kaldı, iki maddede anlaşamamıştık. Ben bütün Türkiye'de hayvan hakları kuruluşlarını; 250 dernek, vakıf, Meclis'e toplamıştım, onlarla çalıştık ama bizim dönemimizde kadük kaldıktan sonra Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçildi. Adalet Bakanlığı çalışırken onları aradım “Bakın, Amerika'yı yeniden keşfetmenize gerek yok, bir kanun var, sadece 2 maddede anlaşamadık, gelin bunları da düzeltin, derneklerle görüşün” dedim, yapmadılar.
SAYIN ERDOĞAN ÇIKARTTIKLARI KANUNA RAĞMEN “HAYVANLARI İTLAF EDİN” DEDİ!
■ Sorumlu bir milletvekilisiniz, bu ülkede siyasetçilerin hayvanları düşündüğü filan yok, onların da canlı olduğunu umursamıyorlar.
Teşekkür ederim, ben sadece görevini layıkıyla yapmaya çalışan bir milletvekiliydim, sonra 27'inci dönemde bir Meclis Araştırma Komisyonu kurdular, bir kanun çıkarttılar, bu kanuna rağmen Sayın Erdoğan tuttu “Bunları toplayın itlaf edin” dedi. Yahu sen önce barınaklar yapacaksın, sonra bu hayvanlar kısırlaştırılacak, beslenme yerleri oluşturulacak, biz bunların hepsini yapmıştık. Şimdi, kanuna rağmen Sayın Erdoğan'ın sözünü kanun kabul ediyorlar ve kanunu uygulamıyorlar. Hayır, Sayın Erdoğan'ın sözü kanun değil, Meclis'ten çıkan kanun, kanundur, Sayın Erdoğan da o kanuna uymak zorundadır.
TÜRKİYE BİR SUÇ CENNETİNE DÖNÜŞTÜRÜLÜYOR, 5 MİLYON KİŞİ UYUŞTURUCU BAĞIMLISI!
O nedenle bugün Türkiye suç cenneti haline getiriliyor, 5 milyon kişi uyuşturucu bağımlısı Türkiye'de, 5 milyon kişi! Sayın Soylu şöyle demişti; “her hafta 20 bin torbacıyı yakalıyorum”, her hafta 20 ise ayda 80 bin torbacı uyuşturucu satıyor. Ben bununla ilgili “Uyuşturucuya karşı Anneler Konuşuyor” diye Ankara'da muhteşem bir çalıştay yaptım ve bununla ilgili raporlar yazdım. Süleyman Soylu ondan sonra bu anneleri İçişleri Bakanlığı'na davet etti. Türkiye artık bir uyuşturucu pazarıdır, kontrolsüz bir yerdir, Suriye'den, Irak'tan, Afganistan'dan, Pakistan'dan ellerini kollarını sallayarak Türkiye'yi uyuşturucu pazarı yapan insanlar geliyor buraya. Ve bu en büyük yaramız, insan kaybımız. Biz zaten 12 Eylül öncesi kaybettik, PKK yüzünden kaybettik, FETÖ yüzünden kaybettik. FETÖ 500 bin çocuğumuzu çaldı bizden. Bir de şimdi uyuşturucu ile kaybediyoruz ve bunlar tedavi edilemeyenler. Amatem'ler, Çematem'ler yetersiz ve anne babaların tıbbi cihazları alacak kadar paraları yok. Avrupa bunu yapmış, biz yapamamışız, Zaten Türkiye'de hani deveye sormuşlar ya “Boynun niye eğri” diye, “Nerem doğru ki” demiş, bugünkü hükümetin yapmış olduğu uygulamalara baktığımızda Türkiye'nin neresi doğru ki?
SEÇİMDE HARCADIKLARI PARALARI MTV'YE ZAM GETİREREK, 2 DEFA TOPLAYARAK TELAFİ EDİYORLAR!
■ Olağanüstü Genel Kurul'daki konuşmanızda “Maaş zammı yapıyoruz dediler, içine motorlu taşıtlar vergisini (MTV) koydular” dediniz.
Sadece MTV'ye zam getirmediler, aynı zamanda 2 defa toplayalım dediler, bir Ağustos'ta, bir de Kasım ayında 2 defa daha alalım dediler ve “deprem için yapıyoruz” dediler, peki deprem ne zaman oldu? 6 Şubat'ta, niye o zaman çıkartmadınız? Hayır efendim, bu deprem için değil, seçim ekonomisini, harcadıkları paraları telafi etmek için. Har vurup harman savurdular, yeter ki seçimi kazanalım dediler ve şu anda inanın Merkez Bankası'nda para yok, çok kötü durumdayız ve yine vatandaşa çok ciddi yük biniyor. Futbol kulüplerinin vergi borçlarını sildiler, bir de bazı iş adamlarının vergi borçlarını sildiler; 10,5 milyar lira gibi, büyük para, katrilyonlarca lira. Bir de İstanbul Havalimanı'nın kirasını yıllarca ileriye ertelediler. Kalyon Şirketi'nin ödemesi gerekiyor, o da çok büyük bir para, bu parayı 15-20 yıl ileriye ertelediler. Milletimiz paraya muhtaç, devletin paraya ihtiyacı var.
■ Ormanlarımızın geriye kalan kısmı da kömür, altın arıyoruz diyen zengin ve iktidara yakın şirketlerin elinde yok ediliyor. Son olarak Muğla'da İkizköy Akbelen ormanlarında halk ağaçlara sarılarak kesimi önlemeye çalıştı ama birçok kişi gözaltına alındı, yine de on binlerce ağaç kesildi, sonra sıra Kaz Dağları'na gelecek. TBMM Çevre Komisyonu üyeliği yaptınız, Türkiye ne yapsın bu durumda?
Zaten sırayla hepsini alıyorlar. Bir yandan tabii ki çevreyi korumadan yapılan bir maden arama Türkiye'ye zarar verir, çevre bizim her şeyimiz ama orman yangınları devam ediyor, geçen sene de oldu biliyorsunuz, helikopterimiz yoktu, uçağımız yoktu, binlerce hektar ormanımız yandı. Oralara daha sonra da oteller yapılıyor, büyük turizm merkezleri yapılıyor.
“ORMAN YANGINLARINDAKİ İHMALLERİN İSTİSMARA AÇIK OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM”
■ Yani kasıtlı yangınlar olduğunu mu düşünüyorsunuz?
Ben buralarda ihmallerin olduğunu, bu ihmallerin de istismara açık olduğunu düşünüyorum. Eğer öyle olmasaydı ormanların yandığı yere kesinlikle imar izni vermezlerdi, Sayın Erdoğan'ın şu anda alacağı kararlarla yapamayacağı hiçbir şey yoktur, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi bir cümlelik bir sistemdir, “Bu orman alanını imara açtık” dedi mi bitti, bu kadar. Cumhurbaşkanlığı kararıyla, kanun hükmünde kararnamelerle ve parlamentodaki çoğunlukla sadece erkeği kadın, kadını erkek yapamazlar, Türkiye'de her şeyi yapabilirler, zaten yapıyorlar.
Zeytinliklerimizi de imara açtılar, bu çok kötü bir şey. Şimdi Akbelen'de de kömür çıkaracağız diye ki burada altı yedi yıllık bir rezerv var, 6-7 yıl için buradaki 200-300 yıllık ağaçların kesilmesi cinayettir, Türkiye'ye ihanettir. Suyumuza, ekolojik dengemize, toprağımıza, erozyonu önlemeye ihanettir. Ağaç olmazsa erozyon oluyor, seller oluyor, her gün Kıbrıs adası büyüklüğünde toprağımız denizlere gidiyor. Sadece o değil, ekolojik dengemiz bozuluyor, suyumuz, oksijenimiz bitiyor. Orman olmazsa, bu dengeleri sağlayamazsak nasıl olacak? O nedenle, Türkiye'de artık bir yönetimsizlik var, artık Türkiye'nin imkanlarını kendilerine peşkeş çekmek istiyorlar. Ele geçirdik artık her konuda darülyağma yapacağız diyorlar. Zaten hesap vermiyorlar, Sayıştay yok, basın da susturulmuş vaziyette, sivil toplum kuruluşları zaten eğer iktidarla beraberseniz kamu yararına çok rahat istifade ediyorsunuz, dernek, vakıf oluyorsunuz, peki ne kaldı geriye? Bir tek milletvekilleri var, muhalefet etmeye çalışıyoruz parlamentoda, bütün gücümüzle çalışmamız ve belediyelere hazırlanmamız gerekiyor.
Eğer bugün Millet İttifakı'nın elindeki belediyeler giderse bu yeni belediyeler buraya ilave edilmezse Türkiye muhalefetsiz kalacak. Durum budur. Halkın da toplu şekilde orman kıyımına ve yanlış icraatlere karşı çıkması gerekiyor.
MUHALEFET AKLINI BAŞINA ALMALIDIR, BİR AN ÖNCE SEÇİME YOĞUNLAŞMALIYIZ!
■ Bugün muhalefet dağınık görünüyor, rakipleri ellerini ovuşturuyordur herhalde.
Türkiye'ye karşı sorumluluk önemlidir, örneğin benim için partilerin hiçbir anlamı yok, Türkiye'ye demokrasi gelmedikçe, Türkiye'de tek parti iktidarı, bir kişi iktidarı oluşuyorsa ben burada partilerime takılıyorsam ülkeme kötülük yapıyorum demektir. Mesele Türkiye'yi kişi devletinden, parti devletinden kurtarmak gerektiğidir. Herkes aklını başına almalıdır, bir an önce belediye seçimlerine odaklanmalıyız. Tek başımıza girdiğimiz zaman alacağımız belediyeler vardır ama bu belediyelerin bir gücü yoktur. İstanbul bir araya gelinmeseydi kazanılabilir miydi? Ankara, Antalya, Mersin bir araya gelinmese kazanılabilir miydi? Bugünkü şartlarda eldeki belediyeler kaybedilmemelidir. Belediye başkanları değişebilir ama yeni belediyeler ilave edilmelidir ve bu belediyeler de Ak Parti ve MHP'nin güçlü olduğu yerlerdeki belediyeler olmalıdır. Yani “Hedefimiz Türkiye” diye siyaset yapmalıyız, “önce genel başkanımız, logomuz” diye değil, önce ay yıldız, sonra Türkiye Cumhuriyeti devleti, sonra da 85 milyonluk ülkemiz gelir. Diğerleri “önce partimiz” diyorlar, biz de aynı hastalığa düçar olmamalıyız. Türkiye artık zengin değil, kim zengin, iktidara yakın olanlar zengin, 75 milyon fakir, yoksul, çaresiz. Özel okulların fiyatı yüzde 300 arttı, kim ödeyebilecek? İğneden ipliğe zam yaptılar, onun için muhalefet aklını başına almalıdır.
(Sevgili okurlar, uzun süredir tatil yapmadım, yıllık iznimin bir bölümünü kullanmak üzere röportajlarıma bir süre ara vereceğim. Bu ara içinde siyasette de suların durulmasını, hepimizin biraz huzur bulmamızı diliyorum. Sevgiler.)
"Selçuk Özdağ: AKP emeklileri yaşayan ölüler haline getirdi" haberi, 03 Ağustos 2023 tarihinde yazılmıştır. 03 Ağustos 2023 tarihinde de güncellenmiştir. Politika kategorisi altında bulunan Selçuk Özdağ: AKP emeklileri yaşayan ölüler haline getirdi haberi 2023 yılına aittir. Bu haberin yanı sıra sayfamızda birçok güncel bilgi ve son dakika haberler yer almaktadır. Selçuk Özdağ: AKP emeklileri yaşayan ölüler haline getirdi 2024 konusundaki bu haber içeriği objektif bakış açısının yansımasıdır. Politika konusunda 22 Kasım 2024 tarihlidir, bugüne ait güncel gelişmelerden haberdar olmak için bizi Twitter ve Facebook sayfalarımızdan takip edin.