'10. Tıp Öğrencileri Sempozyumu' İstanbul'da Başladı.

Hekim ve Sağlık Çalışanları Birliği, Sağlık ve Sosyal Hizmetler Sendikası (Hekim Birliği) Başkan Yardımcısı Dt. Özgür Öz, Kahramanmaraş merkezli depremlerde oldukça sayıda hekimin yaşamını yitirdiğini, kalan hekimlerin de oldukça zor durumda olduklarını bildirdi. Öz, "Deprem bölgesindeki doktorların da depremzede bulunduğunu maalesef Sağlık Bakanlığı başta olmak suretiyle öteki kurum ve kuruluşlar

Hekim ve Sağlık Çalışanları Birliği, Sağlık ve Sosyal Hizmetler Sendikası (Hekim Birliği) Başkan Yardımcısı Dt. Özgür Öz, Kahramanmaraş merkezli depremlerde oldukça sayıda hekimin yaşamını yitirdiğini, kalan hekimlerin de oldukça zor durumda olduklarını bildirdi. Öz, "Deprem bölgesindeki doktorların da depremzede bulunduğunu maalesef Sağlık Bakanlığı başta olmak suretiyle öteki kurum ve kuruluşlar da göz ardı ediyor. Büyük bir travma yaşayan meslektaşlarımızdan zor koşullarda hiçbir şey yokmuş benzer biçimde vazife yapmaları umut ediliyor. Bu durum kabul edilemez" dedi. Zorunlu hizmet yükümlülüğü kapsamında yeni mezun uzman doktorların zelzele bölgesine göndermesinin yeni mağduriyetler yaratacağını belirten Öz, zelzele bölgesindeki asistan hekimlerin eğitim alamadıklarını, tıp ve diş hekimliği fakültesi öğrencilerinin eğitiminin de aksadığını söylemiş oldu.

Türk Tıp Öğrencileri Birliği tarafınca düzenlenen 10. Tıp Öğrencileri Sempozyumu, İstanbul Üniversitesi Beyazıt Kampüsü'ndeki Hukuk Fakültesi Anfisi'nde başladı. Hekim Birliği'nin ana sponsorluğunda meydana getirilen bilimsel toplantı iki gün sürecek. Hekimler Birliği yöneticileri, sempozyumun açılışında 6 Şubat'ta meydana gelen ve 11 ili etkileyen zelzele felaketinin hekimleri ve tıp öğrencilerini iyi mi etkilediğine dikkat çekti.

Deprem sonrasında sıhhat çalışanları ile tıp ve diş hekimliği öğrencilerinin yaşadıkları zorlukları takip ettiklerini ve sorunları çözmek için çalıştıklarını belirten Hekimler Birliği Başkan Yardımcısı Dt. Özgür Öz, şunları söylemiş oldu:

"186 HEKİM ENKAZ ALTINDAHAYATINI KAYBETTİ: Kahramanmaraş'ta meydana gelen ve 11 ilimizi etkileyen 6 Şubat depremi ülkemizin evveliyatına acı bir gün olarak yazıldı. Binlerce vatandaşımız yıkıntı altında kaldı, bunlar içinde maalesef oldukça sayıda tabip da vardı. Farklı branşlarda Hatay'da 53, Kahramanmaraş'ta 15, Adıyaman'da 13, Osmaniye'de 3, Diyarbakır'da 2, Adana ve Gaziantep'te vefat eden ortalama 100 meslektaşımız yıkıntı altında yaşamını yitirdi, hayatta kalanlar ise sevdiklerini, evlerini, yaşama sevinçlerini kaybettikleri halde fedakarca çalışmaya devam ediyorlar.

DEPREM BÖLGESİNDEKİ DOKTORLARIN DA DEPREMZEDE OLDUĞU GÖZARDI EDİLİYOR: Deprem bölgesindeki doktorların da depremzede bulunduğunu maalesef Sağlık Bakanlığı başta olmak suretiyle öteki kurum ve kuruluşlar da göz ardı ediyor. Büyük bir travma yaşayan meslektaşlarımızdan zor koşullarda hiçbir şey yokmuş benzer biçimde vazife yapmaları umut ediliyor. Bu durum kabul edilemez.

DEVLET HİZMET YÜKÜMLÜLÜĞÜ KURASI'NIN İPTALİNİ İSTEDİK: Sağlık Bakanlığı tarafınca 23 Şubat 2023 tarihinde duyuru edilen 109. Dönem Devlet Hizmet Yükümlülüğü Kurası'nda münhal kadroların dağılımında, zelzele bölgesinde oluşturulan kadroların yoğun olduğu açıklandı. Bölgedeki doktor ihtiyacı düşünülerek kadroların bu şekilde duyuru edilmiş olduğu akla gelse de bu yaklaşımın daha büyük sorunlara yol açabileceği düşüncesiyle 25 Şubat'ta bu atamaların iptali için Sağlık Bakanlığı'na müracaat yaptık.

UYGUN VE STABİL KOŞULLAR HENÜZ SAĞLANAMADI: Bölgedeki birçok bina benzer biçimde sıhhat kurumu binaları da yıkıldığı ya da hasar görmüş olduğu için kullanılamaz halde. Bununla beraber lüzumlu araç-gereç ve teçhizatın eksikliği sebebiyle uygun ve stabil çabalama koşulları da hemen hemen sağlanamadı. Deprem bölgesinde hemen hemen kalıcı barınma yapıları sağlanamadığı benzer biçimde geçici barınma bile kafi değil. Bölgede, temiz su, ısınma benzer biçimde temel ihtiyaçların karşılanmasında da problemler yaşanırken ve zelzele bölgesinde kafi sıhhat çalışanı görevlendirmesi yapılmadan, yalnız hekimleri ileri sürmenin doğru bir yaklaşım olmadığını düşünüyoruz.

YENİ MEZUN UZMAN HEKİMLERİN GÖREVLENDİRİLMESİ YENİ MAĞDURUYETLER YARATACAKTIR: Depremin akut tesirleri hala devam ederken zelzele bölgesine; mesleğine hemen hemen başlamış, belli bir mesleki deneyim edinememiş, maddi gücü kısıtlı, barınacak yer dahi bulamayacak, yeni mezun/uzman hekimlerin mecburi olarak görevlendirilmeleri yeni mağduriyetler yaratacaktır. Bu sebeplerle; yeni mezun/uzman hekimlerin, sahaya ilk sürülecek kişiler olamayacağı gerçeğinden hareketle; daha büyük sorunlara yol açacak bu hatalı uygulamadan dönülmesi için, 109. Dönem Devlet Hizmet Yükümlülüğü Kurası'nın zelzele bölgesi için iptal edilmesi gerekmektedir.

DEPREM BÖLGESİ SAĞLIK HİZMETLERİ BAKIMINDAN 'AĞIR HASARLI' VE 'HASARLI' OLARAK İKİYE AYRILMALI: Hekim Birliği olarak deprem bölgesinin sağlık hizmetleri bakımından 'ağır hasarlı' ve 'hasarlı' bölge olarak ikiye ayrılmasını öneriyoruz. Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman, Gaziantep ve Malatya İllerinin 'ağır hasarlı' olarak değerlendirilerek tüm kadroların 6 ilden oluşan hasarlı illere açılmasını ve öteki ağır hasarlı 5 ilin sıhhat hizmet ihtiyacının bu bölgelerden dönüşümlü olarak planlanmasının daha doğru olacağını aklından geçiriyor ve görüyoruz.

DEPREMZEDE HEKİMLER ZOR DURUMDA: Deprem benzer biçimde muhteşem yaşantıların tesirleri akut stres bozukluğu benzer biçimde geçici olabildiği benzer biçimde (en azca bir ay süreli), travma sonrası stres bozukluğu, depresyon, çeşitli anksiyete bozuklukları, psikotik bozukluklar benzer biçimde oldukça sayıda ruhsal bozukluğun sebebi, başlatıcısı, sürdürücüsü olabilir. Deprem bölgesinde yaslarını tutmaya, ailesini korumaya, yaralarını sarmaya çalışan depremzede tıp ve diş hekimleri ile sıhhat çalışanları için çalışmalarda gönüllülük esasının araması gerekir.

BAŞKA BÖLGELERE GİTMEK İBTEYENLERİN TALEPLERİ ONAYLANMALI: Deprem sebebiyle kendileri ve bakmakla yükümlü olduğu yakınları maddi ve içsel zarara uğrayanlardan, afet bölgesinde olup başka bölgelere gitmek isteyenlerin atama talepleri kabul edilmelidir. Bölgede vazife hayata geçirmeye devam eden doktor ve sıhhat çalışanlarının evlatlarının okul, kreş benzer biçimde bakım ve eğitim gereksinimleri karşılamalıdır.

EK ÖDEMELER 2 YIL BOYUNCA TAVAN ÜCRETTEN VERİLMELİ: Depremzede doktor ve sıhhat çalışanlarının mali kayıpları ile sekonder bir zarara uğramalarının engellenmesi için; teşvik ve destek benzer biçimde tüm ek ödemeler, 2 yıl süresince tavan ücretten verilmelidir. Bununla beraber tüm ek ödemeler, 2 yıl süresince hiçbir sebeple kesilmemelidir. Günlük mesailer 24 saat üstünden hesaplanmalıdır.

ESNEK ÇALIŞMA USULLERİ UYGULANMALIDIR: İdari izinler tamamlandıktan sonrasında depremzede doktor ve sıhhat çalışanlarının görevlendirilmesinde; 2023/5 sayılı 15 Şubat 2023 tarihindeki ve 'Afet Bölgesindeki Kamu Çalışanlarına Yönelik Tedbirler' temalı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi doğrultusunda; yönetimsel izinli sayılma, uzaktan çabalama, dönüşümlü çabalama benzer biçimde esnek çabalama usulleri uygulanmalıdır.

ÖNCELİKLE AFET BÖLGESİ DIŞINDAN GELEN GÖNÜLLÜLERE GÖREV VERİLMELİDİR: Depremzede doktor ve sıhhat çalışanları yerine ilk olarak afet bölgesi dışından gelen gönüllülere, sonrasında gönüllü depremzedelere vazife verilmelidir. Birinci ve ikinci aşama yakınlarını kaybeden depremzede doktor ve sıhhat çalışanları, en azca 1 ay süreyle görevlendirmelerden muaf tutulmalıdır. Kronik hastalığı bulunan 55 yaş ve üstü doktor ve sıhhat çalışanları ile hamile yada 12 yaş altında evladı bulunan doktor ve sıhhat çalışanları, görevlendirmeden muaf tutulmalıdır. Her iki eş de kamu görevlisi ise eşlerden yalnız birisi görevlendirilmelidir.

DEPREMZEDE AİLE HEKİMLERİNE TAYİN HAKKI VERİLMELİDİR: Aile hekimliği işleyişinde, bilhassa nüfus göçü ve hasarlı binalar sebebiyle; depremzede aile hekimlerine atama hakkı verilmelidir. Bu kapsamda, il içi aile hekimliği yerleştirme işlemlerinde halen aile hekimi olarak çalışıyormuş benzer biçimde işlem tesis edilerek, bulunmuş olduğu gruptan yerleştirme işlemlerine kabulleri sağlanmalıdır. Soğuk zincir ihtiyacı bulunan aşı ve öteki tıbbi malzemeler, ilçe sıhhat müdürlüklerinin sorumluluğunda sağlanmalıdır. Kamu ve hususi tüm ASM'ler, Bakanlığın yapacağı, standart, depreme dayanıklı binalara taşınmalıdır. Binası yıkılan yada depreme dayanıklı olmayan aile sağlığı merkezleri, Bakanlık tarafınca temin edilmelidir. Zarar gören ASM eşya ve malzemeleri, Sağlık Bakanlığı tarafınca temin edilmeli yada cari gider ödeneği 1 yıl süresince 2 kat olarak ödenmelidir. Hak edişler 2 yıl süresince 4000 nüfus üstünden olmalı ve göçlerden dolayı nüfusları 1000 kişinin altına düşerse bile sözleşmeleri feshedilmemelidir. Cari gider ödeneği 2 yıl süresince tavandan verilmelidir. Destek ve teşvik ödemeleri 2 yıl süresince tavandan verilmelidir ve bu süre içinde kira alınmamalı, performans kesintilerinden muaf tutulmalıdır.

PANDEMİ DÖNEMİNDE OLDUĞU GİBİ ÜLKE GENELİNDE SAĞLIK HİZMETLERİNDE SINIRLAMALARA GİDİLMELİDİR: Depremden etkilenen bölgelerde görevlendirilecek gönüllü doktor ve sıhhat çalışanlarının, sayı ve dönem benzer biçimde planlamaları öncesinden duyuru edilmeli ve talepler bu doğrultuda toplanmalıdır. Gönüllü çalışacak doktor ve sıhhat çalışanlarına öncelik verilerek, senelik izin kullanmaları yada vekalet bırakmaları talep edilmemelidir. Pandemi döneminde olduğu benzer biçimde ülkemiz genelinde sıhhat hizmetlerinde belirli sınırlamalara gidilmelidir. Sağlık kurumları için oldukça süratli bir hasar tespit emek vermesi yapılmalı, artçı depremlere dayanıksız olacak sıhhat kurumlarında hizmet verilmemeli ve sıhhat hizmeti sunumu için konteyner yada çadır şeklindeki; sıhhat birimleri, aile sağlığı merkezleri ve hastaneler, hizmete açılmalıdır. Bölgedeki vazife icra eden tüm doktor ve sıhhat çalışanlarının mesaileri 24 saat üstünden hesaplanmalıdır. Bölgeye giden doktor ve sıhhat çalışanlarının mesailerinin hesaplanmasında yol durumu gözetilmelidir. Acil cerrahi branşlar doktor ve sıhhat çalışanları ile kan, tıbbi araç-gereç ve ilaç ihtiyacı giderilmelidir. Soğuk zincir ihtiyacı bulunan aşı ve öteki tıbbi malzemeler, ilçe sıhhat müdürlüklerinin sorumluluğunda sağlanmalıdır.

ACİL SERVİSLERİN KAPASİTESİ ARTIRILMALI: Afet bölgesindeki acillerin kapasitesi güçlendirilmeli ve hasta sevkleri özenle koordine edilmelidir. Hekim ve sıhhat çalışanlarının barınma, beslenme, dinlenme ve kişisel hijyenlerinin sağlanması için lüzumlu olanaklar oluşturulmalıdır. Hekim ve sıhhat çalışanlarının verimli hizmet sunabilmeleri için dinlenmeleri ve dönüşümlü emekleri sağlanmalıdır. Afet bölgesinde güvenlik tedbirleri alınmalıdır. Acil durum olmadıkça, güvenliği sağlanmayan bölgelere Hekim ve sıhhat çalışanı gönderilmemelidir. Diş hekimliğinde, genel vakaların elektif oluşu ve hasarlı binalar sebebiyle; MHRS randevuları kaldırılarak, triyaj sistemine geçilmeli ve dönüşümlü çabalama benzer biçimde esnek mesai usullerinin uygulanması gereklidir.

DEPREM BÖLGESİNDEKİ ASİSTAN HEKİMLERİN EĞİTİM SÜREÇLERİ TAMAMEN DURDU: Deprem bölgesindeki asistan hekimlerin kuramsal ve ergonomik eğitim alma süreçleri tamamen durdu. Depremin yaraları sarılmaya çalışılırken asistan hekimler unutuldu. Sosyal medyadan ve arayarak yoğun halde Hekim Birliğine başvuran ve seslerinin duyulmasını isteyen asistan hekimlerin taleplerinden bazıları şu şekilde:

Depremzede hekimlerinin yaslarını tutması yaralarını sarması hayatlarını tekrardan kurması için yönetimsel izinli sayılması ve bu süreçlerde afet bölgelerinde etkenlik gösteren hastanelerde gönüllü hekimlerin görevlendirilmesi. (Bu hususta Cumhurbaşkanlığı tarafınca piyasaya çıkan 2023/5 sayılı genelgenin dikkate alınması gerekiyor)

Hastane binalarında görevlendirilen sıhhat çalışanların iş sağlığı ve güvenliği kapsamında bağımsız bir kuruluştan oluşan kurul tarafınca binaların incelenmesi ve bunların TMMOB ve benzeri meslek odalarının görüşleri alınarak rapor altına alınması. Hekim ve sıhhat çalışanlarının hasar raporu olan, güvenli olmayan ortamlarda çalışmaya zorlanmamaları ve tahliye işlemlerinin ivedilikle yapılması.

Tüm depremzede doktor ve sıhhat çalışanlarının iyileştirme sürecinin acilen başlatılması ve bu süreçte psikiyatri ve psikoloji derneklerinin görüşlerine başvurulması.

Deprem bölgesindeki sıhhat çalışanlarının barınma, besin, su ve giyim benzer biçimde temel ihtiyaçlarının eksiksiz olarak karşılanması.

DEPREMZEDE VE GÖNÜLLÜ HEKİMLERİN BARINMA VE HİJYEN KOŞULLARI ACİLEN TEMİN EDİLMELİ

Deprem bölgesinde çalışan depremzede ve gönüllü hekimlerin barınma ve hijyen koşullarının acilen temin edilmesi.

Yakınlarını kaybetmenin yanı sıra büyük maddi kayıplar da yaşayan depremzede doktor ve sıhhat çalışanlarına fazladan maddi destek sağlanması.

Depremzede doktor ve sıhhat çalışanlarının kredi, vergi vb. borçlarının affı.

Hamile depremzede personelin gebeliğinin 24. haftasından 32. Haftasına kadar olan süre zarfında yönetimsel izinli sayılması.

Deprem bölgesindeki emziren annelere bebeğin altıncı ayının tamamlanması süresine kadar yönetimsel izin verilmesi.

Deprem bölgesinde yaşayan çocuklu ailelerin acilen kreş ihtiyacının karşılanması ve 8 yaş altı evladı bulunan işyar ebeveynlerinden birinin yönetimsel izinli sayılması.

TIP VE DİŞ HEKİMLİĞİ ÖĞRENCİLERİNİN HAKLARININ KORUNMASI İÇİN YÖK7E YAZI GÖNDERDİK: Hekim Birliği olarak depremden etkilenen Tıp ve Diş Hekimleri ile Tıp ve Diş Hekimliği öğrencilerinin haklarının korunması için YÖK'e de bir yazı yolladık. Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Yönetmeliği'nin 16'ıncı maddesinin 'Uzmanlık eğitiminde devamlılık ve kurum değiştirme' başlığı altında düzenlendiğini hatırlattık.

Yönetmeliğin ilgili hükmü doğrultusunda, mücbir sebep sebebiyle eğitime ara veren yada kendi isteği ile uzmanlık eğitimi sona erenlerin; eğitim programına devam edebilmesine yönelik lüzumlu düzenlemeler yapılmalıdır." Bu haliyle ve yapılan düzenleme doğrultusunda, depremzede uzmanlık öğrencilerinin idari izinli sayılmaları, eğitimlerine ara verebilmeleri veya daha sonra devam etmek üzere eğitimlerini sonlandırabilmelerine olanak sağlanması gerekir.

Depremler sonucunda, belirlenen ve eğitim programının sahip olması gereken, araç ve gereçleri, tıbbi cihazlar gibi fiziki yapıyı oluşturan donanımın hasar görmesi ve yine aynı şekilde depremzede olan eğiticilerin durumu nedeniyle, eğitimin asgari nitelik ve standartları karşılanmadığından; uzmanlık öğrencilerine yer değiştirme veya rotasyonu konusunda gerekli düzenlemelerin yapılmasına da olanak sağlanmalıdır.

Depremzede uzmanlık öğrencilerinin; rotasyon yapması ve yer değiştirmeleri konularına gerekli imkan ve kolaylığın da sağlanması gerekir. Depremzede öğrenciler, yakınlarının kayıpları yanı sıra mal kaybına da uğramıştır. Nitekim eğitimlerinde kullanılan görsel ve/veya işitsel araçların da kaybı söz konusudur. Barınma koşullarındaki zorluklar dışında özellikle bilgisayar, tablet gibi elektronik araçlar ile kitap gibi araçların yeniden temini güç ve ekonomik bir yük oluşturmaktadır. Bu sebeple, öğrencilerin eğitimini devam ettirebilmelerini sağlamak için; depremzede öğrencilere burs verilmesi, fon oluşturulması gibi gerekli yardımlar düzenlenmelidir.

Tıp Fakültesi 4., 5. ve 6. sınıf öğrencileri ile Diş Hekimliği Fakültesi 4. ve 5. sınıf öğrencileri gibi uygulamalı eğitim gören öğrenciler için; depremzede uygulamalı eğitim gören öğrencilerin, yeterli imkanlara sahip olmaması sebebiyle; özel (misafir) öğrencilik ile ilgili esas ve usuller daha net belirlenmeli ve merkezi bir sistem dahilinde başvurma, uygulama gibi konularda gerekli kolaylık sağlanmalıdır.

TUS VE İŞ SAĞLIĞI GÜVENLİĞİ SINAVLARI AYNI TARİHTE OLMAMALI: 26 Mart 2023 tarihinde yapılması planlanan 2023-TUS 1.Dönem Sınavı, deprem nedeniyle 15 Nisan 2023 tarihine ertelenmiştir.  Ancak Hekimlerin girdiği 2023-İSG/1 Sınavı da aynı gün yani 15 Nisan 2023 tarihinde yapılacaktır. Bu sebeple birçok hekim, aynı günde iki farklı sınava giremeyeceğinden hak kaybı yaşayacaktır. Hekimlerin sınava giremeyerek hak kaybı yaşamamaları için; 2023-TUS/1 ve 2023-İSG/1 Sınavları, farklı tarihlerde yapılmalıdır.

Tüm ülkemizi etkileyen depremler sonucunda tıp ve diş hekimleri ile Tıp ve Diş Hekimliği öğrencilerinin, eğitim ve yükseköğretim hizmetlerinin aksamaması ve mağduriyetlerinin önlenebilmesi için açıkladığımız ve çözüm önerdiğimiz düzenlemelerin, ivedilikle hayata geçirilmesi meslektaşlarımız ve geleceğin hekimleri için hayati önem taşımaktadır."

Sempozyumda, Hekimler Birliği Baş Yardımcıları Op. Dr. Çağlar Akyıldırım ile Op. Dr. Helin Bağcı da birer sunum yaptı.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.