Gazze Şeridi'nde, İsrail'in 100 gündür devam eden saldırıları sonucunda hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısı 23 bin 968'e ulaşırken, yaralıların sayısı ise 60 bin 582'yi geçti.
İsrail, Gazze'de sivilleri hedef alarak acımasız saldırılarını sürdürüyor. Saldırıların devam ettiği bölgede, can kaybı her geçen saat artarken, özellikle çocuklar ve kadınlar olmak üzere birçok masum hayat İsrail ordusu tarafından sona erdiriliyor.
Saldırılara ABD'nin büyük destek vermesi, hem İsrail hem de ABD'nin dünya genelinde büyük tepkiyle karşılaşmasına neden oluyor. İsrail yetkilileri, ABD'nin sağladığı silah ve maddi destekle Gazze'de gerçekleştirilen katliamların devam edeceğini her açıklamalarında vurguluyor.
Filistin Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, bugün yaptığı açıklamada, İsrail güçlerinin son 24 saat içinde 125 Filistinliyi öldürdüğünü ve 265 Filistinliyi yaraladığını duyurdu. Kudra, saldırıların 7 Ekim tarihinden bu yana devam ettiği süre içinde hayatını kaybedenlerin sayısının 23 bin 968'e yükseldiğini, yaralı sayısının ise 60 bin 582 olduğunu ifade etti. Ölenlerin yüzde 70'inin çocuk ve kadınlardan oluştuğunu belirten Kudra, ayrıca saldırılarda 337 sağlık personelinin hayatını kaybettiğini, 121 ambulansın kullanılamaz hale geldiğini, 150 sağlık kuruluşunun hedef alındığını, 30 hastane ve 53 sağlık merkezinin hizmetlerini durdurduğunu aktardı. Kudra, 99 sağlık personelinin ise İsrail askerleri tarafından tutuklandığını ifade etti.Kudra, Gazze'de yaklaşık 2 milyon Filistinlinin kıtlık ve salgın hastalık riski altında yaşadığını belirterek, insanların zor şartlar altında yaşamlarını sürdürdüğünü vurguladı.
İSRAİL NEDEN SALDIRIYOR
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları, toprak talepleri, güvenlik endişeleri, ideolojik ve dini faktörler ile uluslararası destek gibi karmaşık nedenlere dayanmaktadır. İsrail, kendi güvenliğini sağlamak ve Gazze'den gelen roket saldırılarına karşı önlem almak amacıyla askeri müdahalede bulunduğunu savunmaktadır. Toprak talepleri, ideolojik farklılıklar ve uluslararası destek, çatışmanın temel dinamiklerini oluşturur. Uluslararası toplum, İsrail-Filistin sorununa kalıcı bir çözüm bulma çabalarını desteklemekte ve doğrudan müzakereleri teşvik etmektedir. Ancak, çözüm süreci karmaşık ve uzun vadeli çabalara ihtiyaç duymaktadır.