ÇAĞRI ÇAPIK/ABC GAZETESİ
Fenerbahçe,Beşiktaş ve Başakşehir'in puan kaybettiği bu haftada, Galatasaray oynadığı kötü oyun ve ruhsuz futbolla bu sene şampiyonluk için yarışta 3.lük için mücadele edeceğini gösterdi.
Bu maçı, maçtaki ufak enstantaneleri, maç için Galatasaraylı futbolculardan duyduğum rahatsızlığı tek bir cümle ile özetlemek isterdim çünkü yıllardır kazanmaya ve kupalara alışkın bir Galatasaray'ın şu anki evrimi kaybetmeyi kabullenmiş ve normal karşılayan bir yapıda gidiyor ve bu tüm taraftarları rahatsız etmekte.
Maçı tek cümlede özetleyemeyeceğim ve detaylı bir yazıyla aktarmaya çalışacağım ama maç sonu Galatasaray 2. Başkanı Cengiz Özyalçın Basın Mensuplarına röportaj verirken, tepki ile beyaz mendil sallayan bir Galatasaray taraftarının bir cümlesi maçı ve sezon genelini özetlemiş olabilir...
"Beden Eğitimi hocasını Galatasaray'a hoca yaptınız.''
İKİ FARKLI TAKIM
Oyunun son 10 dakikasındaki takımı tanımakta şaşırdım, ilk 80 dakikada taraftarlarını kahreden Galatasaray, nasıl oldu da son 10 dakikada maçı kazanamama sebebini Hakem hatalarına bağlayacak bir kıvamda iyi oynadı.
Maç bitiminde tüm otoriteler aynı soruyu sordu, madem bu kadar iyi oynayabiliyordunuz neden bunu tüm maçın geneline yayamadınız?
Cevabı çok basit, futbolcuları oynamaya bastıracak bir etken ve oynayabileceklerine inanacakları bir sistem olgusunun ortada olmaması.
Mücadele öncesi Galatasaray dizilişi çoğu taraftara umut veriyordu fakat sakatlıktan yeni çıkmış bir Tolga Ciğerci yerine orta saha'ya yaratıcılık katıp, pas istasyonu olacak oyuncu yoktu.
Teknik Direktör Jan Olde Riekerink, Tolga Ciğerci yerine Josue ile başlasaydı, orta sahada yaratıcı oyuncu eksikliği yaşamayacak ve kilit paslarla pozisyon üretecek bir ayağa sahip olacaktı Galatasaray takımı.
Orta sahada Selçuk İnan'ın eksikliğinde top çıkartmakta zorlanan Galatasaray, Sneijder'in yokluğunda ise taktik anlamda sıfır olduğunu göstermiş oldu.
Bir bekinde ters kanatta oynayan bir oyuncu, diğer bekinde ise yılların eskitemediği dağınık bir bek ile sahaya çıkınca Galatasaray bu sezon yediği 11. ve 12. kafa gollerini kalesinde görmüş oldu.
TEK ADAM FUTBOLUYLA BU KADAR
Her organizasyonda olduğu gibi futbolda da tek adama bağlılık zafiyete yol açabiliyor, bunun zararını Galatasaray Wesley Sneijder'siz Türkiye Kupasında kaybedip elendiği Başakşehir maçında ve dün gece kendi evinde 1-2 kaybettiği Kayserispor maçında yaşadı.
Maçın başında Galatasaray'ın göstermelik bir üstünlüğü vardı Kayserispor'a karşı fakat Sergen Yalçın dersine Fenerbahçe maçında olduğu gibi yine iyi çalışmıştı ve Galatasaray'ın eksikliklerini fark edip ona göre hamlelerde bulundu oyun içinde.
Gel gelelim ev sahibi Galatasaray'ın göstermelik üstünlüğü yerini Kayserispor'un 2.bölgedeki hakimiyetine bıraktı nitekim maç sonunda Galatasaray'ın rakip kaleye doğru düzgün şutu bile yoktu.
HAKEM Mİ, DEFANS MI?
Bu sorunun cevabı maçın kırılma noktası olabilir, dün Galatasaray'a hakem mi daha çok zarar verdi yoksa Sabri-Semih-Hakan üçlüsü mü bunu tartışmak istiyorum.
Dün ceza sahası içine açılan neredeyse her ortaya Galatasaraylı savunmacılardan önce Kayserisporlu hücumcular müdahale etti.
Devre arası defans hattındaki problemler için Ahmet Çalık alında ama o da kulübedeydi.
Galatasaray'ın Defans hattı koordine olmaktan bihaberdi ve Galatasaray'ın yan top zafiyetini bilen Kayserispor maçı kazanmasını bildi.
11 puanlık maçta önüne altın tepsi ile sunulan zirve yarışı şansını elinin tersiyle itti Galatasaray.