Cumhuriyet'in haberine göre; Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında sabah saatlerinde aralarında 32 avukatın da bulunduğu 101 STK temsilcisinin göz altına alınmasına, Adıyaman, Ağrı, Batman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Hakkari, Mardin, Muş, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak, Tunceli ve Van Barosu yaptıkları ortak açıklama ile tepki gösterdi.
Açıklamada, “Soruşturma içeriğinin gizli olması nedeniyle arama-el koyma kararlarından ve şimdiye kadar alınan ifadelerden, seçim döneminde seçim güvenliği için Diyarbakır barosu tarafından kurulan seçim güvenliği merkezleri tarafından yapılan görevlendirmeler kapsamında görev alan meslektaşlara ait listenin daha önce arama yapılan bir dernekte bulunmuş olmasından dolayı bir soruşturmanın yürütüldüğü öğrenilmiştir” ifadeleri kullanıldı.
YARGI REFORMU TARTIŞMALARI HATIRLATILDI
Yargı reformu tartışmalarına da değinilen ortak açıklamada, “Ulusal ve uluslararası mevzuatta temel bir insan hakkı olarak tanınan seçme ve seçilme hakkının şeffaf ve serbest irade ile yapılmasını sağlamak, seçmen iradesinin sakatlanmasını ve baskı altına alınmasını önlemek ve meşruiyet tartışmalarına zemin bırakmamak amacıyla barolar tarafından kurulan ve tamamen bağımsız olan seçim güvenliği merkezlerinde görev alan meslektaşların isim listesinin bir dernekte bulunmasından kaynaklı yapılan soruşturma kapsamında, özellikle yargı reformu tartışmalarının yürütüldüğü bir süreçte 100’e yakın STK temsilcileri ile birlikte meslektaşlarımız hakkında gözaltı ve yakalama kararlarının alınması hukuk güvenliğinin ihlali olarak değerlendirilecektir” denildi.
'‘DAVET USULÜ İLE DE YÜRÜTEBİLECEĞİ BİLİNMEKTE İKEN''
Hukuk güvenliğinin sağlanması gerektiği vurgulanan açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: “?Yürütülen soruşturmanın gizliliği de gözetilerek gerekçesini ilerde tartışma ve eleştirme hakkımızı baki tutarak özellikle meslektaşlarımızın mesailerinin bir çoğunu adliye de geçirmeleri, yürütülen soruşturmanın gizli olduğu (–Hangi delillerin olduğu veya hangi delillerin karartılma durumu olduğu hiçbir şüpheli tarafından bilinmez iken-) Tüm dünyada Covid -19 salgının yaygınlaştığı ve davet usulü ile de soruşturmanın yürütebileceği bilinmekte iken ev aramalarının yapılması sivil toplum faaliyetlerinin engellenmesi ve hukuki güvencenin ihlali olarak görülmektedir. Tüm vatandaşların yasalarımızdan kaynaklı hak ve ödevlerini huzur ve barış içerisinde sürdürmesinin yegane yolu hukuk güvenliğinin sağlanması ile mümkündür. Bu nedenle yürütülen soruşturma nedeniyle gözaltına alınan meslektaşlarımız ve STK temsilcilerinin derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz.”