İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Cinayet Büro Amirliği ekipleri, Kepez ilçesi Yenidoğan Mahallesi Menzil Sitesi'nde oturan 1 çocuk annesi Filiz G.'nin, 16 Mart 2005 tarihinde evinde bıçaklanarak öldürülmesine ilişkin soruşturma kapsamında, olayın şüphelisi olabileceği değerlendirilen D.K.'yi geçen yıl mart ayında gözaltına aldı. Emniyetteki sorgusunun ardından adliyeye sevk edilen D.K., çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklandı. D.K., 8 ay sonra tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi.
'ESKİ KOCAM CİNAYETİ İTİRAF ETTİ'
Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'kasten öldürme' suçlamasıyla D.K.'nin yargılaması devam ederken, mahkemeye önce dilekçe veren, ardından tanık sıfatıyla duruşmaya katılan evli 2 çocuk annesi E.A., Filiz G.’yi, 30 yıl evli kalıp 10 ay önce boşandığı İ.S'nin öldürdüğünü iddia etti. Filiz G. ile ilişkisi olduğunu eşinin ağzından duyduğunu anlatan E.A., eşinin boşandıktan sonra 'O kadını öldürdüğüm gibi seni de öldüreceğim' sözleriyle cinayeti itiraf ettiğini öne sürdü. Olay tarihinde 9 yaşında olan Filiz G.’nin üvey kızı A.Ö.'nün ifadesinde, evlerinde gördüğü ve eşkalini verdiği kişinin İ.S. ile örtüştüğünü söylediğini aktaran E.A., duruşmada şunları söyledi: “2005 yılında olay günü eve geldiğinde tedirgin hareketler sergiliyordu. Arkadaşı olan H.A. ile birlikte ev dışında da telaşlı halleri dikkatimi çekmişti. 'Ne oldu?' diye sorduğumda, bir şey söylemedi. Ertesi gün onu karakoldan çağırmışlar. İfade vermiş. Neden karakola çağrıldığını sorduğumda, işiyle ilgili bir konu hakkında ifadesine başvurulduğunu söylemişti. Ben durumdan şüphelendim ve karakoldan bu konuda bilgi talep ettiğimde, Filiz G. isimli bir kadının öldürüldüğünü, eşimin bu olayla ilgili ifade verdiğini öğrendim. Akşam eşime sorduğumda Filiz'in hayat kadını olduğunu, kendisi ile daha önce birlikte olduklarını, kendisine kurbanlık aldığını ve maktulün kurbanlık parasını ödemediğini söyledi. Hatta ölüm olayından bir gün önce maktul ile tartıştıklarını ve bu nedenle de ifadeye çağrıldığını belirtti. Ancak kendisi maktulün öldürüldüğü saatlerde bir marketten yapmış olduğu alışveriş fişini karakola sunmasıyla serbest kalmış. Ayrıca bana katilin yakalandığını söyledi." Eski eşiyle huzurlu bir evlilik hayatlarının olmadığını, sürekli şiddet gördüğünü anlatan E.A., "Maktulün ölümünden sonra eşim 1 yıl boyunca benimle iyi geçindi. Bu durum dikkatimi çekmişti. En son 2019 Aralık ayında eşimin beni bir başka kadınla aldattığını öğrendim. Ben bu durumu birlikte olduğu kadının kocasına söyleyeceğimi ifade edince yine aramızda şiddetli tartışma yaşandı. 2020 Şubat ayında anlaşmalı boşandık. Mart ayında İstanbul'a çocuğumun yanına gittim" dedi.
'FİLİZ'İ ÖLDÜRDÜM, SENİ DE ÖLDÜRECEĞİM'
5-6 ay önce eski eşinin arkadaşı olan H.U.'yu aradığını sözlerine ekleyen E.A., “Kendisini aramamın sebebi, boşanmamız ile ilgili hakkımda asılsız iftiralarda bulunmasıydı. Bu konuyu konuşurken H.U. bana, İ.S.'nin Filiz G. olayında yalan söylediğini, eski eşinin Filiz'in öldürülme olayında ilgisi bulunduğunu ağzından kaçırdı. Ardından telefonu kapattı. Sonrasında ölüm olayını internetten araştırdım. Davayı takip eden avukat İsmail Duygulu ile irtibata geçtim ve davanın sürdüğünü öğrendim. İ.S.'yi aradım ve katilin hala bulunamadığını söyledim. O da bana 'Olay günü üzerimden çıkan market fişi beni kurtardı. Yanımda çalışan arkadaşlarım da benim lehime ifade verdi. Sen bir şey yapamazsın. Filiz'i öldürdüm, seni de öldüreceğim' dedi. Bu konuşmadan sonra İ.S.'nin yanında çalışan İ.C.'ye ulaştım. O da bana, İ.S.'nin o tarihlerde kendisine 'Birlikte aynı yönde ifade verelim. Karakol karakol dolaşmayalım' dediğini aktardı. Ayrıca, İ.S.'nin işe gelmediği zamanlarda adı geçen marketten kendilerinin de alışveriş yaptığını ve fişleri İ.S.'ye verdiklerini söyledi. Ben de bu olayın üzerine dosya kapsamında bulunan dilekçeyi verme zorunluluğu hissettim" diye konuştu. Mahkeme, eksikliklerin tamamlanması için duruşmayı erteledi.
'BU ADAMIN ARAŞTIRILMASINI İSTİYORUM'
Duruşma sonrası DHA'ya olaya ilişkin açıklama yapan E.A., 30 yıllık evliliğinin 25 yılının dayak ve işkence ile geçtiğini belirterek, şöyle konuştu: “Beni döverek öldürme tehdidinde bulununca artık dayanamadım ve 10 ay önce ayrıldık. Son olayda başıma silah dayadı. Başıma kaseyle vurup beni bayılttı. Daha sonra oğlumu arayarak, 'Anneni öldürdüm' demiş. 10 aydır İstanbul'daydım. 1,5 ay önce evime geri döndüm. Yine beni arayıp ölümle tehdit edince kendisine, 'Sen insanlara vurmaya, kırmaya alışmışsındır' dedim. Bunun üzerine İ.S., 2005 yılında öldürülen Filiz G. olayını hatırlatarak, 'O kadını öldürdüğüm gibi seni de öldüreceğim' dedi. Kendisini şikayet ettim ve 3 ay uzaklaştırma aldı. Ben hala onun nereden çıkıp beni öldüreceği korkusuyla dolaşıyorum. 1,5 aydır Antalya'da evimdeyim ama gittiğim her yerden 'Onun arabası mı çıkacak, beni etrafındaki adamlardan birine mi öldürtecek, akrabalarından birisi mi beni öldürecek?' diye hala korku ile yaşıyorum. Evimdeyim ama huzursuzum. Elimden evimi almaya kalktı, ölüm tehditleri ile çıktı. Çok şeyler yaptı. Artık dayanacak bir nokta yok. Kendisinden ayrıldığım halde hala bana bulaşan bir insan. Bu adamın tamamen araştırılmasını istiyorum. Benden uzak tutulmasını istiyorum. Ölen kadınlar gibi öldürülmek istemiyorum. Filiz G. olmak istemiyorum. Kadınların hiçbiri ölmesin. Benim iki çocuğum var. Onlar için yaşamak istiyorum. Ben güçlü durursam onlar daha güçlü olacak."
'CİNAYETLE İLGİM YOK'
2005 yılında Antalya Emniyet Müdürlüğü tarafından şüpheli sıfatıyla ifadesi alınan İ.S. ise cinayetle ilgisi olmadığını belirterek, “Ben Filiz G.’nin telefonunu daha önce para karşılığı birlikte olduğum bir kadınından aldım. Filiz'i o zaman 'Deniz' olarak tanıdım. Kendisinin evine gittim ve para karşılığı birlikte oldum. Sonrasında Filiz G.’ye, H.A. isimli arkadaşımla birlikte kurbanlık aldık. Parasını biz ödedik. Sonrasında Filiz'i aradığımda telefonlarıma bakmadı. Olaydan önce yine aradım. Bu kez telefonda bana küfretti ve ardından telefonu eşine verdi. O da bana küfretti. Ben de karşılık verdim. Filiz'in evinde öldürüldüğünü polislerden öğrendim" demişti.