18 yaşında genci öldürmenin bedeli 25 bin TL!

BirGün'den Nurcan Gökdemir'in haberine göre, Anayasa Mahkemesi, Baba İsak Tepe’nin 1993 yılında kaybedilen oğlu gazeteci Ferhat Tepe ile ilgili başvurusunu karar bağladı. 1993 yılından bu yana oğlunun akıbetinin belli olması...

BirGün'den Nurcan Gökdemir'in haberine göre, Anayasa Mahkemesi, Baba İsak Tepe’nin 1993 yılında kaybedilen oğlu gazeteci Ferhat Tepe ile ilgili başvurusunu karar bağladı. 1993 yılından bu yana oğlunun akıbetinin belli olması ve katledilenlerin cezalandırılması için mücadelesini Baba İsak Tepe’nin , oğlunun gözaltına alındıktan sonra yaşamını yitirmesi ile sonuçlanan olaya ilişkin etkili bir soruşturma yürütülmemesi, fail ya da faillerin tespiti yönünde hiçbir çaba sarf edilmemesi ve soruşturma hakkında zamanaşımından düşme kararı verilmesi nedenleriyle yaşam hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkin kararın gerekçesi yayımlandı.

“DELİL OLURSA BAKILIR''

Gerekçede, AYM’nin AİHM’in aynı olayla ilgili verdiği kararda yaşam hakkının esası ile ilgili bir ihlal tespiti olmadığı için bu yönde inceleme yapmasının gerekmediği belirtilerek, konu usul yönünden ele alındı. Tepe’nin yaşam hakkının ihlal edildiğine ilişkin yeni deliller bulunması durumunda bu konunun yeniden değerlendirilebileceği belirtildi.

AYM, yaşam hakkının esas yönünden ihlal edilip edilmediğine karar vermemekle birlikte usul yönünden ihlal tespiti yaptı.

“DEVLET SORUMLU''

Kararda, yurttaşların devletin sorumluluğunu gerektirecek şartlar altında ölüm olaylarında, kamunun tüm olanaklarını kullanarak yaşamı tehlikede olan kişileri koruma ve bu hakka yönelik ihlalleri durdurup cezalandırma görevi olduğu vurgulandı.

Kamu görevlilerinin güç kullanması sonucu gerçekleştiği iddia edilen ölüm olaylarında devletin “Hiçbir bireyin yaşamına son vermeme'' yükümlülüğü bulunduğu da belirtilerek, “Bu yükümlülük, hem kasıtlı biçimde öldürmeyi hem de kasıt olmaksızın ölümle sonuçlanan güç kullanımını içermektedir'' denildi.

Bu çerçevede bir kişinin güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındığının, tutuklandığının veya bu güçlerin kontrolü altında bulunduğunun tereddütsüz olarak kabul edilmesi gereken koşullarda da devletin ölüm ve kaybolma olayları ile ilgili açıklama getirme yükümlülüğü bulunduğu bildirildi.

Tepe’nin gözaltında kaybedildiği ile ilgili yeterli deliller bulunmadığından AİHM’in de karar veremediği, bu nedenle olayın usul yönünden incelendiği belirtildi.

“SORUŞTURULMADI''

Tepe kaybedildikten sonra kolluk birimleri veya Cumhuriyet Savcılığı’nın olayı aydınlatmaya dönük bir işlem yaptığına ilişkin soruşturma dosyasında bilgi veya belge bulunmadığı bildirilerek, Anayasa’nın 17. Maddesinde güvence altına alınan yaşam hakkının gerektirdiği etkili soruşturma yürütme yükümlülüğünün ihlal edildiğine karar verildi.

100 BİN TL ÇOK BULUNDU

Mahkeme Baba Tepe’nin 100 bin TL tazminat istediği olayda, 25 bin TL manevi tazminat ödenmesine hükmetti. Yeniden soruşturma açılması imkanı olmadığından sadece ihlal tespiti ile yetinmenin zararları karşılamayacağı bu nedenle tazminat ödenmesi gerektiği de belirtildi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Gündem Haberleri

Saf duygulara sahip 3 burç: Diğer insanlara karşı çok iyi niyetliler
Hacettepe Üniversitesi'nden ülkücü grup açıklaması: "40 cm pala ile saldırdılar"
Şöhretin Zirvesindeyken İstanbul'u Terk Etti! Tarık Tarcan Tanınmaz Halde!
Kızılcık Şerbeti'nin Giray'ı Kaan Taşaner'den Feyza Civelek'e Öyle Sözler Etti Ki!
Gözleriniz Ne Kadar Keskin? Fotoğraftaki Komandoyu Kaç Saniyede Bulabileceksiniz?