Amerikalılar, aday değişimi ve iki suikast girişimi gibi sıra dışı olayların gölgesinde, 5 Kasım 2024 tarihinde 47. başkanlarını seçmek üzere sandık başına gidiyor. Seçim, Demokrat Parti'nin adayı Kamala Harris ile Cumhuriyetçi Parti'nin adayı Donald Trump arasında geçiyor.
Eski ABD Başkanı Donald Trump, göçmen akışını durdurmayı ve trilyonlarca dolarlık vergi indirimleri sağlamayı vaat ediyor. Diğer yandan, mevcut Başkan Yardımcısı Kamala Harris, kürtaj haklarını savunarak çalışan aileler için gıda ve barınma maliyetlerini azaltma sözü veriyor.
Oy pusulasında Harris ve Trump isimleri yer almasına rağmen, seçim iki büyük parti arasındaki rekabetle şekilleniyor. Seçmenler, bu iki adaydan birini Beyaz Saray'a gönderecek.
ABD'de seçim sistemi nasıl işliyor? Seçmenler doğrudan başkanı seçmezler ve halk oylamasında en çok oy alan aday her zaman başkan olamayabilir. Son örnek, Trump’ın 2016'daki başkanlık seçimlerinde yaşandı; Trump, Demokratların adayı Hillary Clinton’dan 3 milyon oy az almasına rağmen Beyaz Saray'ı kazanmayı başardı. Peki, bu nasıl oluyor?
ABD, 50 eyaletten oluşuyor ve her eyalette nüfusa orantılı sayıda delege bulunan bir Seçiciler Kurulu oluşturuluyor. Bu kuruldaki delegeler, ABD Başkanı'nı seçiyor. Bir eyalette en çok oyu alan aday, o eyaletin tüm delegelerini kazanıyor. Maine ve Nebraska’da ise oy oranına göre delege dağılımı yapılıyor. Toplamda 538 delege bulunuyor ve 270 delegeye ulaşan aday başkanlık koltuğuna oturuyor.
Salıncak eyaletler, seçimde belirleyici rol oynuyor. 50 eyaletin çoğu belirgin siyasi eğilimlere sahipken, seçimlerin kaderini belirleyecek yedi eyalet bulunuyor. Bu eyaletler "Pas Kuşağı" ve "Güneş Kuşağı" olarak iki gruba ayrılıyor.
Pas Kuşağı Eyaletleri Pas Kuşağı'nda Wisconsin (10 delege), Michigan (15 delege) ve Pennsylvania (19 delege) yer alıyor. Geçmişte bu eyaletler, ABD'deki imalat sanayisinin merkezi olarak biliniyordu. Bu üç eyaletin son sekiz seçimden yedisini Demokrat adaylar kazandı. Ancak Trump, 2016 seçimlerinde bu eyaletlerin delegelerini kazanarak zaferine giden yolu açtı. 2020 seçimlerinde Biden, Pas Kuşağı'nı yeniden Demokratların lehine çevirdi. Tarih gösteriyor ki Kamala Harris bu üç eyaletten ikisini kazanırsa, seçim zaferi için büyük bir avantaj elde edecektir.
Pennsylvania, 19 seçmen oyuyla 2024’ün en değerli salıncak eyaleti. Eğer Harris, Pennsylvania'nın yanı sıra diğer iki Pas Kuşağı eyaletini kazanabilirse, Trump'ın diğer salıncak eyaletlerinde başarılı olmasına gerek kalmayabilir. Nevada bu durum için yeterli Seçiciler Kurulu oyuna sahip değil, ancak Pennsylvania ve diğer iki eyaletle birlikte 270 delegeye ulaşması mümkün.
Güneş Kuşağı Eyaletleri Güneş Kuşağı olarak adlandırılan eyaletler, ABD’nin güneyinde yer alıyor ve Nevada (6 delege), Arizona (11 delege), Kuzey Carolina (16 delege) ve Georgia (16 delege) bu gruba dahil. Eğer Kamala Harris Güneş Kuşağı'ndaki tüm eyaletleri kazanırsa, başkanlık için önemli bir avantaj elde edecek. Ancak tarihsel olarak, 1948'den bu yana Demokratların bu dört eyaletin tamamını aynı seçimde kazanması pek mümkün olmadı.
Donald Trump, Güneş Kuşağı'ndaki tüm eyaletleri kazanırsa, en az bir eyalet daha alması gerekecek. Cumhuriyetçilerin bu eyaletlerde geçmişte başarılı bir performansı var; Nixon, Reagan, Bush ve oğul Bush, bu eyaletlerin dördünü de kazanmayı başardı. Trump, son iki seçimde Kuzey Carolina’yı elinde tutarak bu eyaleti kazanmayı başardı. Harris’in, Obama gibi siyah seçmenleri seçimlerde katılmaya teşvik etmesi ve son dönemde üniversite eğitimli seçmenlerden oy alması halinde bu eyaleti kazanma şansı artacaktır.