Kılıç konunun detaylarına ise yazısında şu şekilde yer verdi:
"Mevcut durum itibariyle istisna tutarlarının hem gelir vergisi tarafında hem de sosyal güvenlik primi tarafında yetersiz kaldığını belirtmek zorundayım. Sosyal güvenlik primi tarafındaki 105.75 TL ya da gelir vergisi tarafındaki 110 TL ile bugün büyükşehirlerimizde özellikle iş merkezlerine yakın bölgelerde beslenme ihtiyacının karşılanabilmesi mümkün değildir.
Sosyal Güvenlik Kurumumuzun işverenleri çalışanlarına daha fazla yemek yardımında bulunmaya teşvik eden yaklaşımını değiştirerek yemek bedeli istisnasını günlük asgari ücretin yüzde 23.65’ine endekslemesi sonucunda çalışanların ve işverenlerin aleyhine bir durum oluşmuştu. Gelir vergisi istisnası 110 TL’yken sosyal güvenlik primi istisnası 78.90 TL’de kalmıştı.
Temmuzdaki asgari ücret artışı sosyal güvenlik primi istisnası tutarını 105.75 TL’ye çekmesine rağmen çalışanların ve işverenlerin bu konuyla ilgili sıkıntılarını çözmekten uzak kalmıştı.
Aynı yaklaşımın 2024 senesinde da takip edilmesi durumunda daha olumsuz bir tablo ile karşı karşıya kalınma riski bulunmaktadır. Bu senaryoda gelir vergisi istisnası yeniden değerleme oranı nisbetinde artırılırsa ortalama olarak 170 TL olacakken sosyal güvenlik primi istisnasının asgari ücret artışına bağlı olarak 150 TL ile 153 TL arasında kalacağı tahmin edilmektedir. Üstelik 2024 senesinde asgari ücrette temmuz artışının yapılmaması gibi bir olasılık da söz mevzusudur."