TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu, "Türkiye su azlığı yaşayan bir ülkedir. 2030 yılında ülke nüfusumuzun 100 milyonu bulması öngörülmektedir. Bu durumda kişi başına düşen su miktarı bin 100 metreküpe düşecek ve su kıtlığı yaşanabilecektir" dedi.
'5 Haziran Dünya Çevre Günü' nedeniyle TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Baran Bozoğlu, açıklama yaptı. Bozoğlu, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre artan nüfus, fosil yakıt tüketimi kaynaklı ve temiz yakıt ve teknolojilerinin kullanılmaması ile kirlenen hava nedeniyle her 10 kişiden 9’unun kirli hava soluduğunu söyledi. Bozoğlu, "Türkiye’de hava kirliliğine bağlı ölümlerin sayısı yılda yaklaşık 30 bindir, fosil yakıt kullanımı kaynaklı olan bu sağlık sorunu, ülkemizde yoğunlaşarak artmakta. Türkiye’nin havası AB’ye göre en az yüzde 33,4 daha kirli. Hava kirliliği kaynağı olan fosil yakıt kullanım oranı ülkemizde yüzde 88'dir. Hava kirliliği ülkemizin en önemli sorunudur, bu sorunun çözümüne yönelik daha fazla bütçe ayrılması ivedi bir ihtiyaçtır" dedi.
'SU EVİMİZE İLETİLİRKEN KAYBOLUYOR'
Türkiye'de su kullanımına ilişkin verileri paylaşan Bozoğlu, DSİ verilerine göre ülkede kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su miktarının yaklaşık bin 350 metreküp olduğunu söyledi. Bozoğlu, "Türkiye su azlığı yaşayan bir ülkedir. 2030 yılında ülke nüfusumuzun 100 milyonu bulması öngörülmektedir. Bu durumda kişi başına düşen su miktarı bin 100 metreküpe düşecek ve su kıtlığı yaşanabilecektir. Kentlerimizde içme ve kullanma suyu olarak evlerimize iletilen sular iletim hatlarında kayboluyor. İletim hatlarında kaybolan su miktarı 2019 yılı hedefi yüzde 30 ve 2023 hedefi yüzde 25 olarak belirlenmişti. Ancak şu anda, Ankara’da yüzde 36, İstanbul’da yüzde 24, İzmir’de yüzde 30 su kaybı yaşanmaktadır. Hakkari yüzde 82 ve Mardin yüzde 77 ile su kaybının en çok olduğu illerdir. Doğu ve Güneydoğu illerimizde su kaybının daha fazla olduğu görülmektedir. İçme ve kullanma suyu olarak büyük maliyetlerle temin edilen suyun iletim sürecinde sızıntı gibi nedenlerle kaybolması gereksiz daha fazla su çekilmesini sağlamakta, maliyetleri arttırmakta ve dolayısıyla çevresel ve ekonomik bir sorun yaratmaktadır" diye konuştu.
'EN ÇOK ATIK MUĞLA’DA'
8 su havzasındaki toplam 750 dere ve gölün sadece 6 tanesinin kirlenmemiş durumda olduğuna dikkat çeken Bozoğlu, bu havzalardaki suların yüzde 99’unun kirlendiği anlamına geldiğini belirtti. Bozoğlu, TÜİK verilerine göre Türkiye’de kişi başına en çok su tüketen ilk 5 ilin Sakarya, Trabzon, Gaziantep, Kahramanmaraş ve Erzurum, en az su tüketen, yani tasarruflu ilk 5 ilin ise Diyarbakır, Bursa, Şanlıurfa, İzmir ve Manisa olduğunu bildirdi. Kişi başına en çok atık su çıkan ilk 5 il; Trabzon, Antalya, Muğla, Aydın ve İstanbul olurken, en az atık su çıkan ilk 5 il ise Mardin, Diyarbakır, Tekirdağ, Erzurum ve Bursa olarak sıralandı. Türkiye’de günlük kişi başına toplanan ortalama atık miktarının 1,17 kilo olduğunu belirten Bozoğlu, "İstanbul, Ankara ve İzmir için bu sayı sırasıyla 1,30 kilo, 1,14 kilo ve 1,32 kilodur. Kişi başına günde oluşan en çok atık sırasıyla Muğla, Balıkesir, Aydın, Antalya, Tekirdağ'da oluşmaktadır. Kişi başına günde en az atık oluşturan iller ise Kahramanmaraş, Trabzon, Mardin, Erzurum ve Kayseri'dir" dedi.
'OBRUKLAR OLUŞMAYA BAŞLAMIŞTIR'
Türkiye’deki kentlerin tamamında hava kirliliğinin artmaya devam ettiğini, ölçüm istasyonlarının ise son bir yıldır yeterli ölçüm yapmadığını kaydeden Bozoğlu, iklim değişikliği sorunu ile birlikte Türkiye’de kuraklığın arttığını, 2030 yılında İç Anadolu Bölgesi’nde kuraklığın geri dönülemez hale gelme riskinin bulunduğunu anlattı. Bozoğlu, "Gelinen noktada yer altı suyunun çekilmesi ile birlikte bölgede obruklar oluşmaya başlamıştır. Obrukların 2 binli yıllardan sonra arttığı görülmektedir" dedi.
11 TEMMUZ’DA TÜRKİYE LİMİTİNİ AŞTI
Dünya Limit Aşım Günü'nün, dünyanın bir yıldaki yenilenme kapasitesinin tükendiği gün anlamına geldiğini ifade eden Baran Bozoğlu, bu değerin dünyanın geneli için olduğu gibi, ülkeler bazında da hesaplandığına işaret ederek, "2018 verilerine göre Türkiye’nin Limit Aşım Günü, 11 Temmuz olmuştur. Bu gün, dünya ortalaması olan 2 Ağustos’tan 21 gün öncedir. Bu da Türkiye’nin kaynaklarını küresel ortalamadan daha hızlı tükettiği anlamına gelmektedir" diye konuştu.