İstanbul 33. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, Marmara Cezaevi'nin karşısındaki salonda görülen duruşmada, 5 tutuklu sanık, bazı tutuksuz sanıklar ve avukatları hazır bulundu. Müştekiler, avukatlar ve izleyiciler de duruşmaya katıldı. Bazı müştekiler, bulundukları şehirlerdeki adliyelerden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlantı kurdu.
Savunmasını yapması için söz verilen tutuksuz sanıklardan eski Beşiktaş Belediyesi Başkan Yardımcısı Ahmet Koray Bayraktaroğlu, yangında hayatını kaybedenlere rahmet, ailelerine ise sabır dileyerek, başkan yardımcısı olarak görev yaptığı dönemde ruhsat talepleri sonrası denetim müdürlüğünün faaliyetlerini kontrol etmekle sorumlu olduğunu belirtti.
2007 yılında verilen ruhsatın hukuka uygun olduğunu savunan Bayraktaroğlu, "Ruhsatın verilmesinin yaklaşık 8 ay sonrasında kendi isteğimle belediyeden emekli oldum. Bildiğim kadarıyla, bizim verdiğimiz ruhsattan sonra aynı yere 4 kez daha ruhsat verilmiştir. Her yeni ruhsat, önceki ruhsatı geçersiz kılar. Bu olayla ilgili herhangi bir sorumluluğum yoktur" şeklinde açıklama yaptı.
BAYRAKTAROĞLU, BERAATİNE KARAR VERİLMESİNİ İSTEDİ
İtfaiye Çavuşu sanık Fazlı Yavuz, yazdığı raporun 2002 yılına ait yönetmeliğe uygun ve doğru olduğunu belirterek, itfaiyenin yalnızca bir kez denetim gerçekleştirdiğini, ikinci bir denetim yapma yetkilerinin bulunmadığını ifade etti ve beraatini talep etti.
Eski İtfaiye Teknik Müdür Yardımcısı sanık Şükrü Öztürk, 1982-2014 yılları arasında itfaiyede çalıştığını belirterek, "Raporun içeriğini okudum, müdür yerinde olmadığı için müdür yerine imza attım. 2006 yılında o günkü şartlara göre itfaiye, eksiklik var mı yok mu diye bakmaya gider. Ben hiçbir zaman iş yerine gitmedim. Ruhsatın yenilenmesi görev alanımızın dışındadır," ifadelerini kullandı.
Belediyede çalışan kamu görevlisi sanık Lalehan Taşdelen Başkaya ise 2017-2019 yılları arasında Beşiktaş Belediyesi'nde görev yaptığını dile getirerek, "Herhangi bir imza sorumluluğum yoktur. Denetim yetkim yok, en alt kademede görev yapmaktayım. 2018'de verilen ruhsat devir ruhsatıdır. Mekan denetleme yetkim yok. Oluşan elim kazada herhangi bir dahlim ve suçum yok," sözlerini söyledi.
Duruşmada söz alan müşteki aileler, sanıklardan şikayetçi olduklarını belirttiler. Cumhuriyet savcısının görüşü sorulduğunda, sanıklardan Fatma Dörtgül'ün tutuklanmasını talep ettiği belirtildi. Mahkeme heyeti, bu tutuklama talebini reddederek, tutuklu 5 sanığın mevcut durumlarının devamına karar verdi. Duruşma, eksikliklerin tamamlanması amacıyla 9 Aralık'a ertelendi.
İDDİANAMEDEN:
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının hazırladığı iddianamede, 29 kişi "maktul", 27 kişi "müşteki" ve 9 kişi ise "sanık" olarak yer alıyor. İddianamede, 2 Nisan tarihinde saat 12:35'te "Masquerade" isimli iş yerinde çıkan yangınla ilgili ihbar üzerine itfaiye ve sağlık ekiplerinin olay yerine sevk edildiği belirtiliyor. İtfaiye ekiplerinin içeride mahsur kalanları kurtardığı ve yangında 29 kişinin hayatını kaybettiği ifade ediliyor.
Müşteki şüpheli Ercan Erkan ile yaralanan Usamettin Yıldırım ve Gülden Taşpınar'ın da yangında zarar gördüğü iddianamede yer alıyor. Ayrıca, yapılan inceleme sonucunda gece kulübü işletmesinin sahiplerinin Şahzade Şekergümüş, Fatma Dörtgül ve Mehmet Memduh Ceylan, mesul müdürünün ise İsmet Şen olduğu belirlenmiş. Soruşturma kapsamında, kusurlu bulunan 7 kişi tutuklanmış, bunlardan Sibel Çelik ise tutukluluğuna itiraz sonrası serbest bırakılmış.
Yangın raporunda, yangının söndürülmesinin ardından yapılan incelemede işletmenin mal kabul bölümünde önemli tahribat ve deformasyon olduğu, tadilat amacıyla kullanılan elektrikli kaynak makinesi, metal kesme motoru ve sanayi tipi oksijen tüplerinin bulunduğu belirtilmiş. Ayrıca, iş yerinde acil durum aydınlatmalarının, yönlendirme levhalarının ve sprinkler söndürme sistemlerinin çalışmadığı tespit edilmiş. Yangın sonrası, gece kulübünde hareketsiz yatan kişilerin bulunduğu belirtiliyor.
İddianamede, yangının öngörülebilir olduğuna ve şüphelilerin gerekli önlemleri almayarak bilinçli taksirle yangının sebepleri arasında olduklarına kanaat edilmiştir. Sanıklar, "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak" suçundan 2 yıl 8 aydan 22 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.
Ayrıca, birleştirilen dosyada Beşiktaş Belediyesi'nde görevli bazı sanıklar, "görevi kötüye kullanma" ve "taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçlarından 2 yıl 6 aydan 17 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaları isteniyor.