40 Yaş üstü vatandaşlar dikkat! Uzman uyardı: Bu hastalık büyük tehdit oluşturuyor!

Dünya nüfusunun yarısından fazlası şehirlerde yaşıyor ve bu oran her geçen gün artıyor. Büyük ve kalabalık şehirlerde yaşayanlar ise çeşitli nedenlerle daha fazla hastalanıyor. Paketlenmiş gıdalar ile sağlıksız beslenme birçok hastalığın habercisi haline geliyorr.

Doç. Dr. Hakan Fotbolcu, şehirde yaşayan 40 yaş üstü vatandaşlara önemli uyarılarda bulundu. Fotbolcu, şehir hayatının getirdiği risk faktörlerinin birçok hastalığa yol açabileceğini, bu nedenle 40 yaş üstü kişilerin daha dikkatli olması gerektiğini söyledi.

Büyükşehir yaşamının kişiye çok fazla stres yüklediğine dikkati çeken Doç. Dr. Hakan Fotbolcu, "Özellikle sigara içen hastalarımızda bu durum kalp krizi, halk arasında inme, felç dediğimiz serebral hastalıklar, gene bacak damarlarının tıkanması ile sonuçlanıyor. Son zamanlarda stres yüklü kent yaşamı kalp ve damar hastalıklarının görülmesini 40'lı yaşlara kadar düşürdü" diyerek açıklamada bulundu.

"DAMAR TIKANIKLIĞI YAŞAYANLAR SİGARADAN UZAK DURMALI"

Doç. Dr. Hakan Fotbolcu, kent hayatında kırsal yerlere göre doğal beslenmenin bozulduğunu, küçük yerlerdeki insanı besleyen, ruhen destekleyen sıcak ilişkilerin de kentte bulunamadığını dile getirdi.

Yoğun trafiğin de insanları çok ciddi bir şekilde strese soktuğunu, buna sigara kullanımı da eklendiğinde çok erken yaşlarda kalp krizleri, felç, bacak damarlarında tıkanma ve kangren gibi rahatsızlıkları görebildiklerine dikkati çeken Doç. Dr. Hakan Fotbolcu, "Şehir hayatında strese yardımcı oluyor gibi görünen sigara aslına bakarsak hastayı kısır bir döngüye sokuyor. Bu kısır döngü çok daha erken yaşta ciddi rahatsızlıklara, kanserlere sebebiyet vermekte. Dolayısıyla kent hayatında yaşayan, özellikle ailesinde, birinci derece civarlarında, akrabalarında kalp krizi geçiren, stent takılan, bypass olan, felç geçiren, bacak damarlarında tıkanıklık olan hastalarımızın sigaradan uzak durmaları gerekiyor" ifadelerini kullandı.

"MEYVE-SEBZE TÜKETMEK ÇOK ÖNEMLİ"

Doç. Dr. Hakan Fotbolcu, koroner arterde aile öyküsü, sigara ile şeker hastalığını bir arada yaşayan hastaların sorun çekme ihtimalinin çok daha yüksek olduğunu kaydetti. Şehir yaşamının stresinden uzaklaşmak için düzenli spor yapılması gerektiğini dile getiren Doç. Dr. Hakan Fotbolcu, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

"Stresten kurtulabilmek için kesinlikle düzenli spor yapmak, etrafımızdaki yeşil, sosyal alanlarda, açık havada yürümek gerekli. Haftada 3-4 gün, yarım saat, 40 dakika tempolu 5 bin adım veya hafif ter atacak şekilde 10 bin adım şeklinde düzenli egzersizler yapmak kalbimize çok iyi gelecektir. Yakınlarımızla, dostlarımızla güzel ve ruhu besleyecek ilişkiler kurmak çok çok iyi olur. Bir de doğal beslenmek çok önemli. Şehir hayatında hormonsuz organik gıdalara ulaşıp, dengeli bir şekilde meyvemizi, sebzemizi tüketmek ve dengeli beslenmek de çok çok önemli diye düşünüyorum."

"AĞRI, KOLLARA VE SIRTA VURABİLİR"

Doç. Dr. Hakan Fotbolcu, kalp hastalıklarında en önemli belirtinin göğüs ağrısı olduğunu anlattı. Özellikle efor esnasında göğüs kafesinde bir yanmanın, baskının, sıkışmayla ağrının kollara ve sırta vurabileceğinin altını çizen Doç. Dr. Hakan Fotbolcu, bu tarz bir ağrı ortaya çıktığı zaman hastaların girişimsel kardiyologlara müracaat etmeleri tavsiyesinde bulundu.

Doç. Dr. Hakan Fotbolcu, koroner anjiyografi ile stent işlemlerinin çoğunun koldan gerçekleştirildiğini aktararak, "Özellikle hastanemizde bu işlemleri sedasyon altında anestezi eşliğinde yapıyoruz. Dolayısıyla koroner anjiyo işlemlere giren hastalarımız, o cerrahi stresi yaşamadan gayet rahat bir şekilde anjiyolarını olup stentlerini taktırıp bu tıkanıklıklardan kurtulabiliyorlar" dedi.

"STENTLER, BİN YILIN MUCİZESİ"

Koroner anjiyonun halk arasında yanlış bilindiğinin altını çizen Doç. Dr. Hakan Fotbolcu, şunları kaydetti:

"Biz, koldan bir tel vasıtasıyla damar köküne inip, orada kateterler vasıtasıyla kalp damarlarına oturarak, opak madde enjekte ediyoruz. Böylelikle kalp damarlarının içini net bir şekilde görüntülüyoruz. Koroner anjiyografi, işlemlerde kalp damarlarında ne kadar darlık olduğunu ortaya çıkartmak için kullanılan bir teşhis. Tedavi ise daha çok stent, ilaç tedavisi veya bypass olarak adlandırılmalıdır. Stentler, '1000 yılın mucizesi' olarak değerlendiriliyor. Artık kalp damarları tıkalı hastalarımızın ortalama yüzde 90-95'ini stentle tedavi edebilmekteyiz." diyerek açıklamada bulundu.

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.