12 Eylül askeri darbesinin ardından 13 Eylül 1980’de Ardahan’ın Okçu köyündeki evinden gözaltına alındıktan sonra kaybedilen Cemil Kırbayır’ın dosyası kapatılmak isteniyor. Konuya ilişkin ortak açıklama yayınlayan Kırbayır ailesi ve İnsan Hakları Derneği (İHD), dosyanın zaman aşımına uğratılmak istediğini söyleyerek dosyaya ilişkin gelişmeleri aktardı. Kırbayır ailesi ve İHD ortak imzasıyla yayınlanan açıklamada Adalet Bakanlığı’nın, 25 Şubat’ta Yargıtay’a başvurarak dosyada zamanaşımı bakımından “kanun yararına bozma” kararı verilmesini talep ettiğinin ifade edildi. Dosyanın halen Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nde inceleme aşamasında bulunduğu ve Yargıtay’ın “kanun yararına bozma” kararı vermesi halinde dosyanın zaman aşımından kapatılmasının mümkün hale geleceğine dikkat çekildi.
'İNSANLIK SUÇLARI ZAMAN AŞIMINA UĞRATILAMAZ'
"Dosyanın kapatılmasına izin vermeyelim" çağrısının yapıldığı açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Bu suç, ilk olarak, bir insanlığa karşı suç olması nedeniyle zaman aşımına tabi tutulamaz. İkinci olarak suçun devamlılık arz eden özgün niteliği gereği zamana şımının ne zaman başladığı belirlenemediğinden otomatik olarak zamanaşımı işletilemez. Nitekim iç hukukta insanlığa karşı suç olarak tanımlanmadığı durumlarda, bu suçun kişinin gözaltına alınması ile başladığı iddia edilse de, bu suç kaybedilen kişinin akıbeti ortaya çıkarılana, kemikleri bulunana kadar devam eder. Kayıp halinin ne zaman başladığı tam olarak belirlenemediğinden, kaybedilenin akıbetine ilişkin belirsizlik devam ettiği sürece zaman aşımı süresinin her gün yeniden başladığı var sayılır ve teknik olarak zaman aşımı süresinin dolduğu söylenemez. 40 yıldır akıbeti karanlıkta bırakılan Cemil Kırbayır’ın gözaltındayken kamu görevlileri tarafından işkence ile öldürüldüğü ve bedeninin kaybedildiği kuşkuya yer bırakmayacak kadar açıktır ve bu durum TBMM raporu ile de sabittir. Kamu davası açmak yerine dosyanın “zaman aşımı” gerekçesi ile kapatılmak istenmesi Cemil Kırbayır’ın akıbetinin açığa çıkarılmasını ve bu suçu işleyenlerin hesap vermesini engelleme girişimidir. Yargıtay, Cemil Kırbayır dosyasında hukuki sürecin insan hakları ve evrensel hukuk değerleri ışığında ilerlemesini sağlama konusunda sorumluluğunu yerine getirmeli; Adalet Bakanlığının “kanun yararına bozma” başvurusunu reddetmelidir. Yargıtay’ı, görevini yerine getirmeye çağırıyoruz. TBMM Başkanı ve tüm meclis üyelerini, Meclisin saygınlığını koruma görevini yerine getirmeye; TBMM tarafından hazırlanan Cemil Kırbayır Raporuna sahip çıkarak takipçisi olmaya çağırıyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı, 9 yıl önce kamuoyu huzurunda devlet adına Berfo Anne’ye verdiği sözün gereğini yerine getirmeye çağırıyoruz. Baroları, aydınları, vicdan sahibi yurttaşları ve tüm demokrasi güçlerini Cemil Kırbayır dosyasında 40 yıldır süren bu hukuksuzluğun son bulması için, gerçek adaletin tecelli etmesi için harekete geçmeye çağırıyoruz. Cemil Kırbayır dosyasının, TBMM Raporu’na, delillere, belgelere, tanıklara rağmen kapatılmasına izin vermeyelim."