Mersin'de 11 Şubat 2015'te evine gitmek için bindiği minibüste katledilen 19 yaşındaki Özgecan Aslan'ın ailesi, kızlarının acısının her geçen gün arttığını söyledi.
Kızlarının yokluğunda 5 yılın kolay geçmediğini dile getiren baba Aslan, acılarının ilk günkü gibi taze olduğunu anlattı.
Kızlarının öldürülmesinin ardından ailecek öldüklerini ifade eden Aslan, sözlerini şöyle sürdürdü:
'O ZAMAN YANIMIZDA OLAN İNSANLAR ŞU AN DEĞİL'
"Sosyal doku kadına şiddet konusunda sınıfta kaldı. Olan kızıma oldu. Kadınlara, çocuklara oldu. Herkes hayatını yaşıyor. Bir saat dahi onu düşünmeden, anmadan geçmiyor. Her an aklımda. Biz ailecek öldük. Olaydan sonra çok kötü ve art niyetli, kalbi kara çok sayıda insanla karşılaştık. Defalarca öldürdüler, katlettiler bizi. İlaç kullanıyorum. O kadar zor durumdayım ki. Buna rağmen olayın olduğu dönemde yanımızda olan birçok insan şu anda yanımızda değil. Herkes bizi kendi düşüncesine göre, kafasındaki fikirlere göre yargılıyor. Bu çok yanlış."
Anne Songül Aslan ise Özgecan'sız 5 yılın çok zor geçtiğine işaret ederek, "Her an düşünüyorum ve hep aklımda. Kadın şiddeti son bulsun. Devlet büyüklerimizden bu konunun üzerinde durmalarını istiyorum. Başka canlar yanmasın. Allah kimsenin başına vermesin. En kötü felaket bu. Çok zor" dedi.
Mersin'in Tarsus ilçesinde 11 Şubat 2015'te okuldan çıktıktan sonra evine gitmek için bindiği minibüste öldürülen Özgecan Aslan, kadına yönelik şiddetle mücadelenin simgesi haline gelmişti.
Tutuklu sanıklar Ahmet Suphi Altındöken, babası Necmettin Altındöken ve Fatih Gökçe, yargılama sonucunda ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.
Cinayetin faili Ahmet Suphi Altındöken, Adana F Tipi Kapalı Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumunda bir mahkum tarafından 11 Nisan 2016'da öldürülmüştü.