Kahramanmaraş merkezli depremlerin acı yıl dönümü geride bırakılırken, 6 Şubat'ta yaşanan felaketin yankıları hala hafızalarda. 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki depremde, 35 binden fazla bina yıkıldı ve 300 bine yakın bina ağır hasar aldı. Türkiye'nin birçok ilini etkileyen bu deprem felaketinde 53 bin 537 vatandaşımızı kaybettik, 107 bin 213 kişi de yaralandı.
Depremin ilk günlerinde, depremzedelerin yardım çağrılarına hükümet tarafından yeterli cevap verilmemesi büyük bir soru işareti yarattı. İktidarın, uzun yıllar boyunca herhangi bir afet eylem planı oluşturmaması, Kahramanmaraş'taki depremlerle birlikte açıkça görüldü. Depremzedeler, yaşadıkları felaketin ardından günlerce "Devlet nerede?" sorusunu sormaktan çekinmedi.
Afetin başlangıcında İçişleri Bakanlığı'nın, madenciler ve TSK mensuplarını arama-kurtarma çalışmalarına dahil etmekte gecikmesi, büyük eleştirilere neden oldu. İktidar, afet eylem planını devreye sokmamak konusundaki kararlılığını sürdürdü ve bu durum, birçok kişinin kurtarılmasının önüne geçti.
Bu felaketin ardından uzun yıllardır vatandaşlardan alınan deprem vergileri de gündeme geldi. Vatandaşlar, yardım kampanyalarına destek verirken, "Deprem vergileri nerede?" sorusu sorulmaktan bir an olsun vazgeçmedi. Ancak iktidar, bu konuda da sessizliğini korudu.
Uluslararası yardımın dahil olduğu 4. seviye alarmın verildiği deprem sonrasında, 93 ülkeden arama kurtarma ekipleri bölgede çalışmalara katıldı. 120 bin kilometre karelik alanda 14 milyon vatandaşın doğrudan etkilendiği depremler, 11 il, 124 ilçe, 6 bin 929 köy ile mahallede ağır yıkımlara neden oldu.
Ülke genelinde 7 gün süreyle milli yas ilan edilirken, deprem bölgesinde ise olağanüstü hal (OHAL) kararı alındı. Türkiye, 14 Mayıs genel seçimlerine deprem felaketinin gölgesinde gitti. Siyasetçiler, seçim öncesinde afet bölgesini sık sık ziyaret ederek depremzedelerin sorunlarını dinledi. Ancak, bir yılın ardından depremzedelerin hala çözülmeyen sorunları gündemde kalmaya devam ediyor.