Eczacılar Odası Yönetim Kurulu Üyesi Zozan Padel; psikiyatri ilaçları, Alzheimer, şizofreni, demans gibi hastalıklarda kullanılan ilaçların bulunamadığını dile getirdi.
Türkiye’de ilaç fiyatları, her yıl şubat ayında kur ayarı ve zam oranıyla belirleniyor. Aynı şekilde her yıl şubat ayı gelmeden piyasada ilaç sıkıntısı yaşanıyor. Bu yılın farkı, önceki senelerde aralık gibi başlayan stok sorununun ekime çekilmiş olması.
Dünya gazetesinden Yasemin Salih'in haberine göre; eczacılar kurdaki artış ve pandeminin etkileri nedeniyle ilaç sıkıntısı yaşadıklarını belirtirken, Bakanlığın "Sistemde ilaçlar görünüyor" açıklaması çelişki yaratıyor.
Eczacılar Odası Yönetim Kurulu Üyesi Zozan Padel, çelişkinin eczacılarla vatandaşı karşı karşıya getirdiğini belirtirken meslektaşlarını, "Hiçbir eczane ya da ilaç deposunun dört ay ilaç satmama lüksü yok. Ekimden şubata kadar satış yapmamayı nasıl göze alırız? Biz bu işten geçimini sağlayan insanlarız. Hem sistem hem de kur ve hammadde krizinin etkilerini yaşıyoruz" diye savundu.
"En çok çocuk gruplarında sıkıntı var"
Padel, normalde haftalık bin kutu satılan ilaçların şu anda sistemde birkaç adet göründüğüne dikkat çekti. "Bir kutu görünen ilaç var sayılmaz" diyen Padel, bu krizin tam 650 kalem ilaçta yaşandığının altını çizdi. Özellikle çocuk grubunda sorunlar olduğunu söyleyen Padel, krizi şöyle özetledi: "Çocuk antibiyotikleri, şuruplarda ciddi sıkıntılar var. Bunun yanında diyabet, kolesterol gibi kronik sorunlarda da sıkıntı yaşıyoruz.
İnsülin yok piyasada. Bir önemli kalem de ruhsal hastalıklar. Psikiyatri ilaçları, Alzheimer, şizofreni, demans gibi hastalıklarda kullanılan ilaçlar bulunamıyor. Bu kişiler kutunun dahi değişmesine tahammül edemezler. Bu nedenle muadil vermek de çok zor. Yine aynı şekilde göz damlaları, astım ilaçları da şu anda piyasada bulunamıyor."
"Bir kez yüzde 25 zam yapılacağına, aynı oran üçe bölünmeli"
Zozan Padel’e göre her yıl yaşanan ilaç sorunu, fiyatlama politikasının değişmesiyle azaltılabilir. Padel, "Yılda bir kez yüzde 25 zam yapılacağına aynı oran üçe bölünmeli. Küçük güncellemeler yapılmalı. Böylece risk yayılmalı" dedi.
İlaç sektörünün yüzde 60’ının ithale dayandığına vurgu yapan Padel, "Yerliler de hammaddede yüzde 75 ithal bağımlı. Uzun vadede yerlileşme şart. Hammadde ve bitmiş üründe yerlileşme teşvik edilmeli" diye ifade etti.