7 işçinin yaşamını yitirdiği Hendek davasında ek savunma yapan fabrika sahibi Yaşar Coşkun: Bize kumpas kurdul

Mahkeme, Türkiye Barolar Birliği'nin davaya katılma talebini oybirliğiyle reddetti

Sakarya'nın Hendek ilçesinde 7 işçinin hayatını kaybettiği ve 127 işçinin yaralandığı Büyük Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası'ndaki patlamaya ilişkin davanın bugünkü duruşmasında sanıklar ek savunma hakkını kullandı. Fabrikanın sahiplerinden Yaşar Coşkun, “Geçen mahkeme de söyledim yine söylüyorum; bize kumpas kurdular. Benim mahkemeden umudum yok. Ne söylersem söyleyeyim sonuç değişmeyecek” dedi.

Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün yapılan 8'inci duruşmada, Türkiye Barolar Birliği, Bursa ve Çanakkale barolarının temsilcileri davaya katılma talebinde bulundu. Duruşma savcısı, katılma taleplerinin reddedilmesi yönünde görüş bildirdi. Mahkeme, talepte bulunanların suçtan doğrudan zarar görmedikleri gerekçesiyle katılma taleplerinin oybirliğiyle reddedildiğini açıkladı.

Ferizli ilçesinde yeni inşa edilen cezaevi kampüsündeki salonda yapılan duruşmaya, tutuksuz sanıklar, fabrika sahiplerinden Ali Rıza Ergenç Coşkun, Erşan Öztürk, Asiye Angın, Aslı Bozkurt ve müşteki sanık Ahmet Çağrıcı katıldı. Fabrika sahiplerinden Yaşar Coşkun ile Hasan Ali Velioğlu, ‘olası kastla insan öldürme’ ve ‘yaralanmaya neden olma’ suçları kapsamında ek savunmalarını yaptı.

"Mütalaanın hiçbir değeri yoktur, beraat etmem gerekir"

Fabrikanın sahiplerinden Yaşar Coşkun, yaptığı ek savunmada, geçen duruşmada olduğu gibi bu duruşmada da kendilerine kumpas kurulduğunu ileri sürdü. Besmeleyle ifadesine başlayınca salondan tepki gören Coşkun, şunları söyledi: 

“Vefat edenlere rahmet, yaralananlara acil şifalar, yakınlarını kaybedenlere başsağlığı dilerim. Biz, vicdansız değiliz. Bizim örgüt olduğumuz söylendi. En başından beri bu davanın siyasi bir dava olmadığını söylüyoruz. Bu dava Gezi davası değil, AKP'nin bu davayla alakası yok. Geçen mahkeme de söyledim yine söylüyorum; bize kumpas kurdular. Benim mahkemeden umudum yok. Ne söylersem söyleyeyim sonuç değişmeyecek. Türkiye’de havai fişekten anlayan kaç bilirkişi var zaten? Hayatında havai fişek görmemiş kişiler bilirkişilik yaptı. İşlerini doğru dürüst yapsalardı işler zaten buralara gelmezdi. Bilirkişi heyetinde havai fişek işini bilen bir kişi vardı, onu da bizle sohbet ettiği için heyetten çıkardılar. İddialar, tüm fabrikanın kaçak olduğu gibi düzenlenmiş. Oysa fabrika Avrupa standartlarının üzerinde bir fabrikadır. O nedenle mütalaanın hiçbir değeri yoktur. Beraat etmem gerekir. Adli sicil kaydım temizdir. 20 aydır tutukluyum, bunun 4 ayını karantinada geçirdim. Karantina ağırlaşmış müebbet hapis cezası gibi. İşçilerimizin mağduriyetini gidermem için mutlaka tahliye olmalıyım. Burada terörist muamelesi görmekten bıktım artık. Tahliyemi talep ediyorum.” 

‘Olası kastla insan öldürme’ ve ‘yaralanmaya neden olma’ suçları kapsamında ek savunmalarını yapan diğer sanıklar da şunları söyledi:

Hasan Ali Velioğlu: “Ben suçsuzum. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum.”

Asiye Angın: “Her şey söylendi. Çalıştığım sürece gördüğüm eksiklikleri üstlerime bildirdim. Savcılıkça üzerime atılı suçu işlemedim, beraatımı istiyorum.

Aslı Bozkurt: “Ne taksirle ne de olası kast suçlamalarını kabul ediyorum. Bilirkişi raporlarında benim kısmî sorumlu olduğum ve patlamayla illiyet bağım olmadığı belirtilmiştir. Beraatım yönünde karar verilmesini talep ediyorum.”

Erşan Öztürk: “Beraatımı talep ediyorum.”

Ali Rıza Ergenç Coşkun: “Ben 77 yaşındayım. Adalete güveniyorum.”

Ahmet Çağrıcı: “Bu zamana kadar mahkemeye yardımcı olabilecek bilgiler verdim. Benim fabrikada yetkim olmadığı ortadadır. Beraatım yönünde karar verilsin.” 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.