Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili Engin Özkoç, koronavirüsle mücadele konusunda atılan adımların güven vermediğini, İran ile sınır kapısının 24 Mart’a kadar kapatılmamasının tam bir skandal olduğunu belirtti.
CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, koronavirüsle mücadele konusunda atılan adımların güven vermediğini, İran ile sınır kapısının 24 Mart’a kadar kapatılmamasının tam bir skandal olduğunu belirtti.
CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, koronavirüsle mücadele konusunda atılan adımların güven vermediğini, İran ile sınır kapısının 24 Mart’a kadar kapatılmamasının tam bir skandal olduğunu vurgulayarak, “Açıklanan rakamlar ne yazık ki, Türkiye’deki durumu tam yansıtmıyor. Biz bugüne kadar yapılabilen 33 bin test sonucu bulunan 2 bin 433 vakayı biliyoruz. Test sayısı arttıkça sayı çok daha fazla olacak. O nedenle Türkiye’nin birinci gündemi en sert tedbirleri almak olmalıdır. Sağlık Bakanı’na çağrı, Bilim Kurulu sokağa çıkma yasağı istedi ya da önerdi mi? Çıkın açıklayın” dedi.
CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç,TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, İran ile kara sınırı kapısının 24 Mart tarihine kadar açık tutulmasına tepki gösterdi. Özkoç, “Mülteciler için Türkiye’ye giriş kapısı İran. Ülkeye giren her 4 mülteciden 3’ü İran sınırımızdan girmektedir. Geçen yıl 454.662 göçmen ülkeye kaçak yollardan giriş yaparken yakalandı. Bu yıl 11 Mart’a a kadar 42.644 göçmen yakalandı. İran üzerinden girişlerin bu derece kontrolsüz hale dönüşmüş olması ve bunun 24 Mart tarihine kadar durdurulmaması tam bir skandaldır. Bu kişilere test yapılamıyor ve eğer aralarında hasta varsa temas ettiği her noktaya hastalık bulaştırıyor olabilir. Kapı kapandı deniyor ama bizi arayan vatandaşlar girişlerin sürdüğünü ve Van halkının sağlığını tehlikeye attığını söylüyorlar söylüyor. Sadece Van halkının değil, tüm Türkiye’nin sağlığı tehlikeye atılıyor. Buradan soruyoruz uçuşların durdurulmasının ardından, kara geçişine neden izin verildi? Sağlık Bakanı’nın haberi var mıydı? Bilim Kurulu’nun görüşü alındı mı? Irak devleti bile İran’la olan sınır kapılarını 8 Mart’ta kapatırken, Türkiye neden 24 Mart’a kadar beklemiştir?” diye konuştu.
İŞÇİNİN MEMURUN GARANTİSİ VAR MI?
Vatandaşlara “Evde Kal” çağrısı yapıldığını ancak, vatandaşın hem sağlık hem de ekonomik ihtiyaçları konusunda hiçbir adım atılmadığını vurgulayan Özkoç, “Vatandaş evde nasıl kalacak? İşçiler işe gitmediklerinde işten atılacak mı, atılmayacak mı? Memurlar işlerine gitmediklerine işten atılacaklar mı atılmayacaklar mı? Hala işçiler işe gidiyor, memur işe gidiyor, esnaf tezgah açıyor. Bir çok ülke 10-15 gün süreyle sokağa çıkma yasağı ilan etti, tam izolasyon kararı aldı. Türkiye ne yapıyor.Türkiye neden bu kararda gecikiyor?Sağlık Bakanı’na soruyorum; ‘Bilim Kurulu sokağa çıkma yasağı istedi ya da önerdi mi? Çıkın açıklayın” dedi. Özkoç, şöyle devam etti:
İŞSİZLİK FONU’NDAKİ 130 MİLYAR TL’Yİ KULLANIN
“İnsanlarımıza evde kalın diyoruz ancak evde kalmanın bir maliyeti var. Biz vatandaşlarımızın sosyal ve ekonomik sorunlarını gidermek için Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı 22 maddelik önerimizi hafta başında sunduk. Ne yazık kabul görmedi. Cumhurbaşkanı ve Bakanlardan bu süreçte memur ve işçilerin iş akdi feshedilecek mi? Bu noktada kesin bir açıklama bekliyoruz. Sorduk yine soruyoruz. İşsizlik Sigortası Fonu’nda 130 Milyar TL var mı? Var ise bugün neden kullanılmıyor. Türkiye’nin bugün içine düştüğü durumdan daha zor bir durum ne olabilir? İnsanlara evde kalın çağrısı yapacak, dünyayı saran bir salgından daha zor bir durum nedir? Fondaki parayı kullanın. İnsanlarımızın evde kalmalarını sağlayacak koşulları yaratmak için bu para kullanılsın.”
KANAL İSTANBUL İHALESİ TRAJİKOMİK
Türkiye’nin koronavirüs ile mücadele etmeye çalıştığı bir dönemde Saray yönetiminin Kanal İstanbul ihaleleriyle uğraştığını kaydeden Özkoç, “Türkiye’nin çok önemli bir gündemi var koronoviris, birilerinin gündemi Kanal İstanbul. Vatandaş can derdinde, Saray rant derdinde. Krizden istifade Kanal İstanbul için kazma vurmaya hazırlanıyorlar, Odabaşı ve Dursunbey köprüleri için ihaleye çıkıyorlar. Trajikomik değil mi? Diğer ülkeler kendi vatandaşlarını bu süreçte nasıl hayatta tutabileceklerini, ekonomik zorlukları nasıl aşabileceklerini düşünürken, bizimkiler Kanal İstanbul’u düşünüyor. G gerçekten trajikomik değil mi? Korona ile ilgili 100 milyar lira ayrıldığı söyledi. Kanal İstanbul için 75 milyar ayrıldı. Gerçekten önceliğimiz Kanal İstanbul mu? Bugün önceliğimizin daha çok test yapılması, oksijen tüpleri, solunum cihazı üretilmesi olması gerekmez mi? 75 Milyar TL varsa, Kanal İstanbul için değil millet için harcanmalıdır” diye konuştu.
İL İL VERİLER AÇIKLANMALI
Sağlık çalışanlarının korunması için her türlü önlemin en hızlı şekilde alınması gerektiğini vurgulayan Özkoç, “Sağlık çalışanlarımızın hastalığa yakalanmaması bu süreçte en önemli durumdur. Bu noktada sağlık çalışanlarımızın korunması için hastanelerimizde tüm önlemler alınmalıdır.
Süreçle ilgili veriler şeffaflıkla açıklanmalıdır. Dün Sağlık Bakanı bu konuda bir açıklama yapmıştır. Ancak dünyadaki örneklerine baktığımızda halen veri açıklama noktasında çok geri düzeydeyiz. Veriler daha ayrıntılı ve şeffaf bir şekilde il ilaçıklanmalıdır. Daha çok test yapılmalı ve il il bu sonuçlar açıklanmalıdır. Bunun için hala ne bekleniyor?” şeklinde konuştu.
NUTUK OKUNMALI
Türkiye Cumhuriyeti’nin büyük zorluklara aşarak kurulduğunu ve 100 yıla ulaştığını kaydeden Özkoç, “Cumhuriyetimizi kuranlar bunun için büyük mücadeleler verdi. O günlerde yaşanan hastalıklarla nasıl mücadele ettiler, bilimin aklını nasıl kullandılar, insanlara nasıl sahip çıktılar bunu bilmeliyiz. Bunun için evde kaldığımız günlerde okumanız gereken kitap varsa kurtuluş mücadelesini verenlerin ve Cumhuriyeti kuranların yaşadıklarını çok iyi anlatan Atatürk’ün Nutuk’udur. Ben de Nutuk’u okumanızı tavsiye ederim” dedi.
SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI DAHİL EN SERT TEDBİRLER ALINMALI
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul için sokağa çıkma yasağı ilan edilmesi gerektiği yönündeki açıklaması ile ilgili soru üzerine Özkoç, “Açıklanan rakamlar test yapılanlar arasında koronavirüse yakalananlardır. Gerçek vaka sayısı değildir. Test sayısı çoğaldıkça vaka ve ölüm sayısı artıyor. Türkiye’nin birinci gündemi gerekli en sert önlemleri almaktır. Sokağa çıkmayın diyorlar, memur görevde işçi fabrikada, 75 milyar TL Kanal İstanbul için ihale yapılıyor. Yetki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nda değil. İllerde yetki valilerde ama Türkiye genelinde yetki iktidardadır. Türkiye için 3-4 haftayı telafi etmek mümkündür. Salgın baş edilmez boyuta gelirse, gerekli ekonomik tedbirlerin alınmamasıyla farklı bir dönem başlar. İktidar Bilim Kurulu tavsiyeleri doğrultusunda dünyada yaşananları göz önüne alarak bunu bir an önce gerçekleştirmelidir” dedi.
ERDOĞAN CHP ÇİZGİSİNE GELDİ İSE SEVİNDİRİCİ
İnfaz Paketi ile ilgili Erdoğan’ın terör, uyuşturucu, cinsel suçlar, kadına şiddet ve kasten adam öldürme gibi suçlarda ceza indirimine karşı çıktığı haberlerinin hatırlatılması üzerine de Özkoç, “Bize gelen metin herkesin bilgisi dahilinde. Hangi suçlara af getirilmesi istendiği taslakta mevcut. Bize gelenler Erdoğan’ın bilgisi dışında görüşüyorsa bilemeyiz. Erdoğan, AKP Genel Başkanı ‘nereden çıktı’ diye soruyorsa kendi partisinin kişilerine soruyordur. Çünkü biz bizim önümüze gelenleri konuşuyoruz. AK Parti Genel Başkanı’nın kırmızı çizgileri bizim kırmızı çizgilerimizle uyumlaştıysa bu sevindiricidir. Biz önümüze ne gelirse devlet ciddiyetiyle bunu görüşür gereğini yaparız. Bundan sonra Cumhurbaşkanı’nın haberi var mı yok mu tereddütteyiz. Geldiklerinde Erdoğan’ın konudan bilgisinin olup olmadığını da soracağız” yanıtını verdi.