Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde 2019’un Aralık ayında gözaltına alındıktan sonra tutuklanarak Patnos L Tipi Cezaevi’ne gönderilen gazeteci Aziz Oruç‘un "örgüt üyeliği" ve "örgüt propagandası" suçlamalarıyla Ağrı 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davanın ikinci duruşması yapıldı. Oruç’un yanı sıra Muhammet İkram Müftüoğlu, HDP Doğubayazıt İlçe Eş Başkanı Abdullah Ekelek, gazeteci Dicle Müftüoğlu, Turgay İlboğa ve Yücel İlhan ise dava kapsamında tutuksuz yargılanıyor. İzleyiciler ve basın mensupları Covid-19 tedbirleri kapsamında salona alınmadı. Gazete Karınca'da yer alan habere göre, gazeteci Oruç duruşmaya tutuklu bulunduğu Patnos Cezaevi’nden SEGBİS aracılığı ile katıldı. Tutuksuz yargılanan Müftüoğlu ve Ekelek ise salonda hazır bulundu. Mahkeme heyeti, Aziz Oruç’un tutukluluğunun devamına hükmetti. Davanın bir sonraki duruşması 9 Kasım’da yapılacak.
NE OLMUŞTU?
Hakkında açılan davalardan dolayı yaklaşık 3 yıl Irak Kürdistan Bölgesi’nde yaşayan Oruç, Avrupa’ya gitmeye çalışırken, İran üzerinden geçtiği Ermenistan kapısında gözaltına alınmıştı. Gözaltında sık sık Ermenistan polisinin şiddetine maruz kaldığı, daha sonra İran askerine teslim edildiği, İran’da da 2 gün boyunca işkenceye uğradığı ortaya çıkmıştı. 10 Aralık’ı 11 Aralık’a bağlayan gece ise ayakları çıplak ve üstü başı paramparça edilmiş halde tel örgülerin üzerinden Türkiye tarafına atılmıştı. Aziz Oruç, 11 Aralık’ta kentten çıkmak üzere Doğubayazıt-Ağrı karayolunda araç beklerken, polisler tarafından yere yatırılarak gözaltına alınmıştı. Oruç’la birlikte gözaltına alınan HDP Doğubayazıt İlçe Eşbaşkanı Abdullah Ekelek ve aynı anda evi ile işyeri basılarak gözaltına alınan Muhammet İkram Müftüoğlu, bir gün sonra çıkarıldığı mahkemece "Aziz Oruç’a yardım ve yataklık ettikleri" gerekçesiyle tutuklanmıştı. İçişleri Bakanlığı tarafından “terörist” olarak lanse edilse de meslektaşları “Oruç’un gazeteciliğine şahidiz” demişti. Oruç, Doğubayazıt Sulh Ceza Hakimliği tarafından 18 Aralık 2019’da, “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla tutuklanmıştı. 6 ay boyunca iddianame hazırlanmasını bekledi. 8 Haziran’da hazırlanan iddianamede, Oruç’un ülkeye yasadışı bir şekilde girişinin “örgüt üyesi olduğu hususunu gösterdiği” ileri sürülmüştü. Öte yandan gazeteci Oluç, 2 Mart’ta “örgüt propagandası yapmak” suçlamasıyla daha önceden açılmış başka bir davadan ertelemesiz 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. 2013 yılında KHK ile kapatılan Dicle Haber Ajansı’nda (DİHA) çalıştığı dönem boyunca yaptığı haberler delil gösterilerek hakkında pek çok dava açılan Oruç’un Diyarbakır ve İstanbul’da görülmekte olan davaları da sürüyor. Gazeteci Oruç’un 2012 yılında aldığı 6 yıl 3 ay hapis cezası ise halen Yargıtay’da.