Avrupa Birliği (AB) Dönem Başkanı Portekiz'in İçişleri Bakanı Eduardo Cabrita, "Tüm risklere karşı hazırlıklı olmalıyız, sadece 'cihatçı' risklere değil. Biz de Avrupa'da aşırı sağcı riskler olduğunu tespit ettik. 27 üye ülke, İngiltere, Norveç ve İsveç'le birlikte bu alanda çalışıyoruz." dedi.
Cabrita, AB Komisyonu'nun İçişlerinden Sorumlu Üyesi Ylva Johansson ile düzenlediği ortak basın toplantısında, Portekiz'in 6 aylık dönem başkanlığı süresince ilerleme kaydedilen konularla ilgili bilgi verdi.
Bugün düzenledikleri toplantı da dahil öncelikli gündemlerinin göç ve iltica olduğunu ifade eden Cabrita, Avrupa Birliği Polis Teşkilatını (EUROPOL) ve Schengen alanını güçlendirme, yeni vize sistemi, yapay istihbarat, terörle mücadele, göçe Avrupalılar için olumlu anlam kazandıracak bütünleşik yönetim ve dış sınırların korunması konularında önemli yol kat edildiğini söyledi.
Cabrita, "Belçika'da birliğinden ağır silahlar çalarak ortadan kaybolan aşırı sağcı askerin hala bulunamamasının 'cihatçı örgütlerden' daha büyük tehdit oluşturup oluşturmadığına" ilişkin bir soruyu şöyle yanıtladı:
"Tüm risklere karşı hazırlıklı olmalıyız, sadece 'cihatçı' risklere değil. Biz de Avrupa'da aşırı sağcı riskler olduğunu tespit ettik. 27 üye ülke, İngiltere, Norveç ve İsveç'le birlikte bu alanda çalışıyoruz."
Portekizli Bakan, bu konunun 21-22 Haziran'da ABD'li yetkililer ile de ele alınacağını kaydetti.
AB Komisyonu'nun içişlerinden sorumlu üyesi Ylva Johansson da ABD Adalet Bakanı Merrick Garland ve İç Güvenlik Bakanı Alejandro Mayorkas ile yapılacak görüşmelerde söz konusu meseleleri ele alacaklarına dikkati çekti.
Belarus-Litvanya gerilimi
Johansson, Litvanya'ya son bir haftada geçen tüm seneden daha fazla sayıda düzensiz göçmen girişi olduğunu belirterek, Belarus'un masum ve savunmasız insanları siyasi araç haline getirdiğine işaret etti.
Litvanya ile dayanışma içinde olduklarını vurgulayan Johansson, Libya ve Mısır gibi güney komşularla düzensiz göçleri engellemek ve göçmenlerin temel haklarını korumak konusunda ilerleme kaydedildiğini dile getirdi.
Yunanistan'ın Türkiye'yi sığınma başvurularında "güvenli ülke" ilan etmesi
Johansson, Yunanistan'ın Türkiye üzerinden yapılan sığınma başvurularını kabul etmeme kararına ilişkin bir soru üzerine şunları kaydetti:
"Bu kararla ilgili çok tuhaf bir durum olduğunu düşünmüyorum. Bu elbette geri dönüşler için hızlı bir süreç olabileceği anlamına geliyor ancak yine de her bir birey için bireysel bir karar olmalı."