Hamas, İsrail'e karşı son yılların en büyük saldırısını gerçekleştirdi ve bu durum İsrail ordusunun "savaş durumu alarmı" ilan etmesine neden oldu. İsrail'in Gazze'ye yönelik hava saldırıları devam ederken, Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Gazze'deki insani krizin, İsrail'in bölgeye insani yardımların ulaşmasını engellemesiyle bağlantılı olduğunu belirtti.
Borrell, New York'taki Birleşmiş Milletler binasında düzenlenen basın toplantısında, sık sık İsrail'in hedef aldığı BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'e olan desteğini ifade etti, "Özellikle de maruz kaldığı haksız saldırılara karşı kendisinin arkasında durduğumu ifade ettim." dedi.
Borrell, İsrail'in saldırılarının devam ettiği Gazze'de durumun her geçen gün kötüleştiğine vurgu yaparak, "Mezarlıklardan üniversitelere, nüfus kayıtlarından emlak kayıtlarına kadar toplumu oluşturan her şey sistematik olarak yok edildi. Geniş çaplı yıkım, yüzlerce, binlerce insanın açlıktan ölmesine, sağlık hizmetleri ve insani yardım konusunda ciddi eksikliğe neden oluyor," şeklinde değerlendirme yaptı.
Borrell, Gazze'deki insani krizin "insan eliyle yaratıldığını" belirterek, "İnsani yardımları artırmalıyız ancak bu insani krizin doğal afetten kaynaklanmadığını da unutmamalıyız. Bu sel değil, deprem değil, doğadan gelen bir şey değil. Bu, insan yapımı bir insani felaket." diye konuştu.
Borrell, İsrail'in Gazze'ye insani yardımların ulaşmasını engellemesinin "asıl sorun olduğuna" değinerek, hava veya deniz yoluyla yapılan yardımların kara yoluyla ulaştırılmasının bir alternatif olamayacağını belirtti. Borrell, İsrail'in engellemelerine, "Arabayla bir saatte ulaşılabilecek bir yerde paraşüt fırlatıyoruz. Bir havaalanı var. Neden havaalanını kullanmayalım? Neden otomobillere, kamyonlara kapıyı açmıyoruz?" sözleriyle eleştirdi.
İSRAİL İLE TİCARİ İLİŞKİLERİN GÖZDEN GEÇİRİLMESİ TALEBİ HAFTA BAŞINDA GÖRÜŞÜLECEK
AB için bölgede tek çözümün, "iki devletli çözüm" olduğunun altını çizen Borrell, "BM Güvenlik Konseyi'ni, iki devletli çözümü, çözüm olarak açıkça onaylayan ve bunu gerçeğe dönüştürecek genel ilkeleri tanımlayan yeni bir karar taslağı hazırlamaya çağırıyorum." dedi.
Borrell, aynı zamanda AB üye ülkeleri arasında farklı tutum ve hassasiyetler olduğunu belirterek, "Ancak birleştiğimiz nokta, çatışmaların durması ve siyasi bir çözüm arayışına girilmesi için esirlerin serbest bırakılmasının şart olduğu gerçeğidir," ifadesini kullandı.
Üye ülkeler arasındaki tutum farklılıklarını, "Bazı üyeler, İsrail'e yönelik en ufak bir eleştiri anlamına gelebilecek herhangi bir pozisyon almak konusunda tamamen isteksiz. Diğerleri ise ateşkes sağlanması için çok ısrarcı," sözleriyle anlatan Borrell, İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ve İrlanda Başbakanı Leo Varadkar'ın, AB'nin İsrail'e sağladığı ticari imtiyazların "acilen gözden geçirilmesi" talebiyle ilgili gelecek hafta başında bir toplantı yapacaklarını duyurdu.
"UKRAYNALILAR İÇİN BEYAZ BAYRAK ÇEKME ZAMANI DEĞİL"
Borrell, Papa Franciscus'un, Ukrayna'nın "beyaz bayrak kaldırması" sözlerini dile getirdi, "Ukraynalılar için beyaz bayrak çekme zamanı değil. İşgalciye karşı direnmeye devam etmeliler ve biz de direnmelerini sağlamak için onları desteklemeye devam etmeliyiz." dedi. AB'nin Rusya'ya ve Rus halkına karşı olmadığını vurgulayan Borrell, "Biz sadece komşusunu BM kurallarını ihlal ederek işgal eden otoriter rejime karşıyız." eleştirisinde bulundu.